"Düşüncelerin, esprilerin havada uçuştuğu bir ofis portresi hayal ettik hep"

02 Mart 2015

Son dönemde önemli ofis projelerine imza attığınızı görüyoruz. Sizce bugün çalışma ortamları nasıl olmalı?

MA:
Çok değişiyor. Mesela şu sıralarda araştırma ve geliştirme merkezi adı altında bir ofis tasarımını tamamladık. İyi eğitim aldıkları ve ekonomik olarak daha iyi bir dönemde büyüdükleri için Y jenerasyonunun çalışma hayatına bakışının ve motivasyonunun diğer dönemlere göre daha farklı dengeler üzerine kurulu olduğunu gözlemliyoruz. Üretkenlik, verimlilik ve yaratıcılık günümüzdeki çalışma ortamlarında  çok önemli. Dünyada mimarlık alanında birçok bilgi oluştu. Farklı disiplinlerle bir araya gelerek inovasyon üretmeyi çok önemsiyor ve bunun üzerine çalışıyoruz.


"Ofisinizin genelgeçer bir düzeni olmalı"

Ofis yaşamına ilişkin önerdiğiniz yeni bir kurgu var mı? Siz çalışanlarınızı nasıl motive ediyorsunuz?

MA: Ofisimizi gördünüz, mümkün olan en geniş çalışma alanlarını ve en iyi kaynakları onların kullanımına sunuyoruz. Ayrıca, sosyal alanları da genişletmeye çalışıyoruz. Diğer taraftan, çalışanlarımıza ofis içi eğitimler sağlıyoruz, onları yurtdışına götürüyoruz. Geçtiğimiz dönemde Autodesk University eğitimi için ABD'ye gittik. Diğer bir grup ile Avrupa'da birkaç şehri içeren bir gezimiz oldu. Ofiste çok vakit geçirdiğimiz için aktif bir sosyal ortam olmasını tercih ediyoruz. Düşüncelerin, esprilerin havada uçuştuğu, fakat aynı zamanda bunların tasarıma dönüştüğü bir tablonun bizim ofis portremiz olmasını hep hayal ettik. Bunu da yakalamaya çalışıyoruz.



Uİ: Bizi yetiştiren jenerasyon, nizam intizam ve temizlik konusunda hassastı. Mesela Reşit Bey öyleydi. Ortak alana müdahale etmenizin çok önemi yok ama ofisinizin genelgeçer bir düzeni olmalı. Ofisimizde yüksek teknoloji kullanmaya çalışıyoruz. Aydınlatmadan tutun da çalışma masasına, sandalyesine kadar her şeyin güncel ve ergonomik olmasına gayret ediyoruz.

İstanbul'un katastrofik durumundan bahsettik ama Mecidiyeköy de bu anlamda gayet hareketli bir bölge...

Uİ:
Buraya bilinçli olarak geldik. Bağdat Caddesi'nin sakinliğine buradaki enerjiyi tercih ettik. Mecidiyeköy hem merkezi olduğu, hem de bütçe olarak bize uyduğu için buraya geldik. İçini tamamen baştan tasarlayarak yaptık. Şu anda, tüm ekibimizle birlikte çalışabildiğimiz geniş bir atölye alanımız, bir kütüphanemiz ve maket atölyemiz var.


"Sürekli öğrenmeyi seviyoruz, mimarlık da bunu gerektiren bir meslek..."

Katar'da ve Köln'de konuşmalar yaptığınızı, projelerinizle çeşitli yabancı yayınlarda yer aldığınızı biliyoruz. Ayrıca Bakü'de devam eden bir projeniz var. Kurumsal kültür olarak yurtdışı ile iletişim halinde olmayı da önemsediğinizi düşünüyorum.

MA:
Az önce 5, 10, 15 senelik planlar yaptığımızdan bahsetmiştim. Onuncu senemizi bitirdiğimizde, "15. senede yurtdışında iş yapar hale gelmeliyiz" şeklinde bir hedef koymuştuk. Nitelikli proje sayısı azlığı da bizi yurtdışına yöneltti. Şu anda bizi bu hedefe götürecek aşamaları yaşıyoruz; konferanslar, sunumlar, sergiler yapmanız gerekiyor. Bir de bu tür aktivitelere katıldığınızda nerede ve ne düzeyde olduğunuzu görüyorsunuz. Sürekli öğrenmeyi seviyoruz. Mimarlığın da bunu gerektiren bir meslek olduğunu düşünüyoruz. Tüm ekibimizi bu süreçlere dahil etmeye çalışıyoruz. Gelişme dünyayı iyi tanımakla oluyor.


MuuM'un Murat'ı ve Umut'u ile...
MuuM Tasarım Ekibi ile
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :