"Eskiyle yeniyi bir arada kullanırken bazı unsurlara dikkat edilmeli"

Bugün iç mimarların yaşadığı en büyük zorluk nedir size göre? 

RH: İnsanlar dekorasyon konusunda kendi tarzlarını tam keşfedemedikleri için kafaları biraz karışık olabiliyor. En büyük zorluk ev tasarımında bu bana göre. Örneğin, müşteri bir mağazada bir mobilya ya da obje beğeniyor diğerinde ise bir başkasını… Ama bu ikisini aynı mekanda buluşturmanıza imkan yok. Öncelikle onların tarzını keşfetmeye ve bazı kriterler konusunda onları ikna etmeye çalışıyorsun. Eski ile yeniyi, modernle klasiği aynı mekanda kullanabilirsin. Bunu yapmayı ben de çok seviyorum ama bazı unsurlara dikkat edilmeli. Art Deco tarzıyla başlanıp İngiliz tarzıyla devam ediliyorsa bir sorun var demektir. Sonunda ev sahibiyle ortak bir noktada buluşuluyor ama bu bir süreç işi. 

Özel bir konut projesi

Bir diğer zorluk ise uygulama ve ustalarla yaşadıklarımız diyebilirim. Bizim iyi olduğunu bildiğimiz uygulamacıların fiyatlandırmaları ile müşterimizin bütçesinin uyuşmadığı durumlar oluşabiliyor. Böyle durumlarda hayatında bu işi daha önce hiç yapmamış ustalarla ya da taşeronlarla karşılaşabiliyoruz. Bizim en büyük problemimiz bu Türkiye’de. Sonunda işi ustalara yerinde öğretmeye kadar vardırmak zorunda kalıyorsunuz. Süreç uzuyor ve maliyet de yükseliyor. Bunlar bizi çok yoran, sıkan durumlar. 

Özel bir konut projesi

Peki mimar olmasaydınız ne olmak istersiniz?

RH: Mimar olmasaydım herhalde moda tasarımcısı ya da arkeolog olmak isterdim. 

Peki ya siz?

ÇÇ: Ben ralli pilotu olmayı hayal etmişimdir hep ya da teknikle ilgili bir iş olabilir. Kalite kontrol direktörü olabilirdim.