Öncelikle Icsid'in orgazinasyonel yapısından ve sorumlu olduğu çalışma alanlarından bahsedebilir misiniz?
Endüstriyel tasarım alanındaki uluslararası organizasyonumuz Icsid'in Yönetim Kurulu, dünya çapında 165 üyeden oluşuyor. Üyelerimiz kurum ve kuruluşlardan oluştuğu için, bu kurumların üyeleriyle birlikte toplam 150.000 kişiyi temsil ettiğimiz söylenebilir. Bu üyelik sistemi çerçevesinde işleyen Icsid'in esas görevi; endüstriyi destekleyerek, endüstriyel tasarıma ilişkin bir profil oluşturmak ve tabi tasarımcıları üyeliğe teşvik etmek…
Uluslararası Grafik Tasarım Birlikleri Konseyi – ICOGRADA ve Uluslararası İçmimarlar Federasyonu - IFI ile işbirliği içindeyiz. Uluslararası Tasarım Birliği – IDA ise, tasarım alanında faaliyet gösteren bu üç uluslararası örgütü (Icsid, ICOGRADA, IFI) aynı çatı altında topluyor.
IDA, üç güçlü tasarım disiplininin bir arada hareket etmesini, tasarım bayrağını daha ileri taşımasını amaçlayan bir birlik. Bu oluşumun ana etkinliği ise IDA Kongresi. Kongrenin 2013'te İstanbul'da yapılacak olmasından son derece memnunuz.
Icsid kuruluş itibariye kâr amacı gütmeyen bir inisiyatif. Üyeleri arasında ise, kamu kuruluşları ve üniversitelerin yanı sıra çok sayıda büyük ölçekli ticari kuruluş bulunuyor. Ticari anlamda tarafsızlık sağlamada güçlük yaşıyor musunuz?
Endüstriyel tasarım, endüstri tarafından desteklenen bir tasarım alanı. Dolayısıyla endüstriyi destekleyen bir STK olan Icsid'in, diğer endüstrilerle sürekli temas halinde olması gerekiyor. Bu eksende, dört farklı üyelik statüsünden bahsedebiliriz: Profesyonel üyeler (Professional); Endüstriyel tasarımın tanıtılmasına katkıda bulunan üyeler (Promotional); Eğitimciler (Educational); Endüstriyel tasarımla bağlantılı olan kurum ve kuruluşlar (Corporate).
Özel sektörden bir kuruluşu üyeliğe kabul ederken, Icsid'le birlikte çalışacak kişi olarak, endüstriyel tasarım yöneticilerini aday göstermelerini istiyoruz. Endüstriyel tasarımın gelişimine ve tanıtılmasına odaklanan bir STK olsak da, endüstriyel kuruluşların ne yaptığından haberdar olmamız şart.
Icsid'in Türkiye'deki ilk İcra Kurulu Toplantısı 2002'de yine İTÜ Taşkışla'da gerçekleştirilmişti. Bu 10 yıllık süre zarfında ülkemizdeki endüstriyel tasarım pazarında ne gibi değişimler gözlemlediniz?
Icsid İcra Kurulu, dünyanın farklı ülkelerinden gelen 11 tasarım liderinden oluşuyor. Prof. Dr. Alpay Er de bu üyeler arasında yer alıyor.
İcra Kurulu üyeleri, Icsid Genel Kurulu tarafından aday gösterilerek seçiliyor. Ben de, Icsid'in idari işlerinden sorumlu olan İcra Kurulu'nun faal bir üyesiyim. Operasyonel sorunları tartışmak üzere senede üç kez bir araya geliyoruz.
İstanbul'daki ilk İcra Kurulu toplantımızı 2002 yılında gerçekleştirmiştik. On yılın ardından ikinci kez, üyemiz İTÜ'nün ev sahipliğinde buradayız. İcra Kurulu toplantılarımızda, kurumsal üyelerimizle de buluşma imkanı buluyoruz.
Maalesef ben 2002'deki toplantıda yoktum; Icsid'e katıldığım 9 yıl oluyor. Ama tasarımın, gerek İstanbul, gerekse Türkiye ölçeğinde ivmeli bir büyüme yaşadığını söyleyebilirim.