Şu anda ne tür projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
RH: Şu anda Emre İnşaat’la birlikte yine bir yurt projesi üzerine çalışıyoruz. Daha çok Bilgi Üniversitesi öğrencilerine yönelik, “Kampüshane” adlı bir yurt projesi.
İleriye dönük hedefleriniz arasında neler var?
RH: İleriye dönük projelerde mobilya tasarımını da işin içine katabiliriz. Ekolojik ev yapma hayallerimiz var bir de. Bu konuda farklı fikirlerimiz var.
Peki ofis yapınızdan bahsedelim biraz. Ofiste kaç kişi çalışıyor?
RH: Bizim dışımızda şu anda 3 kişi daha çalışıyor ofiste. Bu sayıyı fazlalaştırmak ve ofisi çok büyümek gibi niyetimiz yok. Ofisler büyüdükçe kalite de düşüyor bana göre. İşi kontrol etmek zorlaşıyor. Burada birlikte çalıştığımız arkadaşların hepsi hem proje çiziyor, hem de şantiyede bulunabiliyor. Sadece proje çizmek ya da sadece uygulamacı olmak doğru gelmiyor bana. Sanki kanatlarından biri eksik kalıyormuş gibi. Bu yüzden bizimle birlikte çalışan arkadaşlar işin tamamına hakim olabiliyorlar.
ÇÇ: Evet, uygulamayı bilmeyen asla iyi tasarım da yapamaz. Çok önemli bir şey bu. Çünkü malzemeleri tanımaz, boyutlarını bilmez, yaptığı tasarımlar hep gerçeklikten uzak olur.
Yani ayakları yere basan bir tasarım ortaya çıkması için uygulamanın bilinmesi lazım.
RH: Bazen arkadaşlardan biri, uygulamayı işin içine katmadan bir şeyler çiziyor. Ben de “Bunu nasıl uygulamayı düşünüyorsun?” diye sorduğumda donup kalıyor. Tasarımın estetik anlamda çok iyi olması yeterli değil, aynı zamanda uygulanabilir de olması gerekiyor.