Önce çağrışımlar... İlk aklınıza gelen kelimeyi ya da kelimeleri söyler misiniz?
Tamam, sevdim bunu.
Mimarlık: Yaratıcılık
Mimar: Yaratıcı
Mimarlık ofisi: Düşünce üretme
Manuel Ocaña Arquitectos: "Radical sensibility" (Radikal duyarlık)
ETSAM: Bataklık
Madrid: Çöküntü
Bilgisayar: Araç
Çizmek: Dil
Düşünmek: Memnuniyet
İstanbul: "Top"
Çocukken mimar olmak gibi bir hayaliniz var mıydı?
Hayır, yoktu.
Sizin mimar olmanızda nelerin etkisi olabilir sizce?
Ben, mahallemizdeki oyuncakçıdan düzenli olarak takıntılı bir biçimde aldığım LEGO'ların payının olduğunu düşünüyorum.
Peki, nasıl karar verdiniz mimar olmaya?
Şans eseri diyebiliriz. Büyüdüğümde ailem, sosyal bir statüye sahip olmam için üniversite okumamı istiyordu.
Neden mühendislik değil de mimarlık?
Çünkü yaratıcılığımı kullanabileceğim bir bölümde okumak istiyordum. Mimarlık ise yaratıcılık boyutu en önde olan bölümlerden biri. Ayrıca mimar olursam, para da kazanabilecektim. Güzel sanatlarla da ilgileniyordum aslında, fakat o para kazandırmıyordu.
1984- 1992 yılları arasında Escuela Técnica Superior de Arquitectura de Madrid'de (ETSAM – Madrid Teknik Mimarlık Okulu) okunuz. Bu okul ile ilgili neler hatırlıyorsunuz?
Eğlenceliydi. Fakat geçen yıllarla birlikte her üniversitede her şeyin öğretildiğinin bir yalan olduğunu öğrendim.
ETSAM ile ilgili en olumlu hatıralarımdan birisi Fernando Higueras'ın konferansıydı, diğeri ise Juan Daniel Fullaondo'nun dersinde "Ulises de Joyce"un sinema versiyonunu görmemiz için bizi sinema salonunu götürmesiydi. Gerçi aradığı filmi asla bulamazdı ama... Tabi ETSAM ile ilgili, bize akademik düşüncenin, kısmi mimarlığın ve evrensel gerçeklerin dayatılması konusunda karmaşık anılarım da var.
Üniversite yılları sadece entelektüel olarak şekillenmemize yardımcı olmaz, aynı zamanda hayatımızın diğer alanlarını da şekillendirir. Bu bağlamda üniversite yıllarınızı değerlendirecek olsanız?
Ben üniversitenin bir yandan bizi şekillendirirken, öte yandan da deforme ettiğini düşünüyorum.
Nasıl yani?
Çünkü hala yaşam enerjisini, tıpkı yüz yıldır yaptıkları gibi adeta öğretmekten alan, öğreterek yaşayan pek çok profesör var.
İlk stajınızı hatırlıyor musunuz, peki?
Ben hiç staj yapmadım. Pek çok ülke için mimarlık öğrencilerinin staj yapması zorunlu, fakat İspanya'da böyle bir zorunluluk yok.