Konuştuklarımızın dışında, geleceğe yönelik belirlediğiniz başka hedefler var mı?
Bu kadar ürünün, bu kadar çalışmanın içinde asıl hedeflediğimiz şey, insanların mutlu olacağı, geleceğe ilham olacak, yüzyıllarca ayakta kalabilecek eserler yaratmak. Belli bir mimarlık çizgisini savunan, gelecek çağlara taşınacak mimarlık ürünleri vermeyi hedefleyen bir büroyuz. Bunları yaparken de doğaya saygılı, topluma ve kente adapte olan, insanlar tarafından beğenilen, onları mutlu eden ve izler bırakan binalar yapmayı amaçlıyoruz. Zaman içerisinde yeni malzemelerin, yeni teknolojilerin eklenmesiyle değişip dönüşse de, bir ikon olarak insanların belleğinde yer eden, çocuklarına anı olarak anlatacakları, yüzyıllarca yaşayan binalar üretmeye çalışıyoruz. Biz mutlu olmak için mimarlık yapıyoruz ve yaptığımız tüm eserlerin de insanlara mutluluk vermesini hedefliyoruz.
Kayseri'de bu anlamda ciddi bir üretimde bulunduğunuzu görüyoruz. Bu yapılarla ilgili olarak kullanıcılardan nasıl geri dönüşler aldınız?
İnsanlar bu tarz yapılara yabancıydı. Bunlar inşa edilip kullanılmaya başladıktan bir süre sonra, bu yapıya yönelik alışkanlıkların oluşmaya başladığını gördük. Mesela, birisinin stadyumda locasının olması hiç bilinmeyen bir durumken artık loca komşulukları oluşmaya başladı. Hatta insanlar bu localarda iş toplantıları yapmaya başladılar. Bir kente olimpik bir yüzme havuzu yapıldığında, yıllar sonra o kentten yüzme şampiyonlarının çıktığını görüyorsunuz. Biz daha işin çok başındayız, en eski binamız 3-4 yaşında. Şu anda bile bu kadar güzel duygular yaşatıyorken, üzerine tüm o yaşanmışlıklar sindikten sonra ne kadar güzel hisler doğuracaktır, bunu yaşayarak göreceğiz. Her geçen gün kendimizi yenileyip geliştirerek, daha iyilerini yapacağımızı ümit ederek, çok daha iyi tepkiler almayı bekliyoruz.
"Herkesçe doğru olan bir şey, yüzyıllarca doğru kalacaktır"
Umarım kalıcı olurlar çünkü Türkiye'de simge yapıların bir gün aniden yıkıldığını görebiliyoruz.
Kentlerin değişiminde doğru vizyonla yapılanmış projelerde kendi değişimlerini yaşarlar ve aslında kalıcıklarını bu şekilde sağlarlar. Kent çok fazla büyüdüğünde, eğer o yapı oraya sıkışmışsa, fonksiyonu ve ulaşım kararları doğrultusunda yıkım yerine fonksiyon değiştirmesi belki de daha doğrudur. Biz, projenin başından itibaren gerek merkezi ve yerel yönetimler, gerekse sivil toplum bazında onay alıp doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla, herkesçe doğru olan bir şey, yüzyıllarca doğru olarak kalacaktır.