Nereden mezun oldunuz?
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden (İTÜ) mezun oldum.
Peki, ne kadar zamandır burada çalışıyorsunuz?
Yaklaşık 4 senedir buradayım.
İlk çalışmaya başladığınız yer burası mı?
Evet.
Nasıl başladınız burada çalışmaya?
Ablamın bir arkadaşının burada çalıştığını hatırladım ve ona cv gönderdim. Beni görüşmeye çağırdılar. Görüşmeye geldim, kabul ettiler. Böylece ilk başvurduğum yere girmiş oldum.
Ayşe Hanım, toplum içinde sivrilebilecek insanları işe aldıklarını söyledi. Sizin burada çalışıyor olmanızda hangi özellikleriniz rol oynamış olabilir?
Benim burada olmamda en önemli etken referans olarak gösterdiğim kişi oldu sanırım. Çünkü o benim nasıl bir insan olduğumdan, çalışma hevesimden ve disiplinimden bahsetmiş.
O zaman eğitiminiz sonrasında mimarlığa gözlerinizi burada açtığınızı söyleyebilir miyiz?
Evet, aynen öyle.
Peki, neler öğrendiniz burada? Saymak mümkün değildir ama...
Bir kere profesyonellik nasıl olur onu öğrendik. Etrafımdaki ofislerle burayı kıyasladığım zaman gördüğüm en temel fark, profesyonel yaklaşım. Has Mimarlık küçük kalmaya çalışan bir aile şirketi olmasına rağmen her konuya çok profesyonelce yaklaşır ve burada her şey tıkır tıkır işler.
Bunun dışında burada iş disiplininin nasıl olması gerektiğini gördüm ve mimarlığı öğrendim.
Has Mimarlıkta hangi projelerde çalıştınız?
Ben hep büyük ölçekli projelerde çalıştım. İşe ilk başladığım zaman beş yıldızlı bir otel projesinde çalıştım. Daha sonra birkaç tane büyük ölçekli yarışma projelerini yaptık. HSBC'nin genel müdürlük binasının iç mimarlık proje ekibinde bulundum. Şimdi de Levent'teki gökdelen projesinde çalışıyorum.
Peki, bu projelerde ne kadar sorumluluk verilmişti size?
İlk başladığım proje hariç çalıştığım projelerde neredeyse yüzde yüz sorumluluk aldım. Bizim ofisin özelliği çalışanlara sorumluluk verilmesidir zaten. Yani o proje gerçekten size teslim edilir. Bu sorumluluğa maddi olmayan her şey dahildir; ilişkiler, yazışmalar, alt danışmanlarla olan iletişim, her türlü koordinasyon…
Dolayısıyla bunca zamandır sizi burada tutan şeylerin belki de en önemlisinin bu olduğu söylenebilir mi?
Evet, aslında bir yanıyla öyle. Verilen sorumluluk insanı çok daha fazla emek vermesine neden oluyor, bu da kişiyi çok geliştiriyor. Bir anda birkaç basamak birden atlayabiliyorsunuz. Biraz yoruluyorsunuz, biraz yıpranıyorsunuz ama kendinize olan güvenini artırıyor.