“Referanslarım arasında Ingmar Bergman ve Rilke'nin şiirleri var”

03 Mart 2011



Sizin mimarlığınızın nasıl bir karakteri var?
Ben mimarlığın, her şeyden önce, mekansal niteliklerden, temsil edilen inşaattan, görsel, kişisel ve abartılı metaforik tartışmalardaki, duygulardaki ve eko-sosyal tatlardaki yoksunluktan daha değerli olduğun düşünüyorum. Son derece tarafsız olmaya ve pazar, medya ve akademya tarafından yönlendirilen aşırı derecede iddialı ve riskli fetihlerin arasında profesyonel bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorum. İnşaat süreçleri, düşünce üretimi ve yeni teknolojiler ile birlikte, atalarımızdan kalan ahlaki bir mimari bu.

Referanslarım arasında ise Jess Franco'dan Ingmar Bergman'a, ya da Kuzey Amerika'nın kirli gerçekliğinden Rilke'nin şiirlerine ve Star Wars'tan R. Musil'e kadar farklı alanlar dikkat çeker.

Bu ofis sizin için ne anlama geliyor peki?
Burası, bir kontrol kulesi gibi… Yapmaya çalıştığımız her şey, sonuçta bizim kafamızda. Burası, yapılması gereken temel işlemlerin yapıldığı ve bütün işlemlerin kontrol edildiği bir merkez.

Sizin için bir mimarlık ofisinin vazgeçilmezi nedir?
Güneş! Mekan değiştirdiğimiz çok oldu, fakat her zaman bol güneş olan yüksek bir yeri seçtik kendimize.

İyi bir biçimde çalışabilmeniz için gün ışığı yeterli mi?
Işık, müzik ve (Karolina ve Miguel'i işaret ederek) bir de bu ikisi. Aa bir de "good vibe"…

Bu ofisin nasıl bir sistemi var? Nasıl çalışıyorsunuz? Herkes her projede mutlaka oluyor mu yoksa...
Bizim bir sistemimiz yok. Ne yapacağımız ve nasıl yapacağımızı hiçbir zaman bilmiyoruz. Gerçekten! Biliyorsunuz, burası yaratıcı bir ofis ve nereden bir proje karşımıza çıkarsa, hemen ekonomik canlılık hedefiyle düşünmeye başlıyoruz, projeyi nasıl ayağa kaldırabileceğimize bakıyoruz, olasılıklara göz atıyoruz. Bunların hepsini de, hepimiz birlikte yapıyoruz. Nasıl yapılacaklarına dair teknikler var elbette, fakat bunlar daha çok bürokrasi ile ilgili. Çünkü İspanya'da bir projenin yapılması için, ona değmesi gerekir, yoksa onaydan geçmez. Öte yandan yurt dışına da çıkıyoruz, oralarda yaratıcı süreçler üretiyoruz ve bir yandan da bunları gerçekleştiriyoruz. Fakat burada, bürokratik engeller arasında ne ilerleyebiliyoruz ne de yaratıcı şeyler yapabiliyoruz. İklimlendirme, aydınlatma ya da strüktür hakkında konuşuyoruz, bunları burada çiziyoruz. Fakat strüktür hesapları, evraklar, sahadaki işler...


Okul, Yurtdışı Deneyimleri ve Erken Dönem İnşaat İşleri...
Nedir Bu "Düşünce Üretimi" Meselesi?
İspanya Mimarlığı Üzerine Bir Okuma ve Türkiye Hakkında Bir Dizi Önerme
Ve Ofisin Mimarları...
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :