İstanbul Kültür Üniversitesi yerleşkesinin yakınında ve Ayamama Deresi’ne paralel konumlanmış 16.000 m²’lik bir alanda, mimarlık fakültesi öğretim üyeleri arasında yapılan davetli yarışmaya, “İlham Veren Kampus” konseptiyle katılan proje birincilik ödülüne değer görüldü.
Kampus ana girişi
“İlham Veren Kampus”
İstanbul Kültür Üniversitesi yenilikçi, çağdaş, demokratik ve sanatla iç içe bir yaşam ortamı içinde bilimsel eğitim-öğretim ve araştırma etkinliklerini sürdürmektedir. Üniversite bu etkinliklerini E5 Karayolu üzerinde görece parçalı bir görünüm sunan binalarda gerçekleştirmektedir.
İstanbul Kültür Üniversitesi, hem zaman içinde artan bölüm ve öğrenci sayılarının yarattığı mekânsal gereksinimleri karşılayabilmek hem de öğrencilere daha nitelikli bir kampus yaşam ortamı sunabilmek amacıyla yeni bir kampus planlamasına karar vermiştir.
Ayamama Deresi yaklaşımı
Bu bağlamda söz konusu kampusa ilişkin mimari projeleri elde etmek üzere var olan İKU yerleşkesinin yakınında ve Ayamama Deresi’ne paralel konumlanmış 16.000 m²’lik bir alanda, mimarlık fakültesi öğretim üyeleri arasında davetli bir yarışma yapılmıştır. Yarışmaya “İlham Veren Kampus” konseptiyle katılan proje birinci ödüle değer görülmüştür.
Ataköy 2 Yerleşkesi olarak tanımlanan proje, var olan kampusa yakın bir konumdadır. Bakırköy, Ataköy, Yenibosna yaşam odakları ile ilintili güçlü toplu taşıma (Metro, metrobüs, deniz otobüsü, İETT otobüsleri) sistemleri açısından erişilebilirlik düzeyi yüksektir. Bölge hem karma kullanımlı projelerin yoğun olarak üretildiği E5 güzergâhı hem de Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal ve kültürel kullanım için planladığı alanlarla ve Ayamama Deresi ile güçlü bir etkileşim içindedir. 16.755 m²’lik bir alanda toplam 76.000 m²’lik kullanım alanına sahip yeni kampusta yaklaşık 10.000 öğrencinin eğitim-öğretim göreceği öngörülmektedir.
Kuzey cephesi iç bahçe ayrıntısı
“İlham veren kampus” konseptiyle tasarlanan yeni proje, çağdaş bir kent içi kampusu olarak tasarlanmıştır. Yeni kampus, öğrencilerin kentsel, toplumsal ve kültürel yaşamı deneyimleyebilecekleri işlevsel ve mekânsal dizgelerden oluşmaktadır.
Bilindiği gibi kent içi üniversite kampusları genellikle kentsel kamusal kullanımlarla bütünleşen iç içe geçmiş bir mimari düzeni yansıtmaktadır. Kent içi kampusları; akademik ve idari birimlerin yanısıra, barınma, yeme-içme, sağlık, spor, eğlenme ve dinlenme, sosyal-kültürel ve sanatsal mekânları kentsel-kültürel peyzajla bütünleştiren açık, yarı açık ve kapalı alanlardan oluşan bütüncül yaşam alanlarını içermektedir.
Bu nedenle bir kent içi kampusu olan Ataköy 2 Yerleşkesi bu işlevsel çeşitliliği daha yoğun ve katmanlaşarak gerçekleştirecek biçimde tasarlanmıştır.
İKÜ Ataköy 2 Yerleşkesi’nde bu yoğun katmanlaşma, "Kültür Sokağı" ile tanımlanan mekânsal öğe çevresinde örgütlenmiştir. Söz konusu mekânsal örgütlenme ile öğrencilere; yenilikçi eğitim olanakları işlevsel-esnek ve estetik bir planlama yaklaşımı ile sunulurken, kentsel, kültürel ve kamusal yaşam ortamı, kendi doğal çevresini yaratacak biçimde tasarlanmıştır. Böylece yeni kampus, hem eğitim – öğretim, hem akademik araştırma ve yaşam ortamı açısından yaratıcı düşünceyi teşvik edecek bir mimari karaktere sahiptir.
İKÜ Ataköy 2 Yerleşkesi kamusal yaşam odağı olan “Kültür Sokağı” çevresinde gelişen farklı odak alanlardan oluşmaktadır. Bunlar;
1. Eğitim-Öğretim-Araştırma Odakları;
•Derslikler,
•Amfiler,
•Tasarım Stüdyoları,
•Atölyeler,
•Laboratuvarlar,
Derslik iç mekan
2. Sosyal ve Kültürel Odakları;
•Kütüphane,
•Sanat Galerisi,
•Çokamaçlı Salon,
•Bireysel ve Grup Çalışma Nişleri,
•Kapalı Spor Salonu,
•Yüzme Havuzu,
•Sağlık Merkezi,
•Kamusal Yaşam Odağı olarak İç Bahçeler,
3. Öğrenci Yaşam Odakları;
•Sosyal ve Kültürel Klüpler,
•Sergileme Alanları
•Deneysel Sahne ve Açık Amfi,
4. Kapalı-Açık Rekreasyonel Odakları;
•Kafeterya ve Yemek Salonları,
•Eğlence ve Dinlenme Odakları,
•Banka ve Ticari Birimler,
5.Akademik ve İdari Odaklar,
6.Kapalı Otopark ve Servis Odaklarıdır.
E5 Karayolu yaklaşımı
İKÜ Ataköy 2 Yerleşkesi’nin mimari konsepti esas olarak üç kavram üzerinde gelişmektedir:
Kamusal Yaşam Odağı: Mimari tasarımın ana teması kamusal yaşam odağı olarak tanımlanan birimlerin, “Kültür Sokağı” ile ilişkilenecek biçimde tasarımıdır. Bu mekânlar; Kültür Meydanı, farklı kotlarda düzenlenmiş olan İç Bahçeler, Etkinlik Amfileri ve öteki açık alanlardır. Kamusal yaşam alanının en önemli odağı sosyal ve kültürel alanlar ile eğitim bloklarına ulaşımı sağlayan kültür sokağıdır. Bir iletişim ve etkileşim ortamı olan kültür sokağı üzerinde öğrenci çalışma nişleri, sosyal nişleri ve sergileme alanları bulunmaktadır. Bütün katlarda mekânsal organizasyonu Kültür Sokağı yönlendirmekte olup İKÜ’nün misyonunu simgesel anlamda vurgulayacak olan kütüphane de bu sokağa açılmaktadır. Böylece sokak hem yoğun kamusal kullanımları hem de daha sessiz bölgeler olan eğitim bloklarını yönlendirmekte ve böylece dinamik bir yaşam ortamı sunmaktadır.
Esneklik: İKÜ Ataköy 2 Yerleşkesi’nde eğitim, öğretim ve araştırma mekânları kendi içinde esnek kullanım olanaklarına sahip olacak biçimde tasarlanmıştır. Bu amaçla kampusta yer alan bütün akademik birimlerin gereksinim duyduğu mekânlar (derslik, amfi, laboratuvar ve stüdyolar) “etkin ve ortak kullanılabilecek” biçimde tasarlanmıştır. Eğitim ve öğretim mekânları yatayda ve düşeyde farklı blok ve katlarda çeşitlilik yaratacak dinamik bir mekânsal organizasyona sahiptir. Söz konusu mekânsal organizasyonu yöneten ana mimari öğe ise “Kültür Sokağı“dır.
Sürdürülebilirlik: Mimari tasarımın öncelikli hedeflerinden biri ekolojik ve sürdürülebilir planlama kapsamında toprak, su ve enerjinin etkin kullanımıdır. Bu amaçla var olan gereksinim programı analiz edilerek uygun yönelimler sağlanmıştır. Farklı büyüklük ve yönlerde tasarlanmış avlular mekânsal örgütlenmeyi yöneten en önemli kamusal dış alanlardır. Kuzey ve güney yönde kurgulanmış olan avlular günışığını etkin biçimde kullanıma olanak sağlamaktadır. Öte yandan cepheler yönlerin yarattığı fiziksel sorunlara yanıt verecek biçimde çift cidarlı tasarlanmıştır. Böylece doğal ısıtma ve havalandırma sistemlerinin etkin bir şekilde kullanımı amaçlanmıştır.
YAPI Dergisi’nin 428 / Temmuz 2017 sayısında yayımlanmıştır. Dergiden daha fazla makale okumak için akıllı telefon ve tabletlerinize derginin dijital uygulamasını ÜCRETSİZ olarak buradan yükleyebilirsiniz.