EGD Evi
06 Temmuz 2015
Projede, sade, süslemeden uzak, malzemelerin kendi doğasında var olan estetiği ön plana çıkaran bir tasarım ölçütü benimsendi.
İstanbul ölçeğinde yerleşim olarak ulaşım kolaylığı ve sunduğu olanaklar nedeniyle işveren tarafından tercih edilen yüksek katlı yapıda bulunan daire, yoğun iş temposuna sahip bir işadamının yaşam tarzına uygun, kullanıcı gereksinimlerini karşılarken konforu da artıracak yönde tasarlandı. Sade, süslemeden uzak, malzemelerin kendi doğasında var olan estetiği ön plana çıkaran bir tasarım ölçütü benimsendi. Mimari proje ve uygulama sürecinde ilk olarak; alışılageldik müteahhit odaklı planlama terkedildi ve kullanıcıya özel olarak yeniden ele alındı.
Mahaller yeniden programlandılar, artık alanlar toplam hacme dahil edildi ve kazanılan yeni boşluklar ise yaşam alanına katılarak daha kullanışlı, ferah ve güzel bir ana mekân yaratıldı. İçinde gizli bar-servis ünitesinin bulunduğu şöminenin üzerindeki ahşap blok mobilya, yeni mutfağa ulaşan geçiş mekânında pasaja arkasını dönerek, salonu mekânlaştırmada anahtar rol oynadı. Binanın manzarasındaki potansiyel açığa çıkarıldı. Dış cepheyi kapatan eski iç duvarlar ortadan kaldırılarak, İstanbul Boğazı ve Adalar panoraması özellikle salona taşındı ve keyifle yaşanan mekânlar yaratıldı. Son dokunuşlarda görülmeyen ve evin konforunu belirleyen teknik altyapı donanımları yeniden kurgulandı.Yatak odası ise; çalışma, giyinme ve banyoyu içerecek biçimde yeniden planlandı. Banyoyu sınırlandıran cam bölücüler doğal ışık kullanımını artırmak ve banyo ile yatak odası arasındaki geçirgenliği sağlamak amacıyla özel olarak tasarlandı. Misafir odası ve ortak banyo dolaşım kolaylığı gözetilerek karşı karşıya konumlandırıldı. Planlamada, görece daha az süreli kullanımda olacak mutfak alanının konumu, gece gündüz kullanımını daha tanımlı hale getirmek için değiştirildi ve mutfak küçülüp daha kullanışlı ve kompakt hale gelirken yaşam alanı ise büyüdü. Mutfak gerektiğinde kapatılacak bir kapı ile yaşam alanından ayrıldı.
Doğrudan görülmeyen, mekânı (gece ve gündüz ayrı kullanım saatlerinde) amacına göre -yeri geldiğinde parti için yeri geldiğinde dinlenme ya da TV izleyebilecek şekilde- var edebilen bir altyapı oluşturuldu. Bütün mekânlarda tercih edilen ikonik mobilya formları seçilirken tasarımın maskulen kodları dikkate alındı. Yaşam alanını antreden ayıran ahşap blok mobilya, şarap soğutma dolabını, barı ve vestiyeri içeriyor ve tavandan sarkan bu özel üretim mobilyanın zeminle arasında kalan boşluk ise bacasız bir şömineyle değerlendirildi.
*Bu proje YAPI Dergisi'nin 396. sayısında yayımlanmıştır.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın