Kenan Pençe ve Deniz Çalışır Pençe'nin tasarladıkları eser, AKM Heykel Yarışması'nda mansiyona layık görüldü.
RAPOR
FORM/ ÖLÇEK /İLETİŞİM: İstanbul’un odak noktası Taksim Meydanı’nda yer alan AKM, Türkiye modernleşme tarihinde kenti kültür ve sanat ile buluşturan ikonik bir yapıdır. İçinde yer aldığı meydanı ile mekânsal, ilişkisel, tarihsel, sanatsal, kimliksel bağlar kuran yapı güçlü bir karaktere ve ruha sahiptir. Bu yapı için tasarlanacak heykelin doğal olarak AKM ile olduğu kadar meydan ile de yalın, güçlü bir diyalog ve davetkâr bir iletişim içinde olması önemsenmiştir. Heykel tasarlanırken yer aldığı zemin, uzamda kapladığı alan, yapı ile kurduğu ilişki, meydandaki farklı noktalardan görünürlüğü konularında analizler yapılmıştır. Bu bağlamda, anıtsal tektonik form kullanımı (büyüklük, uzunluk, derinlik), boşluğun da tasarıma dâhil edilmesi, radikal olarak formların AKM yapısı üzerine yerleştirilmesi ve renk tercihi ile heykelin yakın ve uzak ölçeklerde algılanmasına sağlanmıştır.
AKM’nin geometrik ve rasyonel formuna akışkan anıtsal ve görkemli formların dahil edilmesi şaşırtıcı, merak uyandırıcı, cesaretli, radikal bir tavır olmakla birlikte; aynı zamanda AKM’nin ikonik ifadesini kuvvetlendiren, yapı ve heykelin birbirlerini pozitif yönde desteklediği adil bir tasarım dilinin ifadesidir.
Heykel kendi hikâyesine eski ve yeni AKM binalarının sanatsal ve mimari mirasını da taşımaktadır. Cevdet Bilginin “dansöz” heykelindeki ritim, dinamizm ve dönen formlar; Sadi Diren’in seramiklerindeki keskin formlar ve soyutlama gücü; yeni binanın içindeki yarım kürenin rengi ve iç mekanlar ile konser salonun akışkan formları binanın dışına taşınarak yapının tarihselliği, hafızası ve duygusu ile bağ kurulmaktadır.
Heykeli oluşturan kütleler yerkürenin derinlerinden köklenen doğal mineral formlarından esinlenmiştir, bu form ifadesi kültür ve sanatın yer ve gelenek ile evrensel bağını da vurgulamaktadır. Yarışma için belirlenen toprak zeminden çıkarak önce soyut köşeli geometrik bir spiral oluşturan tektonik kütleler, uzamda sıçrayarak (Gestalt /gözün tamamlama ilkesi) görsel algı ile AKM’nin yüzey ve çatısındaki kütleler ile birleşerek eliptik bir form oluşturmaktadır. Bir anlamda heykel kütleler (doluluk) ile birlikte boşluğu da tasarlamaktadır. Böylece zemindeki heykel ile AKM’nin arasındaki uzamsal boşluk mekânsal ve sembolik bir anlam kazanmaktadır.
KONU/TEMA/BAĞLAM: Sanat insana bulunduğu koordinatı (matematiksel, mekânsal) ve yeri (zihinsel, duyusal, tarihsel, inançsal) sorgulaması ve anlamlandırması için cesur ve yaratıcı bir öneridir. AKM için önerilen heykel, yaratıcılık ve sanata dair zamansız (kadim), evrensel ve çağdaş düşünceleri çok katmanlı bir form, tasarım ve anlam dünyasından sorgulamayı ve sunmayı amaçlamaktadır. Bağlı olduğu zeminden/gelenekten dışavurumcu bir ifade ile uzanan anıtsal kütleler zeminde geometrik bir spiral oluşturarak (aynı zamanda AKM’nin rasyonel formuna gönderme) uzay ve zamanda kuantum bir sıçrama ile eliptik döngüyü tamamlamaktadır. Spiral ve elips formu tarih öncesi çağlardan itibaren yaradılışın yasaları ve döngüsünü ifade etmek amacı ile kullanılan kadim bir semboldür. Spiral ve eliptik form ile ifade edilen akıcı ve dinamik döngü, ritmik ve orantılı büyüme resim, mimari, müzik, dans vs. gibi tüm sanat dallarında karşımıza çıkmaktadır. Yaradılışın yasalarından insan yaratısına uyum ve oranları veren düzen bağıntısının sembolü olan “altın oran spirali “soyutlanarak mekânsal ve uzamsal olarak 4 boyutlu deneyimlenebilen bir anıt olarak sanatı ve kültürü temsil eden AKM binasına uzamaktadır. Michaelangelo’ın “Adem’in yaradılışı” freskinde olduğu gibi henüz kavuşamamış ama yaratış/hayat/sanat kavramlarına dair güçlü bir potansiyeli olan parmakların arasındaki boşluk/khôra (Platon)/ Riss (Heidegger), insanı hep sorgulamaya, aramaya, yeniden düşünmeye sürükleyen yokluk, varlık ve varoluş arasındaki hem bağı hem uzaklığı imleyen boş bir kemer olarak heykelin tasarım ve anlam boyutuna ilave edilmiştir.
SONUÇ: Heykel, kadim semboller, tarihsel, ilişkisel, kimliksel, evrensel bağlar ile birey, yapı ve çevre (meydan) arasında iletişimi güçlendirerek çok katmanlı bir sorgulama alanı olan sanata ve dolayısıyla AKM binasının içinde gerçekleşen sanatsal etkinliklere bir çağrıdır.