Yenilikçi, heyecanlı ve dinamik tasarımlara imza atan, ağırlıklı olarakta yarışma projeleriyle öne çıkan 2x1 Architects’in kurucuları Kutlu İnanç Bal ve Hakan Evkaya bu ay Çat Kapı’da.
Covid-19 süreci sebebiyle fiziksel olarak gerçekleştiremediğimiz Çat Kapı röportajlarımıza çevrim içi olarak devam ediyoruz. Çat Kapı’nın 17 Şubat Çarşamba günü konukları 2x1 Architects kurucuları Kutlu İnanç Bal ve Hakan Evkaya oldu.
2010 yılının başlarında, Hakan Evkaya ve Kutlu İnanç Bal’ın bir araya gelmesiyle hayata geçen İkikerebir, kurulduğu ilk günden itibaren, mesleki pratiğini farklı ölçeklerde farklı alanlarla beslemeyi ilke edinmiş. Ekip; mimari ve iç mimari tasarım, projelendirme ve mesleki kontrollük alanlarında hizmet verirken, bir yandan tasarım alanında en doğru iş alma yöntemi olduğuna inandığı ulusal ve uluslararası yarışmalara katılmaya devam etmektedir.
Petra The Flooring Co. desteğiyle gerçekleşen söyleşinin kısa başlıklarını buradan okuyabilir, tamamını ise YouTube kanalımızdan izleyebilirsiniz.
Aslıhan Abay Erkmen: Öncelikle sizleri tanıyarak başlayalım, kendinizden bahseder misiniz kısaca?
Hakan Evkaya: 1979 Ankara doğumluyum. 2002 yılında Gazi Üniversitesi’nden mezun oldum. 7-8 yıllık piyasada geçirdiğim olumsuz deneyim sonrasında Kutlu ile birlikte 2010 yılı başlarında, bizim sempatik, güzel, tatlı ve kutsal mekanımız İkikerebir’i kurduk. O zamandan beri de yarışmalara giriyoruz, üretimlerimize devam ediyoruz.
Kutlu İnanç Bal: Hakan ile okuldan tanışıyoruz zaten, benim bir dönem altımdaydı ama benden önce mezun oldu. Okuldan tanışıklığımız profosyonel hayatta da keşisince birlikteyken keyifle çalışabileceğimizi gördük. Ben yurtdışında epey bir zaman geçirdim. O sırada Hakan ile iletişimimizi kaybetmedik. Senelerce başka yerlerde çalıştığımız halde hep beraber yola çıkacağız, yarışmalara da katılacağız diye konuşuyorduk, saklı tuttuk bu hayalimizi. 2010’da ben Türkiye’ye dönünce gerçekleştirdik bu hayali. Hemen yarışmalara girerek başladık... Hangi iş olursa yaparız modunda başladığımız bir serüven.
AAE: İkikerebir'i kurmadan önce uzun yıllar farklı ofislerde deneyimleriniz olmuş, buradan hareketle nasıl çıktı ofis kurma kararı, hangi düşünceler itici güç oldu?
Ezgi Tezcan: Olumsuz deneyimlerimiz de oldu dediniz, ofisi kurarken neyi dışarıda tutmak istediniz?
KİB: Biz ilk tecrübelerimizde aynı ofiste sabahlara kadar çalışıyorduk ve çok eğleniyorduk. Baktık bu iş gülerekte, eğlenerekte yapılıyor. Kişisel deneyimlerimizde bunun olmadığını gördük. Bir araya gelirsek bir yandan stresli ve yoğun mesai gerektiren mimarlıkta bu gerçek olabilir mi dedik. Bu temponun arasında onu dengelemeyi, amatör ruhu kaybetmeden eğlenerek bu işi yapmayı cazip bulduk. Hep stresli, herkesin birbirine çelme taktığı, gerçekten de zorlu özel sektör koşullarından çıkıp bu iş sürecini daha aile gibi, daha samimi olup aynı amaç ve motivasyonda beraber aynı çabayı gösterdiğimiz bir model olarak oturtabilir miyiz dedik. Tabii bu bir model midir bilmiyorum… Ama bu zamana kadar sağladığımızı düşünüyorum ve daha da iyiye götürme inancımızı koruyoruz.
HE: Bu bir modelse de Autocad modelidir, arızalar çıkaran bir şeydir zaman zaman. Yine Autocad modeli gibi de her ana müdahale edebildiğimiz ve keyifle sürdürebildiğimiz bir modeldir. Bizim en büyük ortak paydamız mesleği çok büyük bir aşkla sevmemiz. Ama mimarlık çok garip bir meslek ortamda genelde çok büyük bir egonun, büyük oranda da mesnetsiz üretilmiş bir elitist bir tavrın bütün kademelere yansıdığı bir durum var, bundan biz hep nefret ettik. Sevmedik, sevmeyeceğiz de... Mimarlığı bu durumdam ayrı tutarak söylüyorum. Biz bu durumun olmayacağını hayal ettik.
ET: İş yapma biçimleriniz ağırlıklı olarak yarışmaya dayanıyor. Yarışma da tasarlama pratiği olarak en özgür, hayalleri dışavurmaya en açık alan. Sizin tasarım düşüncenizde neler öne çıkıyor?
KB: Peşinde koştuğumuz bize ait bir felsefemiz var mı, bence yok ama şu var; mimarlığın genel geçer öncelikleri, eğitimimizden gelen öncelikler... Bunlardan kendi önceliğimiz diyebileceğimiz "doğa", doğaya en az zarar verme çalışma. durumu... Ölçek ve genel olarak işleyiş anlamında "insan" çok önemli. İnsan hayatına nasıl bir katkıda bulunacağımız da bizim için çok önemli.
(…..)
Tasarım alanında en doğru iş alma yönteminin ulusal ve uluslararası yarışmalar olduğuna inanan Kutlu İnanç Bal ve Hakan Evkaya ile birlikte katıldıkları ilk yarışmayı, en son birincilik ödülüne değer görülen Bursa Atatürk Spor Salonu yarışma projelerini ve Taksim Kentsel Tasarım Yarışması’nda eşdeğer ödül alarak halk oylamasına kalan Obruk projeleri de yayında konuşulan konular arasındaydı.