AS Architects

Covid-19 süreci sebebiyle fiziksel olarak gerçekleştiremediğimiz Çat Kapı röportajları çevrim içi olarak devam ediyor. Çat Kapı’nın 13 Ağustos Cuma günü konuğu AS Architects kurucusu Ayşin Sevgi Karakurt Macit oldu.

Petra The Flooring Co. desteğiyle gerçekleşen söyleşinin kısa başlıklarını buradan okuyabilir, tamamını ise YouTube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

Ezgi Tezcan: Sizi tanıyarak başlayalım, kendinizden bahseder misiniz? 

Ayşin Sevgi Karakurt Macit: 2000 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum. 4 yıllık bir inşaat firması tecrübesinden sonra 2005 yılında 2 arkadaş ile birlikte bir ofis açtık. 1 sene sonra, 2 ortak olarak yaklaşık 9 yıl bir ofisi devam ettirdik. 2015 yılında ise tamamen kendi ofisimi açtım. Sadece Ankara merkezli bir ofis değiliz. Ankara’da yaşıyorum ofisim de burada ama uzun zamandır İstanbulda’da bir ofisimiz var. Türkiye’nin pek çok yerinde projelerimiz var. 

ET: Nasıl bir ihtiyaçtan doğdu ofis kurma fikriniz?

AYKM: Mimarlık, insanın idealize ettiği, geçmişten, etrafındakilerden örnekleyerek ya da hiçbir referansı olmasa bile çocukluğundan itibaren isteyerek severek seçtiği bir dal. Ama benimki çok bilinçli bir tercih değildi. Daha sosyal, daha benim karakterime uygun olduğunu düşünerek tercih ettiğim bir meslekti. Şu anda çok keyif alarak yapıyorum, doğru bir seçim yaptığımı düşünüyorum. Üniversiteden çıktıktan sonra ben bu işi nasıl yaparım diye çok detaylıca düşündüm. Karakter mi, şans mı bilemiyorum ama o noktaya, doğru diye ilerledim.

Projecilik her mimarın hayalidir. Benim şöyle bir sıkıntım vardı; Burdur’dan Ankara’ya geldiğim için bir çevrem, iş imkanım yoktu. Biliyorsunuz bunlar yarışmalarla oluyor. Benim ilk çalıştığım şirket biraz bana bu konuda çevre yapma imkanı sağladı. Ve gördüm ki, bana uzun yıllar kendimi geliştirme imkanı veren tek şey, sadece kendi başına proje yapmak. Hem bana uygun hem de kendimi ifade edebildiğim alan bu.

Bir ofis açmak sadece mimarlık ile alakalı değil. Pek çok idari boyutu da daha rahata alışmamışken deneyimlemek iyi oluyor. Gece gündüz çalışıyorduk, iki sene sosyal hayatım olmadan çalıştık ve çokta para kazanmıyorduk. İnsanın kendi iç motivasyonu yakalaması için zor bir dönemdi. Ama sonra bir yerde bir şey yapıyorsunuz ve sonra koşmaya başlıyorsunuz. Bir noktadan sonra da arkanıza, önünüze bakarak ve rahatlayarak yürümeye başlıyorsunuz, şimdi böyle... Ankara özelinde kendimi çok rahat hissediyorum. İstanbul öyle değil, emekliyor daha. Bu şekilde gelişti ofis açma fikrim.

.....

Ankara, İstanbul, İzmir ve Bodrum’da yüksek katlı, karmaşık programlı, büyük ölçekli yapılardan, küçük ölçekli villa projelerine kadar değişen bir aralıkta pratiğini sürdüren stüdyonun en belirgin karakteristiği, tüm ekibin, problemin ilk gününden, projenin tamamlandığı süreye kadar aynı motivasyonla tasarım ve detaylandırma performansını göstermesi... Y. Mimar Ayşin Sevgi Karakurt Macit söyleşinin devamında ekipten, iş dağılımından ve son dönem güncel projelerinden detaylıca bahsetti.