FREA Mimarlık

Nurullah Kaya, Aslıhan A. Erkmen / 29 Mayıs 2020
Kalıplaşmış bir ofis yapısından ziyade kolektif üretimin gücüne inanan, yarışma projelerinde aldığı ödüllerle adından söz ettiren mimarlık ve tasarım pratiği FREA’ya ilk çevrim içi Çat Kapı ziyaretimizi gerçekleştirdik.

Covid-19 süreci sebebiyle fiziksel olarak bir arada olamadığımız zamanlardayız. Bu süreçte Çat Kapı bölümümüzü devam ettirerek, röportajlarımızı çevrim içi gerçekleştiriyoruz. İlk söyleşimizin konukları ise Ankara’dan FREA Mimarlık kurucu ortakları Mimar Emre Şavural ve yakın zamanda “40 Under 40” ödülü alan Y. Mimar Fatih Yavuz oldu. 

FREA, taze fikirlerin araştırılması ve keşfedilmesi hedefiyle Ankara’da kurulmuş bir mimarlık ve tasarım pratiği. ODTÜ Mimarlık bölümü dönem arkadaşları olan Fatih Yavuz ve Emre Şavural’ın on yıl boyunca yürütücülüğünü yaptıkları onbir41 mimarlık deneyiminin üzerine 2013 yılında eklemlenmiş yeni bir katman. FREA Mimarlık ekibi taze kalmanın yolunun mimari yarışma platformundan geçtiği inancı ve kolektif çalışma yöntemleriyle üretimlerine devam ediyor.  

Mimarlık pratiğinde yarışmalar ve kolektif çalışma kültürü, Covid-19 sürecinde tasarım pratiklerinin dönüşümü, ofisin portfolyosunda önemli yer tutan projeler ve mimari temsiller üzerine yaptığımız söyleşinin kısa başlıklarını burada bulabilirsiniz. Tamamını ise YouTube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

(…..)

Nurullah Kaya: Türkiye modern mimarlık tarihinin önemli yerleşkelerinden biri olan ODTÜ’de eğitim almış mimarlar olarak birçok eğitim yapısı deneyiminiz var. KKTC ODTÜ Mühendislik Programları Laboratuvarı projesi başta olmak üzere tasarımlarınızda ODTÜ kampüsündeki mekansal deneyimlerinizin etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?

Fatih Yavuz: Rahmetli Behruz Bey vefat etmeden 15-20 gün önce ODTÜ’de bir ek bina projesi üzerine konuşuyorduk. Çok sevdiğim Leyla Özgenel ve Okan Çetin ile beraber o zaman ortak çalışmalarımız vardı. Behruz Çinici’nin ofisine projeyle ilgili bazı konuları görüşmek üzere gitmiştik. Bizde bu arada onun Behruz Bey'lerin uygulama projelerinin hayata geçirilmesi için destek vermeye çalışıyorduk. Kampüsün çizimlerini açtığını, orijinal vaziyet planını anlattığını hatırlıyorum. "Alle"yi öyle bir anlattı ki; çocukluğunda büyüdüğü mahallede sokak onun için alleymiş -arabanın girmediği, bütün eğlencenin döndüğü-...  O beni çok etkilemişti, alleyi gerçekten arabanın girmediği, hayatın merkezi gibi daha iyi anladığını düşünüyorum. ODTÜ kampüsünde de benzer izler vardır. 

Öğrencilik projelerimizde çoğunlukla brüt beton referanslı tavanları bir şekilde waffle tavanlı tasarımlar ortaya koyduğumuz çoktur. Çünkü bakmışız oraya, bizi etkilemiştir. Ben hala çok beğenirim. Mezuniyet sonrasında jürilere, derslere gidip geldik. Her girdiğimde çok başka hisler alırım. İyi ki tasarlamışlar ve bizde bu kadar uzun vakit geçirme şansı yakalamışız. Bu yapıya gelince bizim için hikayesi çok önemlidir. Yokluk zamanımızda tez yazmaya çalıştığımız bir ofis, adımız onbir41. Kartvizitimiz vardı ama resmen bir şirket değildik. Bu yarışmayı kazanmamız bizim resmiyete adım atmamıza vesile oldu. Gerçekten ne yapacağımızı bilmez haldeyken telefon çaldı ve dediler ki davetli yarışmayı kazandınız yarın şu saatte toplantı var gelin, sözleşme imzalayacağız. Bir gün önce ne iş yapacağımızı bilmezken, bir gün sonra bu işi nasıl yapacağız sorusunu sorduk. Çok öğrendiğimiz güzel bir süreç, deneyim oldu o yüzden bizim için bir dönüm noktasıdır. Her noktasında emeğimizin olduğu, düşe kalka yaptığımız bir yapıdır. ODTÜ’nin bütün paydaşlarının bu süreçte bize olan güveni, saygısı, desteği olmasaydı bu yapı ortaya çıkamazdı. Hayatımın hangi aşamasına gelirsem geleyim bu yapı benim için farklı ve özel bir yapı olacaktır. Hatalarımız çoktur, her baktığımda başka şey görürüm ama hikayesi çok özeldir.

ODTÜ KKK Mühendislik Laboratuvarları

Emre Şavural: Bende şunu ekleyebilirim. Öncelikle duru bir tespit. Bu soru bugüne kadar ilk defa soruldu bize. Kesinlikle izleri vardır, eğitim aldığımız üniversitede -hazırlığı katarsak- 5 yıllık bir kampüs hayatımızı geçirdiğimiz zamanların izleri mutlaka vardır. Açık-kapalı alan hiyerarşisi, ortak alanın kullanımı hikayesi… Bu iş ve sonrasında yaptığımız her işte fazlasıyla önemsediğimiz ve her zaman yaratmaya kendi bağlamı içerisinde mutlaka yok olmasa bile, şartları çok kısıtlı olsa bile üretmeye yaratmaya çalıştığımız bir şey. Belki ilk izi, ilk vücut bulduğu yer burası. Tasarımın hikayesi ilginçtir. Saçağın olduğu yer yarışmayı teslim etmemizden bir gün öncesine kadar kapalı bir hacimdi. Kapalı hacmi yarışma teslim öncesinde bir gün önce kaldırdık ve açık bir alan haline hale getirdik. Sonrasında her şey çok daha rahat çözüldü 24 saat içinde de gerekli üretimleri yapıp teslim ettik. Benzer beğendiğimiz işlerden İSKA kamusal alan kapalı alan ilişkisi açısından, ODTÜ Teknokent Bilim Yapısı, Anamur projesi hepsinde benzer arayışların olduğu işler. Bunların izi de ODTÜ kampüsünden Behruz Bey’in işlerinden geliyor demek yanlış olmaz, bir itiraf olur bizim için.

(…..)

Olivelo

Anamur Atatepe Sosyal Merkezi

Gelibolu Tarihi Alanı Yeni Şehitlik Tasarımları


Künye
Ofis Adı:
FREA Mimarlık
Sahibi:
Emre Şavural, Fatih Yavuz
Web:
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :