Türkiye'de mimarlık alanındaki en iyi diploma projelerini seçmek üzere 19 yıldır düzenlenen Archiprix-TR'nin 2014 sonuçları açıklandı. Şevki Vanlı Mİmarlık Vakfı ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) işbirliğinde, Seranit Grup markası Serra Seramik'in ana sponsorluğunda düzenlenen yarışmada birincilik ödülüne İTÜ mezunu Oğul Can Öztunç değer görüldü.
Yarışma şartnamesine uygun olarak teslim edilen 163 proje üzerinden ilk aşamalı bir elemeye giden jüri, 28 Kasım 2014 tarihinde Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirdirdiği ilk aşama sonucunda 27 finalisti belirledi. Jüri değerlendirmesinin ikinci aşaması 04 Aralık tarihinde yapıldı ve finale kalan projeler arasından ödül grubu seçildi.
Değerlendirme sürecine jüri üyeleri Ertuğ Uçar, Ömer Selçuk Baz, Yrd. Doç. Dr. Deniz Dokgöz, Sürdürülebilirlik Danışmanı Ömer Moltay, yedek jüri üyesi Murat Aydınoğlu ve raportör Nurullah Kaya (Mimar/YEM Etkinlikler Uzmanı) katılırken; jüri üyeleri Atilla Kuzu ve Benedetta Tagliabue mazeretleri nedeniyle toplantılara katılamadı.
"Öğrenci projeleri arasında mezuniyet projesini diğerlerinden ayıran nedir?" sorusundan yola çıkan jüri, bu doğrultuda projeleri; Tarif edilen problemi içselleştirmesi ve yeniden tarif etmesi, Anlamlı analizler yapması ve ulaştığı sonuçları projesine yansıtması, Mimari bir fikrin varlığı, Eleştirel yaklaşım, Sürdürülebilirlik, Sunum, Bağlamla ilişki kriterlerine yanıt vermesine göre değerlendirdi.
Ödül alan projeler ve jürinin buprojelere ilişkin görüşleri şöyle:
1. Ödül
Proje 108: Open Air Performance Museum, Kadıköy
Oğul Can Öztunç / İstanbul Teknik Üniversitesi
Jüri görüşü: Hepimizin bildiği Kadıköy'ü bir kapalı koy, bir açık hava performans alanı, bir amfitiyatro; şehrin içine düşüp, içinden geçtiği, bu esnada canlandırdığı bir sihirli küre olarak yorumlayan bu proje ilk görüşte bizleri içine aldı. Minyatürle sketch-up estetiğinin birbirine karıştığı özgün ve çarpıcı grafiğin artistik ve yeterince mimari olduğunu düşündük. Kadıköy'ün bugünkü yaşamını kaotik kılan otobüs duraklarına, karmaşık yol ağına, deorganize kent zeminine ve varolan yapı stoğuna müdahale etmek yerine bunları düşüncesinin doğal bir parçası olarak kabul edip, sadece bakış noktasını değiştirerek İstanbulun bu sorunlu noktasına getirdiği öneriyi övgüye değer bulduk. Öneride Kadıköy sahil şeridi kara-deniz ilişkisi üzerinden hem peyzaj hem yapısal unsurlarla tekrar ve basit bir şekilde tanımlanıyor. Burada aslında 3 yapı var. Ayrıca bu yapıları tüm koy boyunca birbirine bağlayan ve pekala şehrin bu bölgesinin simgesi olmaya aday kazıklar. Öneri proje işte bu noktada kendisine tarif edilen problemi bir kez daha ve daha büyük bir meydan okumayla tarif ediyor. Kadıköy koyunu bir coğrafi sahne, kara ve deniz taşıtları ile insanların koreografileriyle canlanan doğal bir sahne olarak resmediyor. Tasarım ile birlikte önerilen yapısal sistemlerin bir yandan hafif, dönüşebilir, geçici oluşu, koy içinde bir yerden bir yere taşınıp durması, yere-denize bağlı eklemlenme hali, bu tür modüler-sökülüp takılabilir-taşınabilir önerilere mesafeli bakan bizlere ikna edici geldi. Projeleri incelerken kendimize sorduğumuz 'bir öneriyi mezuniyet projesi yapan nedir' sorusunun cevabı bu projede cisim buluyor diyebiliriz.
*
2. Ödül
Proje 86: Şehir Müzesi Edirnekapı – Eğrikapı, İstanbul
Bengü Şahin / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Jüri görüşü: Tasarım Edirnekapı surları kenarında mevcut tarihi bir kent savunma hendeğini şehir müzesine dönüştürüyor. Toprak altında kalmış hendek önce açılıyor, müze programı hendek duvarlarına yaslanan lineer bir program zinciri olarak çözümleniyor. Tasarım fikrinin tarihi dokuya adaptasyonundan, onunla kurduğu gergin ama bir o kadar da hassas ilişkiden etkilendik. Bu radikal fikrin oldukça güçlü ve tavizsiz şekilde ortaya koyulmasını önemli bulduk. Yer seçimiyle başlayan tasarım kararlarının tutarlılığı, detay seviyesinde problemi ele alış şekli ve olgunluğunun üst düzeyde olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca fikrin güncel, genel geçer görsel tekniklerle parlatılmadan, net ve mimarca sunulmasını da dikkate değer bulduk.
*
3. Ödül
Proje 120: re2: [Re-Defined Space Scenarios in Re-Industrialized District], Kağıthane, İstanbul
Erenalp Büyüktopçu / İstanbul Teknik Üniversitesi
Jüri görüşü: Güncel ekonomik gelişmelerle birlikte ,İstanbul'un durdurulamayan büyüme trendinin en vazgeçilmez konusu konut projeleri.. Tasarım bu probleme, sözel ve kavramsal olarak önce metinler aracılığıyla daha sonra cendere vadisi ölçeğinde okumalarla yaklaşıyor. Geçmişte endüstriyel bir bölge, olan alan üzerinde üretilecek konut yerleşiminin nasıl olabileceği ya da olacağı üzerine yapılan okumalar olumlu bulduk. Vaziyet planında saçılan ve zemin ilişkilerini kurgulayan endüstri, üretim göndermeli işlev kümeleri, sosyal alan örgütlenmeleri, genel haliyle zemin ilişkileri güçlü olduğunu düşünüyoruz. Çok bilindik bir morfoloji (parçalanan, boşalan blok) olsa da nispeten ölçülü orta-yüksek blokların zemin ve çevre ile kurduğu dengeli ilişkisi, zemin üstünde çoğu tasarımda endazesi kaçırılmış bağlantı köprü-yollarının ayarında hatta yapılabilir oluşu olumlu bulundu. Tüm bu olumlu yanlarına rağmen, tasarımcının İstanbul ölçeği, cendere vadisi, zemin ilişkilerinde geldiği düzey ve özeni konut planlarında göstermemiş olmasını eleştirdik.
*
Sürdürülebilirlik Özel Ödülü
Proje 134: Karma kullanımlı yaşam yaşam alanı tasarımı, Kağıthane, İstanbul
Oğuzhan Saygı / İstanbul Teknik Üniversitesi
Jüri görüşü: Kentsel dönüşüm üzerine yapılmış, metinler ve grafiklerle desteklenen iyi analizler konuya doğru bir başlangıç yapıldığını gösteriyor. Konut bloklarının vadi tabanına göreceli yerleşimi ile iklim kontrolü için önerilen çift cephe yüzeyleri arasındaki gerilimin ve üst katlardaki kamusal alanların canlandırdığı genel perspektifi övgüye değer bulduk. Öte yandan bu pozisyonlanmanın doğurduğu açık alanlarda ne olup bittiği projenin üzerinde fazla düşünülmemiş bir tarafı. Yerleşimin cadde ve dereyle kurduğu ilişki de açık kalmış görünüyor. Cepheler, planlarla koordinasyonu da gözetilerek incelikle ele alınmış. Yapılar zeminde bu kadar alan bırakırken, neden üst katlarda birbirine bağlanmış kamusal alanlar oluşturulduğu ise bizim cevap bulamadığımız bir konu oldu. Çift cephe sisteminin mimariye entegrasyonu ve blokların zeminden koparılması her ne kadar teknik açıdan yeterince açıklanmasa da sürdürülebilirlik açısından söylemin ötesine geçen yaklaşımlar olarak değerlendirilmiştir.
*
Serra Özel Ödülü
Proje 147: Tejo nehrinde su kültürü için bir merkez, Lizbon
Seyithan Özer / Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Jüri görüşü: Tasarımcının sade, kendinden emin bir şekilde geliştirdiği tavır bizi etkiledi. Çokda fazla kalabalık yaratmandan tasarım problemini tarif edişi ve onu hemen akabinde verdiği neredeyse olağan gibi görünen cevap oldukça ikna edici. Oldukça basit gibi görünen tasarım kararları bir yandan kurguladığı karmaşık girişimli mekanları ile güçlü bir yer kurma potansiyeline sahip. Tejo Nehri kenarında duvar ve kot ilişkileri ile nehir ve kara arasında bir araform yaratma fikrini bu anlamda güçlü bulduk. Bu fikrin duvar ve kısmi yapılarla, suyla iç içe bir ilişki kuran tektonik dili, bu kurgunun ürettiği şiirsel mekan dizisi ilgiyle takip ettik. Suyun yükselme rejimi ile birlikte, nehrin yapı ile kurduğu ilişkinin değişmesi bu değişimin nehir ve kara arasında oluşan peyzajı şekillendiriş şekli, tasarımın kullandığı temsil dilinin olgunluğu ve doğrudanlığını kaydadeğer bulduk.
*
Mansiyon:
Proje 14 : Serbest Zaman Tesisi, Sapanca, Sakarya
Nezahat Melis Eraydın / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Jüri görüşü: Sapanca'da önerilen serbest zaman ve havuz projesinin, yapısal kurguda ulaştığı detay ve incelmişlik seviyesi, strüktürel ve mekansal ilişkilerin çözümleniş biçimi olumludur. Yapı parçalanma kompoziyonu ve bu parçaların birbirleriyle kurdukları ilişki olumlu olmasına rağmen, yapı öbeklerinin boşlukta yerleşim şekilleri, göl ve yol ile kurduğu ilişki sorguladık. Büyük bir boşluk olan yol ile göl arasına yerleşim şeklini , bu yerleşim stratejisinin su ile kurduğu uzak dolaylı ilişkiyi sorguladık.
*
Mansiyon:
Proje 26: Archeology center, Urla, İzmir
Burak Şahin / İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Jüri görüşü: Tasarım Urla da ölçeği iyi kurgulanmış bir arkeoloji merkezi önerisi ile dikkat çekti. Kütlenin parçalanıp ufalanması, ölçeğinde kot ilişkileri iyi kurgulanmış avlu formasyonu, tasarım ve temsil dilinde ürettiği görece olgun ifadeyi değerli bulduk. Kesitlerdeki yapısal ilişkiler malzeme ve mekanın daralıp açılması arasında kurulan ilişkinin belirli bir kalitede olduğunu düşündük. Bu olumlu yanlarına rağmen tasarım parçalarının çevre ile kurduğu ilişkiyi, tasarımın ilk cümlelerinden birisinin gridal kurgu olma durumunu sorguladık. Kendi iç mekanına doğru kurduğu tutarlı ilişkinin dış mekanında çevresiyle birlikte nasıl şekillendiğini anlamakta zorlandık.
*
Mansiyon:
Proje 76: Lefkoşa Kültür ve Sanat Akademisi, KKTC
Elif Merve Ünsal / Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Jüri görüşü: Yapının program elemanlarının mevcut yapılaşma ve çevresiyle bütünleşme gayreti, bu gayreti yansıtan mekansal düzenlemelerin doğru bir hiyerarşi içerisinde açık, yarı açık ve kapalı alan kademelenmeleriyle canlanmasını olumlu bulduk. Yapı kitlesinin boşluğu karşılayan ve avlu ile yeniden üreten yapısal çözümü takdire şayan bulundu. Öte yandan yapının ana programlarından olan salon ve fuayenin avlu ile ilişkisinin ikinci planda kalmasını anlamlandıramadık; eğitim bloğunun mevcut avlu yaşamından kopuk bir şekilde ele alınmasını eleştirdik.
Archiprix-TR 2014 jüri değerlendirme tutanağı için tıklayınız.
Genç mimarlar ödüllerine 5 Aralık 2014 Cuma akşamı Yapı-Endüstri Merkezi'nde düzenlenen törende kavuştu. Ödül töreni, forum meydanı ve önceki yıllarda Archiprix ödülü kazanan bugünün başarılı mimarlarının katıldığı panele ilişkin notlara buradan ulaşabilirsiniz.