Ev sıcaklığında bir ortam sunan Anadolu Yakası'nın gurme mekanlarından Lütfiye, organik ve katkısız ürünlerle hazırlanmış reçeteler denemek isteyenler için keyifli bir adres.
Artık havalar iyiden iyiye ısındı. İnsan kendini dışarı atmak ve güneşi kucaklamak istiyor. Sanırım kışın yorgunluğu böyle çıkıyor. Kendimi bildim bileli iyot kokusu bağımlısıyımdır. Deniz deyince akan sular durur benim için. Suya hasret kaplumbağa gibi kıyıya koşarım. Kafam dağınık olduğunda, kendimi mutsuz ya da neşeli hissettiğimde, kısaca her koşulda çözüm ordadır. Hele denizin hemen yakınında, keyifle kahvemi içebileceğim bir yer varsa… Bu yüzden sahile inmek için benim mevsimim yoktur. Kar, buz, yaz, kış, yağmur fark etmez… Deniz ve iyot kokusu motivasyonumu arttırdığı için güne orada başlamayı tercih ederim.
Anadolu yakasında son zamanlarda farklı lokasyonlarda yeni yerler keşfettim. Sabahları sahilde yürüyüş sonrası kahvaltı ve ön çalışma için soluklanacağım mekânlar bakınırken Fenerbahçe’deki Lütfiye’ye gözüm takıldı. Aslında isme aşinaydım. Ürünlerini tanıyor, hatta kullanıyordum ama mekânla tanışmak başkaydı tabii.
Cemil Topuzlu Caddesi üzerinde enerjisi çok çekici olan bir mekân, Lütfiye. Bu yeni mekanla ilişkimiz önce kahvaltı ile başladı ardından kahve molası ile devam etti, derken günün her saati ve öğününde keyifle zaman geçirdiğim bir yer haline geldi. Fonda hafif bir müzik sessiz sakin yeşillikler içinde bir ortam. Bahçe keyfini şehrin ortasında yaşamak gerçekten de çok özel bir lütuf…
Dekorasyonda taş ve ahşap malzemenin kullanılması ortama sıcak bir görünüm kazandırmış. İnsana huzur veriyor. Pastel tonların hâkim olduğu mekâna girince ortada bir içecek barı olduğunu görüyorsunuz. Sağda ise günlük ekmek, poğaça, kurabiye ve keklerin sergilendiği özel bir sunum masası yer alıyor. Arkasındaki raflarda ise Lütfiye markası ile sunulan zarif, şişelenmiş zeytinyağı ve marmelat, pekmez kavanozları… Geniş bir bahçe ile insanı kucaklayan Lütfiye bu bölgede yaşayanlar için çok iyi bir seçenek olabilir.
Gelelim, Lütfiye’nin öyküsüne… 1930‘larda Amasra’da kurulan marka reçel, marmelat, pekmez, şerbet ve lokum gibi ürün gamına sahip. “ İyi gıda üretmek” onların sloganı olmuş. Ailenin dördüncü kuşağından Mehmet Demirkol ve eşi Elif Hanım iyi gıdayı sunmak adına bu restoranı açmışlar. Ürünlerin çoğu organik ve katkısız. Özellikle kahvaltı hizmeti nefis… Ekmekler ev yapımı ve sıcacık geliyor. Donmuş gıda sunmuyorlar ve her şey anında yapılıp servis ediliyor. Geleneksel bir kahvaltı anlayışları var ve bu çok cezbedici; rahat rahat uzun soluklu oturabiliyorsunuz. Menüde yöresel reçetelere de yer var. Bartın mantısı, su böreği ve tarhanası gibi… Bunun dışında elma suyu ile tatlandırılmış doğal meyve sularından ve kendi üretimleri olan katkısız özel dondurmalarından mutlaka tatmalısınız. Bahçesindeki dingin sohbet ortamında kahve ile mutlaka tatlılarını denemelisiniz.
A: Fenerbahçe Mahallesi, Cemil Topuzlu Caddesi, No:12
T: (216) 3865931