Moda’da Bir "Aralık"

mimarizm.com / 01 Kasım 2021
Tasarımını Onur Karadeniz ve Bilge Kalfa'nın beraber gerçekleştirdikleri "Aralık", Fransız ‘fine dining’ konsepti ile Alman detaycılığını oldukça minimal, sade çizgiler ile az ve keskin detaylarda buluşturuyor.

Fotoğraflar: Egemen Karakaya

Moda’nın en büyük mutfağına sahip şef restoranı Aralık'ın tasarımı Bilge Kalfa ile başlayıp, Onur Karadeniz Architects Kurucusu Onur Karadeniz ile tamamlandı. Aralık’ın iç mekanlarında ziyaretçiler oldukça sade, ferah ve hafif bir atmosfer ile karşılaşıyorlar. Fransız ‘fine dining’ konsepti ile Alman detaycılığını oldukça minimal, sade çizgiler ile az ve keskin detaylarda buluşturan Aralık, üç kattan oluşuyor.

Farklı ülkelerin yeme içme kültürlerinden alınan ilhamın tüm hafifliğiyle yansıtıldığı mekanı, Onur Karadeniz ve Bilge Kalfa'dan dinliyoruz:

Onur Karadeniz

Aralık, Moda’da bir sokak ötesinde konumlanan 700gr’ın sahipleri tarafından 700gr’dan daha farklı bir konseptte geliştirilen restoran projesi.

Burası, daha önceden basık tavanlı ve tek katı kullanıma açık olan Kadıköy’de görmeye alışık olduğumuz bir bardı. Restoran sahipleri, bu barın üst ve alt katlarında konumlanan bina ve bara ait olup depo olarak kullanılan bu katları da kiralayarak, restoran kullanımına dahil etmek istediler. Böylece, iç mekanda istediğimiz oturum, sirkülasyon ve mekan algısını yaratabilmek adına daha fazla özgürlüğe sahip olabildik. 

Aralık, aynı zamanda bir şef restoranı. Bu bağlamda, alt kat tamamen ıslak hacim olarak planlanarak mutfak kısmına ayrıldı. Mutfağın çok kullanışlı olması amacı ile, bu bölümde bir mutfak danışmanı ile çalışıldı. Alt kata, tuvalet kullanımına inen müşteriler açık holde kurnadan yola çıkarak tasarlanmış evye de ellerini yıkarken ya da tuvalet sırası beklerken mutfağı izleyebiliyorlar. Bu hol aynı zamanda bir karşılaşma ve yeni tanışmalara izin verilecek şekilde düşünüldü. Bunun için özel olarak kısık bir aydınlatma kullanılırken, mutfaktan çıkan yemeği garsonların en alt kata gelerek burada bir kaos yaratmasından ziyade, tüm katlara dağıtımı sağlayacak olan bir servis asansörü aracılığı ile çözüldü. 

Mekanın içinde seçilen renk tonları ve malzeme yalınlığı sayesinde mekanda yaratılan sade, yalın ve huzurlu atmosfer, akşam yemeğine gelen müşterilerin üzerinde bir baskı kurmanın ötesinde, onları daha doğal hallerine iterken müşterilerin İstanbul’daki lüks restoran kavramlarını değiştirmeye yönelik bir deneyim sunması amaçlandı. 

Tüm detaylar (aydınlatma, malzeme seçimi, sedir ve bar ölçüleri, merdiven, sirkülasyon, doğal havalandırma) müşterinin rahatsız olmaması üzerine kurulu bir düzeni tahayyül ederek defalarca restoran sahipleri ile birlikte düşünüldü ve uygulandı.

Bilge Kalfa

Aralık'ın sahibi Olcay Güneş ile sahibi olduğu mekan 700gram üzerinden tanışıyoruz. Kendisi bana ekşi mayalı ekmek yapmayı öğreten kişi, diğer ortak Serkan ise yine Kadıköy'de bulunan Zor adlı mekanın sahibi. Aralık üzerine ilk konuştuğumuzda iki mekanın da güçlü olduğu şeylerin birleşimi bir tasarım üzerine konuşmaya başladık, iyi yemek, iyi müzik, iyi içki ve elbette konforlu bir mekan.

Mekan kurgulanırken arka cephede bulunan bahçeyi ve ışığı içeri almayı aynı zamanda sokağa bakan alanda üst döşemeden vazgeçerek daha aydınlık daha yüksek bir hacim elde etmeyi amaçladık. Misafirlerin konforu kadar servis mekanlarının kullanıcıları da oldukça özenle düşünüldü ve bu hacimler de dikkatle tasarlandı. Bu nedenle geniş bir mutfak ve oldukça büyük bir bar mekana hizmet ediyor. Alt katta bulunan mutfak bir cam ile tuvaletlerin bekleme alanına açılıyor, açıklık mekanın kuvvetli prensiplerinden biri.

Ben bu mekan tasarlandıktan sonra şantiye aşamasına geçilmeden Berlin'e taşındım, o nedenle Onur Karadeniz ile birlikte tasarım tekrar tekrar çalışıldı ve uygulama Onur ile tamamlandı. Sonuç olarak İstanbul'a her gittiğimde uğramaktan keyif aldığım bir mekana dönüştü.


Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :