Türkiye'de Küresel Bir İtalyan: Pastarito
E. Seda KAYIM / 06 Şubat 2009
Küresellik iddiası taşıyan bir kent olarak İstanbul'un "amacına hizmet eden" gastronomi olanaklarına bir diğer örnek; uluslararası İtalyan mutfağı zinciri Pastarito'nun şekli/şemali ve elbette lezzetleri, Mimarın Göbeği'nin bu ayki malzemesi.
Beşiktaş'ın ‘Yeni Maçka'sında peşi sıra açılan mekanlardan biri Pastarito. Zincirin ilk mekanı değil, ama muhtemelen en ‘havalı'sı.
İlk olarak 1993 yılında Torino'da açılan ve bu tarihten sonra İtalya'nın 13 bölgesine ve İspanya, Yunanistan, Belçika, Bulgaristan, Hırvatistan, Çin ve ABD'ye yayılan İtalyan lokantalar zinciri Pastarito, aslında iki seneyi aşkın süredir Türkiye'de. Öncelikle İzmir'de, ardından Ankara ve İstanbul'da şubelerini açan Pastarito'yu Türkiye sınırlarında daha tanınmış kılan yer ise, hiç şüphesiz Pastarito Akaretler oldu.
Geçtiğimiz Haziran ayından bu yana hizmet veren restaurant, belki de her şeyden ziyade "küresel kent yarışı"nda ön saflarda yer almak isteyen İstanbul'un gastronomik olanak zenginliği açısından önem taşıyor. Çünkü İstanbul için hedeflenen turist sayısı ve kalitesi göz önünde bulundurulduğunda, yalnızca her sınıfa hitap eden çeşitte restaurantın varlığı yeterli görünmüyor. İstanbul'un McDonalds'lar, Starbucks'lar tarafından kuşatılması, elbette küresel kapitale karşı bir eleştiri noktası teşkil edebiliyor. Ancak Hakkasan ve Zuma, yakında hizmete açılması beklenen Nobu gibi kalbur üstü gastronomi duraklarının seçkin şubeleri, yalnızca İstanbul'un yabancı ziyaretçilerine "tanıdık" bir deneyim yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda bu zincirler üzerinden kentin ekonomik ve kültürel yetkinliğine işaret ediliyor. Artık İstanbul ve Hong Kong adları daha da rahatlıkla bir arada telaffuz ediliyor. İşte Pastarito'yu da böyle bir bağlamda değerlendirmek mümkün gözüküyor. Üstelik bu orta-üst sınıf restaurant, Türkiye'de 2010 sonuna kadar şube sayısını 15'e çıkarmayı planlıyor!
Fakat konumuz bu değil... Pastarito Akaretler, asırlık ağaçlarla çevrili, 3 ana bölümden oluşan dev bir bahçe ve odalar halinde kurgulanmış üç katlı bir iç mekandan oluşuyor. Pastarito Akaretler'in iç mimarlık projesi, Atabek Mimarlık'tan Haluk Atabek ve Yüksel Bakış tarafından gerçekleştirilmiş. Dekorasyonunun iki aylık bir İtalya turu sonunda oluşturulduğu belirtilen ve "Türkiye'deki Pastarito'ların en İtalyanı" olarak lanse edilen mekan, hiç şüphesiz "Akdeniz havasının solunduğu" bir yer yaratma çabası ile gerçekleştirilmiş. Zaten tüm Pastarito'lar, emin olabileceğimiz şekilde Türkiye'deki şubelerin tamamı, farklı bir anlayış ile projelendirilmişler. Akaretler şubesinin İtalyanlığını irdelemek için ise, iç mekan tasarımı ile servis ve mobilya seçimlerine daha yakından bakmak faydalı gözüküyor.
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın