Diyarbakır Hafızası'nın yeni çevrimiçi sergisi "Diyarbakır’ın Doğasına Hem Yakından Hem Uzaktan Bakmak", kentin ve bölgenin ekolojik tarihini, doğal çevresini, flora ve fauna zenginliğini konu alıyor.
Fotoğraf: Mehmet Masum Süer
Diyarbakır’ı var eden doğal çevrenin bugünkü manzarasını anlamlandırabilmek için, bölgenin seçilmiş politikalar, doğayı öncelik olarak almayan tercihler ve hayatın akışını değiştiren toplumsal olaylar nedeniyle yaşadığı dönüşüme bakmak gerekiyor. Bitki ve hayvan zenginliğini de doğrudan tehdit eden bu dönüşümün en taze izleri son birkaç yüzyılda duruyor.
Diyarbakır Hafızası’nın yeni sergisinde, öncelikle çevre tarihçisi Zozan Pehlivan, Diyarbakır'ın ekolojisinde bu perspektifi tarihsel bağları kurarak, toplumsal ve politik atmosfere dokunarak işliyor. Diyarbekir'in dağlarında, yaylalarında, su kenarlarında, ormanlarında birkaç yüzyıl sürecek gezi, Ahmet Arif'in bilge bir derinlikle kaleme aldığı dizeleriyle başlıyor.
Açar,
Kan kırmızı yediverenler
Ve kar yağar bir yandan,
Savrulur Karacadağ,
Savrulur zozan...
Bak, bıyığım buz tuttu,
Üşüyorum da
Zemheri de uzadıkça uzadı
Seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
Seni, Diyarbekir gibi
Nelere nelere baskın gelmez ki
Seni düşünmenin tadı...
Pehlivan'ın sunduğu tarihsel çerçevenin ardından bölümlerde odaklanılan konular ise Diyarbakır'ın doğal çevresi, flora ve fauna zenginliği.
Çevrimiçi sergi için tıklayın
*
Sergi Künyesi
Katkıda bulunan yazarlar: Prof. Dr. A. Selçuk Ertekin, Prof. Dr. Sabri Karadoğan, Yrd. Doç. Dr. Zozan Pehlivan, Prof. Dr. Erhan Ünlü, Zeki Fırat Yıldırım
Sergi editörü: Pınar Öğünç
Çeviri: Berivan Karatorak (Kürtçe), Nazım Dikbaş (İngilizce)
Son okuma: Eren Ünal (Türkçe & İngilizce), Abdulsıttar Özmen (Kürtçe)
Tasarım: Fika