19. yüzyıl resmine damgasını vuran ve çoğunlukla deniz ve kentin iç içe geçtiği İstanbul ve Venedik’i konu alan yağlıboyaları ile tanınan Ziem’in eserleri, Türkiye’de ilk kez Pera Müzesi’nde bir araya geliyor.
İstanbul, Boğaz'da Günbatımı, Ziem Müzesi Koleksiyonu
“Félix Ziem: Işık Denizinde Bir Gezgin” sergisi, 19. yüzyılın özgün manzara ressamlarından Fransız sanatçı Félix Ziem’i tüm yönleriyle tanıtmayı amaçlıyor. Küratörlüğünü Lucienne Del’Furia ve Frédéric Hitzel’in üstlendiği sergide Ziem’in, izlenimci ressamlarla üslupsal ilişkilerini yansıtan yağlıboyaları ile Kırım Savaşı döneminde İstanbul’da gerçekleştirdiği desen çalışmaları öne çıkıyor.
Grafit ve tüy kalemle yaptığı desenlerde, kentin canlı bölgelerini yansıtan sokaklar, kocaman öküzlerin çektiği arabalar, köpekler, Boğaz ve Haliç sularında kayıp giden kayıklar betimleniyor. Desenlerinde manzaralarına yansıyan kalabalıklar hızlı çizimlerle, biraz bulanık bazen de siyah lekeler olarak betimlenirken ışık-gölge oyunlarıyla sağladığı ışıl ışıl su yansımaları, göz kamaştıran gökler, puslu görüntüler ise tuvallerinin temelini oluşturuyor.
İstanbul, Fantezi, Ziem Müzesi Koleksiyonu
Kayıkta Dansöz, Ziem Müzesi Koleksiyonu
Sıradışı bir gezgin ressam
Küratör Frédéric Hitzel, renkleri kullanmadaki ustalığı ve kompozisyonlarındaki canlılığıyla Ziem’i sıradışı bir ressam olarak tanımlarken, Doğu’nun görkemini yansıtan masalsı mimarisi ve suyun gürül gürül aktığı çeşmeler gibi basmakalıp konulardan uzak duruşu ile dönem sanatçılarından ayırıyor.
Félix Ziem, Paris’te Tuileries’de düzenlenen 1849 Salonu’nda üç yağlıboya ve üç suluboya resim sergilediğinde bunlardan biri de Boğaziçi’nde Manzara idi. Sanatçının İstanbul’la ilgili bu ilk tuvalinde fotoğraflardan esinlendiği düşünülür. O yıllarda Doğu’ya olan ilgi, babasının Doğulu oluşu, yeni esin kaynakları, yeni ışık ve manzaralar arayışı onu bir Doğu gezisi yapmaya iter. Bu fikrini Kırım olayları yüzünden ancak 1856 yazında gerçekleştirebilir. 18 Temmuz 1856’dan 18 Eylül’e dek iki ay boyunca, çoğunlukla Pera bölgesindeki tepelerde yaşar. Küratör Frédéric Hitzel, Ziem’in İstanbul’da kaldığı sürece kaç desen yaptığı tam olarak bilinmese de, Martigues’deki Ziem Müzesi’nde korunan 43 defterden ikisinin Türkiye’yle ilgili olduğu bilgisini verir.
İstanbul, Cami, Ziem Müzesi Koleksiyonu
Sanatçının Doğu yolculuğu bununla sınırlı kalmaz, sırasıyla İzmir’e, Rodos’a, Beyrut’a, Şam’a, İskenderiye’ye, Kahire’ye, Mısır’a ve İskenderiye’ye gider. Son olarak Yunanistan ve Sicilya üstünden Fransa’ya döner. Doğu Akdeniz yolculuğu toplamda beş ay sürer. Bu yolculuk onda kalıcı bir iz bırakır; tüm bu izlenimler ve ilk elden bu anılar Ziem’in tüm yaşamı boyunca başvuracağı bir görsel dağarcık oluşturur. Fransa’ya dönerken günlüğüne şöyle yazar:
“Ah ah! Gördüğüm şeyleri nasıl anlatabilirim ki. Doğu bütünüyle gözlerimin önüne serilmişti. Gören ve derinden etkilenen kişi asla unutmaz. Onca zamandır aradığım şeyi, bana resmi ve sanatı candan sevdiren sevimli doğayı buldum sanırım!”
Hayattayken Louvre’a kabul edilen ilk sanatçı
Henüz hayattayken eserleri Louvre Müzesi’ne kabul edilen ilk sanatçı olan ve sonraki kuşakları da derinden etkileyen Ziem’i İstanbullu sanatseverlerle buluşturan sergi, Ziem Müzesi ve Martigues Belediyesi iş birliğiyle düzenleniyor.
Villefranche, Fransız Rivierası, 1890 - 1900, Ziem Müzesi Koleksiyonu
Günbatımında Büyük Kanal ve San Marco Katedrali Çan Kulesi
“Félix Ziem: Işık Denizinde Bir Gezgin” sergisi 29 Ocak 2017 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10:00-19:00 saatleri arasında, Pazar günleri ise 12:00- 18:00 saatleri arasında gezilebilir. Müzede Cuma günleri hem uzun hem de ücretsiz. “Uzun Cuma”larda müze 18:00 - 22:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Çarşamba günleri ise “Genç Çarşamba” programı kapsamında tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.