Tarih boyunca Anadolu’nun kadim kentleri Fırat’a yakın olmaya özen göstermiş. İşte o kadim kentlerden Kemaliye de aynı özeni göstererek bugünlere kadar varlığını sürdürebilmiş.
Elazığ-Erzincan il sınırını oluşturan Fırat Nehri, geçmişte olduğu gibi bugün de bölgenin bereket kaynağı olmayı sürdürüyor. Fırat, ülkemiz sınırları içinde yaklaşık 1263 kilometre yol kat ettikten sonra, önce Suriye ardından Irak sınırları içinde yoluna devam ediyor. Irak’ta Dicle ile birleşerek Şatt’ül Arab Nehri’ni oluşturan Fırat, Basra Körfezi’nde denizle buluşuyor.
Tarih boyunca Anadolu’nun kadim kentleri Fırat’a yakın olmaya özen göstermiş. İşte o kadim kentlerden olan Kemaliye de aynı özeni göstererek bugünlere kadar varlığını sürdürebilmiş. Fırat kıyıları, eski tarihlerden beri ticaret yolu olarak kullanılmış. Böylece Kemaliye sadece Fırat’ın bereketinden değil onun sayesinde gelen kültürden de yararlanmış.
Kervan yolu üzerinde olmak Kemaliye’ye çok şey katmış. Farklı kentlerden gelen insanların gelip geçtiği kervan yolu sayesinde kültürel ve sanatsal olarak oldukça gelişmiş. Yaşama anlam katan ve onu yaşanır kılan sanat ve zanaat Kemaliye’nin mimarisinden mutfak kültürüne kadar hemen her yerde hissediliyor.
Tüm bu kültürel harmanlanmayı görmek ve Fırat’ın bölge üzerindeki etkilerine yakından tanık olabilmek içinse Kemaliye’ye bir yolculuk yapmak gerekiyor.
Fırat’ın cennet bahçesi
Fırat kıyılarına inen yılankavi yol cennet bahçesine götürüyor ziyaretçilerini. Tepelerden kıyılara indikçe doğa canlanıyor. Fırat’ın yeşil rengi, doğanın yeşiline karışıyor. Kemaliye Fırat’a akan yerleşimiyle ansızın çıkıveriyor karşınıza.
Düz arazi pek az olduğundan evler eğimli araziye kurulmuş. Zaten Kemaliye’de ilk dikkat çeken evlerin güzelliği oluyor. Evlerin kapı tokmakları birer sanat eseri görünümünde. Her bir tokmak farklı bir hikaye anlatıyor. Özellikle şaman Türk geleneklerinin sembolleri kapı tokmaklarında bolca kullanılmış.
Sembol dilinin yanında kullanıma dönük özellikleri de var bu tokmakların. Örneğin kapıyı çalmak için konulmuş olan iki tokmaktan ince olanını kadınlar, kalın olanını erkekler çalıyor. Böylece ev sahipleri gelen misafirin cinsiyetini anlıyor ve kapıyı ya evin beyi ya da evin hanımı açıyor.
Kemaliye’nin yaslandığı yamaçlardan çıkan ve gürül gürül akan kaynak suyu, yerleşimin içinden geçerek Fırat’a karışıyor. Orta Cami’nin yanından çıkan su Sarıçiçek Dağı'ndan geliyor. Fırat’a ulaşmadan önce Kemaliye’nin bağ ve bahçelerini suluyor.
Evliya Çelebi’nin “Seyahatname” adlı eserinde Kemaliye’den “meyvelerle dolu, bağlı bahçeli bir kasaba” diye söz etmesi boşuna değil. Anlaşılan o ki o günden bugüne Kemaliye’nin doğasında pek bir şey değişmemiş. Söz konusu bahçelerde en çok bulunan meyve ise dut. Zaten Kemaliye’nin en önemli ürünü olarak dut öne çıkıyor. Özellikle kuru dut buradan eşe dosta götürülecek en güzel hediye.
İlçenin tam merkezinde bulunan cami 18. yüzyıla tarihleniyor. Tek kubbeli cami, sarı kesme taştan inşa edilmiş.
Bir doğa harikası; Karanlık Kanyon
Kemaliye, Karanlık Kanyon gibi muhteşem bir doğal güzelliğe de ev sahipliği yapıyor. Karanlık Kanyon, sadece ülkemizin değil dünyanın da en derin kanyonlarından biri. Yer yer 500 metre derinliğe ulaşan sarp kayalıklarla çevrili kanyon, Fırat Nehri üzerinde bulunan en görkemli yerlerin başında geliyor. Yaz aylarında kaya tırmanışı yapanları ve kanoya binenleri görmek mümkün. Tabii bir de kanyonun kuytularında yaban keçilerini görebilir, şansızın varsa fotoğraflarını çekebilirsiniz.
Kanyon boyunca uzanan Taş Yol ise bir başka ilginç yer. Kemaliye ile Divriği’yi birbirine bağlayan yol boyunca kayalara oyulmuş çok sayıda tünel bulunuyor. Oldukça bozuk bir yolu olmasına rağmen vahşi doğanın yanı başında sıradışı bir yolculuk yapmanıza olanak veriyor.