Charles Jencks "Kritik Modernizm" Kavramını YEM'de İrdeledi

mimarizm.com / 23 Aralık 2009
Dünyanın önde gelen tasarımcı, mimarlar ve mühendislerini ilgilileri ile bir araya getirerek sektördeki mesleki iletişim ortamı kalitesinin yükseltmek ve dünya tasarım pratiği bileşenlerinin Türkiye'de de eş zamanlı olarak tartışılabileceği ortamlar yaratmak amacıyla dünyaca ünlü isimleri ağırlamaya devam eden Yapı-Endüstri Merkezi'nin (YEM) son konuğu, ünlü mimarlık kuramcısı, tasarımcı ve peyzaj mimarı Charles Jencks oldu.

Siemens Ev Aletleri ana sponsorluğunda gerçekleştirilen ve Suha Özkan tarafından yönetilen "Kritik Modernizm" başlıklı konferansta Jencks, bu gün yaşadığımız kentsel, ekonomik, politik gelişimin mimarlığa yansımasını, küresel ısınma da dahil olmak üzere tüm boyutları ile tartıştı. 1970'lerde "postmodernizm" kavramını mimarlık ortamı için yeniden tanımlayarak gündeme oturtan Jencks, bu kavramı da irdelediği konuşması ile yalnızca mimarların, tasarımcıların, mimarlık ve sanat tarihçilerinin değil, bugünün dinamiklerini kavramak isteyen her kesimden izleyicinin ilgisini çekmeyi başardı.



Konferansın açılış konuşmalarından ilki için kürsüye gelen Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, Jencks ile Barselona'da bir araya geldiklerini ve kendisini İstanbul'a davet ettiğini anlatarak, bu buluşmayı mümkün kılan başta Süha Özkan olmak üzere herkese teşekkür etti.

Konferansın ana sponsoru olan Siemens Ev Aletleri'nden Siemens Ankastre Ürünler Satış Müdürü Kenan Yıldırım ise, üçüncü kez katkıda bulundukları bu konferanslar dizisinin kendilerini en çok mutlu eden tarafının yoğun öğrenci katılımı olduğunu belirtti. Yıldırım Siemens'in hedefinin ortak tecrübelerini paylaşmak ve mimarlık öğrencilerine katkıda bulunmak olduğunu da dile getirdi.

Son açılış konuşmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye gelen Süha Özkan ise, Architectural Association'daki öğrencilik zamanlarından tanıdığı ve "parlak, olağanüstü ve genç bir öğrenci" olarak tanıttığı Jencks'ten öz yaşamsal kesitler ve onun mimarlık düşüncesinden izlenimler sundu.



Açılış konuşmalarının ardından söz alan Charles Jencks, öncelikle İstanbul intibalarını izleyiciler ile paylaştı. Jencks, İstanbul'un tarihle ilginç bağlantılar kurduğunu ve tarihin farklı periyotları ile katmanlar halinde bir süreklilik ilişkisi içinde olduğunu söyleyerek, Her şehrin kendine göre bir modernizmi var. Ancak siz, yeni mühendisliğin kentinizi yok etmesine izin vermemişsiniz" tespitinde bulundu.

Konferansın başlığını da oluşturan "kritik modernizm" kavramını irdelemeye Norman Foster'dan bir alıntı ile başlayan Jencks, Alfred Barr'a ait bir diyagram üzerinden modernite tarihinde yaşanan karşılaşmalara dikkat çekerek tüm farklı modernizm anlayışlarının bir araya gelişlerinin bir "kutu", yani modern mimarlık ile sonuçlandığını ileri sürdü. "Ancak ben modernizmin bir ruhu olduğuna inanıyorum" diyen Jencks, modernizm ile din arasındaki ilişkinin de altını çizdi. "Bugün modernizm bir din" ifadesinde bulunan Jencks, dindarların modernizmi ancak bir pseudo-din olarak görecek olmalarının dahi, onun dinsel bir faaliyete denk geldiği gerçeğine işaret ettiğini dile getirdi. Bu çıkarımın altında yatan sebepleri irdeleyen Jencks, modernizasyonun başarısı ile çevre krizi ve mevcut ekonomik kriz noktasına ulaştığımızı, ancak tam olarak da bu noktada kritik bir duruşun ortaya konması gerektiğini belirtti.



1910'lardan günümüze modernizm kavramını aşamalı olarak şematize eden Jencks, 1930'lara dek modernizmden bahsederken 1930-50 aralığı için "Reactionary Modernism" -yani tepkisel modernizm, 1960 sonrası için "Late Modernism", 1970 sonrası için "Postmodernism" kavramlarını ortaya atarken, günümüz yani 2000 sonrası için ise "Kritik Modernizm" kavramını kullandı. "Bugün dahi etrafımıza bakarsak tepkisel modernizmin varlığını görebiliriz" diyen Jencks, Londra'da Irak savaşı karşıtı protesto gösterilerine değindi.



Kritik modernizm kavramını açmaya çalışan Jencks, gösterdiği bir dizi mimarlık ürünü eşliğinde kavramın geçmiş, şiirsellik, bilim ve dinden beslenerek ortaya çıktığını aktardı. Jencks, mimarlıkta bezemeye de geniş bir yer ayırarak mimarlığın dünyanın tüm dillerini ve kelimelerini bezeme yolu ile yakaladığını, ancak hala bize bir şey söyleyemediğini öne sürerek "Mimarlık bugün bir problem içinde sıkışmıştır" ifadesini kullandı. Jencks'in kritik modernizme doğru önerisi ise, mimarlığın bilimi kullanarak "hakiki doğa"ya yaklaşması oldu.

Charles Jencks konferansı, Jencks'in Suha Özkan ile karşılıklı izleyicilerden gelen soruları cevaplaması ve Kavaklıdere'nin şarap ikramıyla sona erdi.
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :