Düşeyde Yaşam
mimarizm.com / E. Seda KAYIM
/ 27 Temmuz 2009
Bağlam
1930-40'lar, 1950-60'lar, 1970-80'ler, 1990-2000'lerde, birbiri üzerine eklenen farklı zaman dilimlerinde uygulanmış, farklı imar özellikleri barındıran, farklı gabari ve boyutlara sahip yapı veya yapı grupları, bir bütün olarak okunması zor bir kent topoğrafyası ve peyzajı üretmektedir.
Metropol zemininde ikiboyutlu ve zemin izlerinde yatay olarak örgütlenen mülkiyet düzeni, zaman içindeki değişim ve dönüşümlere karşı sürekliliğini, tutarlılığını üçboyutlu olarak sürdürememekte, üçüncü boyutta yüzeyler, boşluklar ve mekanlar üretmeye devam etmektedir.
İstanbul'da Kadıköy ve Beyoğlu bölgelerindeki yapı dokuları referans alındığında daha kolay örneklenebilecek bu durum, mülkiyet sınırlarının zeminden sakladığı, üzerinde kafa yorulmayı bekleyen devingen kent peyzajının gizli kent mekanlarını açığa çıkarırken, öngörülemeyen yeni olanak ve bakış açılarına da fırsat yaratmaktadır.
"Yeni manzaralar aramak yerine yeni gözler geliştirin." Marcel Proust
İlişkili Haberler
Cem Kozar ve Işıl Ünal ile Mimarlık, Araştırma ve Tasarım Üzerine...
İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Bu İçeriğe Yorum Yazın