"Gökgürültüsünün Çocukları" ismi nereden geliyor?
Sanat tarihçisi Dr. Elmon Hançer'in bu konudaki açıklaması şöyle:
"İsa peygamberin havarilerinden olan İncil yazarı Hovhannes (Yuhanna) ve onun kardeşi Hagop adına adanan kilise, iki kardeş gök gürültüsünü andıran baskın kişilikleriyle tanındığı için Vortvots Vorodman (Gök gürültüsünün Çocukları) adıyla anılmıştır".
Hançer'in, "2010 Kültür Merkezi Dönüşüm Projesi Bağlamında Surp Vortvots Vorodman Kilisesi" başlıklı sanat tarihi raporunun "Surp Vortvots Vorodman Kilisesi'nin Mimari Analizi" alt başlığında yer alan tespitlerini aşağıda ilgililerin bilgisine sunuyoruz.
Yapısal Analiz
Patrikhane külliyesi içerisinde yer alan kilise yapısı plan şeması olarak ele alındığında, bazilikal bir sistemle tasarlandığı görülüyor. Yapı zemin katta, orta ve iki yan nef (naos - adyan), narteks (kavit) ve apsis (horan) bölümlerinden meydana gelirken; üst katta ise iki ayrı merdivenle çıkılabilen galeri katı (gynakion-vernadun) yer alıyor.
Yan nefler orta neften yedişer sütunla ayrılıyor. Ana girişin iki yanında ise duvara gömülü birer sütun bulunuyor. Sütunları bağlayan sepet kulpu formundaki kemerler kilisenin uzun kenarına paralel bir hat oluşturuyor. Aynı biçimdeki bir ahşap tonoz, orta nefi uzun kenar boyunca örtüyor. İki yan nef ise düz ahşap bir tavan ile kaplanmış. Tavanların tümü boydan boya, düz profilli ahşap çıtalarla hareketlendirilmiş ve profiller kaplama tahtasındaki ek yerlerini de örtecek şekilde yerleştirilmiş. Gerek sütunların dizilişi gerekse ahşap tonozun rofilli tasarımı, mabedin içinde batıdan doğuya yönelimi güçlendirmekte. Üst tonozun merkezindeki ahşaptan, oval, ışınsal motif, nur kaynağı olan Tanrısal vahyi betimlerken, galeri katındaki çıkmanın altı da aynı biçimde ışınsal bir motifle değerlendirilmiş.
Kilisenin giriş bölümünde, iki farklı kotta, U biçiminde ana mekânı saran galeriye, sağda ve solda olmak üzere iki merdivenle çıkılıyor. Galeri katının S ve C kıvrımlarla oluşturduğu hareket, özellikle 18. yüzyılın 2. yarısından 19. yüzyıla uzanan Türk Barok üslubuna özgü bir detay olarak dikkati çekiyor .
Taşıyıcı Sistem
"Yapının taşıyıcı sisteminde iki farklı uygulama görülüyor. Dış duvarlar yığma yapım sistemi ile çözümlenirken; iç kolonlar, çatı ve galeride ise ahşap sistem uygulanmış. Sütun ana taşıyıcıları yaklaşık olarak 24 x 24 cm ebadındaki ahşap dikmelerden oluşuyor. Sütunlar arasındaki kemerler ahşap ve taşıyıcılık işlevleri bulunmuyor. Çıtalarla bağdadi sıva ile oluşturulmuş yoğun plastik bezemeli kemerler, sütunu oluşturan başlık ve gövde elemanları iç mekânda dikkat çeken dekoratif öğeler olarak sıralanıyor. Sütunlar, üçlü yumurta motifleri ve volütleri ile, iyon üslubuna öykünen başlıklarla taçlanıyor.
İç mekânın, yoğun mimari plastik bezeme tasarımına karşın, dış cepheler yalın bir görünüm aksettiriyor. Beşik tonoz biçimindeki çatı, alaturka tarzı kiremitle kaplanmış ve çevresi, iç bükey formunda, profilli bir saçakla sınırlandırılmış. Zemin kat pencerelerinin üzerinde, kemerin yükünü hafifleten kargir lentolar görülüyor. Bunun yanı sıra, yapının çatlamasını önlemek için, zaman içerisinde demir kamalar da kullanılmış. Pencerelere, dışarıdan demir parmaklıklar, içeriden ise demir kepenkler yerleştirilmiş.
Cephe Özellikleri ve Simgesel Unsurlar
"Pencere düzeni, gün ışığıyla aydınlık bir iç mekân elde edecek şekilde tasarlanmış. Kilise ana mekânına iki kanatlı demir bir kapı ile giriliyor. Giriş cephesinde üçlü bir pencere düzeni mevcut. Kare kesitli, yivli, S ve C kıvrımları ile hareketlendirilmiş korkulukların sıralandığı merdiven ve üst galeri tırabzanları oldukça geniş profilli. Yapının iç mekân tasarımı, zemin ve galeri katı olmak üzere bütününü kavrayan, ahenkli ve dengeli bir bezeme anlayışını yansıtıyor.
Apsis yarım kubbesi, bir istiridye motifi oluşturacak biçimde, kilit taşından ışınsal dağılan on üç yivle bölümleniyor. Burada, Hz. İsa ve on iki havarisini sembolize eden bir kompozisyondan söz edilebilir.
Apsis yarım kubbesinde, sütunlar arası kemerlerde ve mekânın tonoz örtüsünde, aydınlatma kandillerinin taşıyıcı öğeleri olan demir askı çubuklar yerleştirilmiş. Apsisteki ana sunaktan başka sağda ve solda iki yan sunak bulunuyor. Böylece iç mekânın doğusunda, İstanbul Ermeni kiliselerinde sıkça uygulanan üçlü sunak tasarımı meydana getirilmiş.
Apsisin bema kemeri ile sepet kulpu formundaki tonozun kemeri arasında yer alan alınlık, açık bir kutsal kitabı tutan iki melek betimlemesi ile değerlendirilirken; apsisteki ana sunak masasının iki yanında, bitkisel motiflerle bezeli başlıklarla taçlanmış, yivli sütunlar yer alıyor. Ana sunak masası, yüksek kabartma üzüm salkımları, asma dalları ve yapraklarıyla dekore edilmiş bir çerçeve ile zengin bir görünüm sunuyor.
Yapının ana taşıyıcı strüktürünü oluşturan her bir sütun başlığı üzerindeki kemer alınlığı, içleri ışınsal-haçvari bezemeli oval madalyonlarla vurgulanmış. Mabedin tavan örtüsünde, metal bir malzemeyle yapılmış ve dairesel örgülü madalyonlarla gizlenen havalandırma delikleri, mekânın fiziksel yapısının iyileştirilmesi bağlamında işlevsel ve estetik bir ayrıntı olarak dikkati çekiyor.
Rölöve Prensipleri
Harap ve kullanılamaz durumdaki Vorvots Vorodman Kilisesi'nde yürütülen rölöve çalışmasında, çatıda oluşan önemli hasarlar sebebiyle, bina kısmen su almış ve özellikle galeri katında, ahşap tavan örtüsünün ve yer döşemesinin hasar gördüğü anlaşıldı. Diğer taraftan, çoğu yerinden sökülmüş olan doğramaların oldukça zarar gördüğü saptandı. Sadece demir parmaklık ve kepenklerin kısmen yerinde kaldığı söylenebilir. Rölöve sırasında, özgün durumunu koruyan doğrama ve demir kepenkler ayrıntılı olarak fotoğraflandı, onarım sırasında emsal alınmak üzere projelendirilerek belgelendi.