Az Masraflı Ama Çok Sosyal Paylaşımlı Ofisler

Pınar Ersü, Y. İç Mimar-Aydınlatma Tasarımcısı / 04 Kasım 2019
Çalışmak için ne ev ne de ofis bana göre değil diyorsanız, paylaşımlı ofisler tam size göre! Evden ya da ofisten çalışmaya alternatif olarak ortaya çıkan, üstelik hem ev hem de ofis gibi hissettiren ortak çalışma alanlarının tasarımlarını sizler için derledik.

Dizüstü bilgisayarların icadı ile çalışanlar için “işini her yere götürme” ve “istediğin yerden çalışma” olanakları doğdu. Bunun devamında ise, ofis ortamından uzakta çalışmak isteyen veya kendi işini yapanların belirli bir süre boyunca kiralayarak kullandığı paylaşımlı ofis alanları ile, çalışma ortamı anlayışına yeni bir soluk geldi.  

Geleneksel çalışma biçiminden uzak, ama bir o kadar da tüm olanakları sunan bu mekanlar, özellikle kendi işini yapan genç girişimciler için çok büyük masraf yapmadan bir ofise yerleşme olanağı sunuyor. Ayrıca hem sosyalleşmek hem de iş ağı kurabilmek açısından çok faydalı bir sistem. Bu sistemin içinde yer alırken, size sunduğu hizmetlerin yanısıra, seçiminizde iç mekan tasarımının da büyük rol oynadığını unutmamak gerekiyor. Bu sebeple dünyanın çeşitli yerlerindeki ortak çalışma alanlarını sizin için derledik.

1. Soho Works, West City, Londra

Soho House markasının alt markası olarak kurulan Soho Works, Soho House bünyesindeki mimarlar tarafından tasarlandığı için, aynı Soho House iç mekanları gibi fonksiyonel, rahat, şık ve vurgulanmış detaylara sahip. Bir ev konforunda tasarlanan mekanda, kullanıcıların kiralamaları için ayrı bir kütüphane, yönetim kurulu odası, salon ve toplantı odası mevcut. Genel olarak klasik ve modern mobilyaların harmanlandığı oturma alanlarında, dinlendirici ve dinamik renkler de bir arada kullanılmış. Ahşap mobilyalar ve halılar ev sıcaklığı hissini verirken, çalışma alanlarında tercih edilen modern çizgi, ofis ortamını dengelemiş. 

Fotoğraflar: Soho House

2. The Wing, London

Sadece kadın üyelere açık olan ve Gaudi’nin yapıları ile İngiliz bahçelerinden ilham alan mekan, The Wing ekibinde yer alan Laetitia Gorra tarafından tasarlanmış. Diğer ortak çalışma alanlarından farklı olarak bir emzirme odası barındıran ofiste, sadece kadın yazarların kitaplarının yer aldığı bir kütüphane, çay odası ve lider kadınların portrelerinin bulunduğu bir yemek odası da yer alıyor. Oldukça cesur olan renk paletini ise büyük oranda desenli kumaş ve duvar kağıdı seçimleri oluşturuyor. Portekiz tarzı mobilyalara, İran bit pazarından alınan eşyalar eşlik ediyor.

Fotoğraflar: Tory Williams

3. Huckletree, Londra

Birinci Dünya Savaşı esnasında İngiltere’nin gizli servis birimine ev sahipiği yapan bu tarihi mekan, Sella Concept tarafından paylaşımlı ofise dönüştürülmüş. Fransız Rönesans mimarisi ile günümüzün modern dekorasyon detaylarını harmanlayan tasarımcı, yumuşak renk geçişleri ile kullanıcıyı dinginleştirirken, temkinli bir şıklık anlayışı ile ilham dolu bir mekan ortaya çıkartmış. 

Fotoğraflar: Genevieve Lutkin

4. Assembly, İstanbul

Kullanıcılarına lüks bir paylaşımlı ofis deneyimi sunmayı hedefleyen markanın İstanbul şubesi Stüdyo AB tarafından tasarlanmış. Alışılmışın dışındaki geometriler, mobilya ve aydınlatmalardaki doku çeşitliliği, genel renk paleti, markanın kimliğini yansıtır nitelikte düşünülmüş. On Off Lighting Design tarafından tasarlanan aydınlatma senaryoları da, hem saate hem de gün içerisinde yer alan etkinliklere göre değişecek şekilde kurgulanarak mekana ayrı bir dinamizm katmış. 

Fotoğraflar: Stüdyo AB

5. WeWork, Singapore

Farklı tasarım disiplerinde eğitim almış olan kişilerden oluşan kendi tasarım ekibi tarafından tasarlanan bu ortak çalışma alanına, alışılmışın dışında olma prensibiyle yaklaşılmış ve cesur renklerin yanısıra bolca grafik öğe kullanılmış. Dinamik bir çalışma ortamı yaratılırken “klasik gri ofis bölmesi” kavramından mümkün olduğu kadar uzaklaşmaya çalışılmış.

Fotoğraflar: WeWork

6. NeueHouse, Los Angeles

1938 yılında William Lescaze tarafından tasarlanan yapının iç mimarisi NeueHouse markasının bünyesindeki tasarım ekibi ile beraber çalışan Rockwell Group tarafından projelendirilmiş. Yapının bazı orijinal ve modern elamanları korunurken, Marekeş’ten gelen halılar ve özel tasarım ahşap ile ev sıcaklığında şık bir atmosfer yaratılmış.

Fotoğraflar: Emily Andrews

7. Mortimer House, Fitzrovia, Londra

Ünlü mimari stüdyo Avroko tarafından tasarlanan Mortimer House, otel hizmet kalitesinde bir çalışma ortamı sunuyor. Çalışma masalarına “oda servisi” hizmeti alabilen kullanıcılar, Mad Men dizisi seti tadındaki salonlarda dinlenip, meditasyon odalarını kullanıp, yoga derslerine katılabiliyorlar. Yapıyı kazıdıkça açığa çıkan mozaikler, terakota tavanlar ve özel alçı döküm kartonpiyerler, seçilen klasik ahşap mobilyalar ile bütünleşmiş.

Fotoğraflar: Ed Reeve, Moretimer House


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :