TMMOB Mimarlar Odası, Mimarlar Derneği 1927, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği ve Türk Serbest Mimarlar Derneği'nin aralarında yer aldığı mimarlık örgütleri, usta mimarı ölümünün 429. yılında saygıyla andılar.
Meslek örgütleri, Türkiye'ye eşsiz yapıtlar bırakan, eserleriyle kültür elçisi olan Mimar Sinan'ı ölümünün 429. yılında farklı kentlerde yapılan törenlerle andı.
Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Mimar Sinan heykeli önünde toplanan mimarlık örgütleri temsilcileri, günümüzdeki mimarlık anlayışını eleştirirken, gerici mimariye karşı direneceklerini bildirdi. Anmaya, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, Mimarlar Derneği 1927 Sekreter Üyesi Selda Bancı ve KORDER adına Yrd. Doç. Dr Müge Bahçeci katıldı.
"Mimarlığın geleceğine ışık oldu"
Mimarlık örgütleri adına açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, şunları söyledi: “Mimarlık tarihimizin büyük ustası Mimar Sinan’ı ölümünün 429. yıldönümünde anmak için heykelinin önündeyiz. Onun yaşadığı çağın mimarlık anlayışını aşan eserleri, o dönemlerin modern yapılarıydı. Yüzyıllardır orijinal, estetik ve biricik. Hep çevresiyle uyumlu, saygılı, duyarlı ve anlamlı eserler üretti. Mimarlığın geleceğine ışık oldu. Ne yazık ki bugün ülkemizde yaşanan yapı üretim süreci ona ihanet eden bir anlayışla kentleri şekillendiriyor.”
"Gerici mimariyle mücadele edeceğiz"
Osmanpaşoğlu, 21. yüzyılda anlayış olarak 15. yüzyılın gerisine düştüğümüzü belirterek, “Doğaya, tarihsel çevreye, yüzyılların oluşturduğu dokuya, Cumhuriyet döneminin değerli eserlerine yapılan saldırılara karşı mimarlık meslek örgütleri olarak tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Gericilik mimari çevreyi tahrip ediyor, yıkıp geçiyor. Umuyoruz ki bu olumsuz gelişmeler yerini, Sinan’ın çağında yaptığı gibi işlevselliğin ve estetiğin bir araya geldiği yapılarla donanmış, çevre bilinciyle oluşmuş kentlere bırakacak. Bugün Sinan’ın eserleriyle gurur duyuyoruz. Peki bizden sonraki kuşaklara bu dönemi anlatan hangi kentler, hangi yapılar mimarlık mirası olarak kalacak?” diye konuştu. Osmanpaşaoğlu, Sinan’a layık meslek insanları olmak için direnmeye gerici mimariyle mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
İzmir'deki anma töreni
TMMOB Mimarlar Odası Genel Merkezi tarafından yayınlanan anma mesajında ise şu ifadelere yer verildi:
"Sinan’ın mimarlığı, günümüzde 'üstün evrensel değer' olarak tanınmaktadır"
Büyük Usta Mimar Sinan’ı ölümünün 429. yılında saygıyla anıyoruz. Balkanlar’dan Yakındoğu’ya çok geniş bir coğrafyada Osmanlı kültür dünyasının en özgün mimarisini yaratan usta, bir yandan evrensel bir tasarım dili geliştirirken bir yandan da yere özgü biçimleniş kaygısıyla mimarlığın öznelliğini ortaya koymuştur. Süleymaniye ve Selimiye Külliyeleri ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sinan’ın mimarlığı, günümüzde tüm dünya tarafından “üstün evrensel değer” olarak tanınmaktadır.
Mimar Sinan uzun askerlik hizmeti döneminde çok farklı coğrafyalarda bulunmuş, farklı kültürler tanımış, Anadolu’nun, Balkanlar’ın ve üç imparatorluğun başkenti İstanbul’un mimarlığını özümsemiştir. Bu büyük içselleştirmenin sağladığı görgü, taklit edilemez bir biçimleniş duyarlılığı ortaya koymuştur. Sinan, geliştirdiği tasarım yaklaşımı ile sonraki yüzyılların mimarlığını da belirleyen bir önder ve 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun yapılı çevre kültürünün simgesi olmuştur.
"Çağdaş yaşam çağdaş mimarlığı da gerektirir"
Ancak, kuşkusuz Sinan sonrası yalnızca Büyük Usta’ya öykünen, onun sınırları içinde kendine bir yol bulmaya çalışan Osmanlı mimarlığı ülkenin yapılı çevre kültürünü modern çağa taşıyamamıştır. Günümüzde halen ısrarla çağın ruhunu hiç anlamadan tekrar tekrar üretilen Sinan taklidi cami mimarlığı, ne yazık ki bir toplumsal söylenceye indirgenmiş uzak geçmişin anılarını diriltmeye çalışan hayalet görüntüsünden öteye gidememektedir. Oysa ki çağdaş yaşam çağdaş mimarlığı da gerektirir.
Çağdaş yaşam, “eşit ve özgür yurttaş” kavramı ile yalnızca hukuksal çerçeveyi tanımlamaz, mimarlığı ve kent kültürünü de belirler. Modern dünyada mimarlık bir yandan bireyin özgür kimliğini, bir yandan da toplumun kamusal duyarlılığını gözetir. Bu bakış açısı yerelde farklı tasarım dilleri geliştirse de küresel ölçekte egemen unsur modern kültürdür. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde çağdaş yaşam kültürünün gelişmesi için mimarlığa özel bir önem verilmiştir. Başta başkent Ankara olmak üzere ülkenin her yerinde çağın ruhuna uygun yeni yapılar inşa edilmeye başlanmıştır. Sergi Evi, İller Bankası, bakanlıklar, liseler, Atatürk Orman Çiftliği yapıları yalnızca modern yapılar değildir, aynı zamanda çağı yakalamaya çalışan bir toplumun kendini ispatıdır. Ankara’nın, Adana’nın, İstanbul’un ve daha pek çok kentin planlanması, modern kamusal yapılarla ve modern konut mahalleleriyle bezenmesi, fabrikalar ve onlarla bütünleşik işçi-memur lojman yerleşimlerinin kurulması, eşit ve özgür bireyi temel alan ve toplumun iradesini yönetici güç olarak tanımlayan yeni rejimin yeni mimarlığıdır. Bu süreçte Batılı mimarlar kadar yeni yetişen Türk mimarları da etkin görev almışlardır.
"Ardı ardına yıkımların yaşanması salt kentsel rant kaygısı ile açıklanamaz"
Günümüzde başkent Ankara’nın birçok değerli Cumhuriyet dönemi yapısının yıkılmış olması ve birçoğunun yıkım tehdidi altına bulunması düşündürücüdür. Uzun yıllardır mimarlık tarihçileri bu yapılarla ilgili pek çok araştırma yaparak, Türkiye ve dünya ölçeğinde bu mimarlığın değerini ortaya koymuş ve bunları kültür mirası olarak tanımlamışken, ardı ardına yıkımların yaşanması salt kentsel rant kaygısı ile açıklanamaz. Başta İller Bankası ve AKM olmak üzere Cumhuriyet’in simge binalarının yıkım tartışması aynı zamanda bir çağdaşlık tartışmasıdır da. Nasıl ki Mimar Sinan’ın eserleri görkemli bir imparatorluğun mimarlığını simgeliyorsa, Cumhuriyet yapıları da 20. yüzyılda büyük bir savaşla bağımsızlığını kazanmış bir ulusun kültürünü simgeler.
Büyük Usta Mimar Sinan’ı, kültürümüze ve uygarlık tarihine yapmış olduğu katkıları nedeniyle saygıyla anarken, 94. yılına ulaşan Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde çok önemli yeri olan modern mimarlık mirasımızın hak ettiği saygıyı görmesini diliyor, başta karar vericiler olmak üzere herkesi Cumhuriyet’e ve onun mimarlık değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz."