İşveren-Mimar İlişkisi Mercek Altında

Amber Eroyan / 14 Eylül 2017
Türkiye’de mimar ve işveren müzakerelerinin üretimlere etkisini, bir dizi nitelikli yapının gelişim süreçleri eşliğinde inceleyen İşveren Sergisi SALT Galata’da ziyarete açıldı.

SALT tarafından geliştirilen İşveren Sergisi, 1930’lardan 2010’lara Ankara, Çanakkale, Denizli, İzmir ve İstanbul’da özel kesim ya da kamu kesiminden sipariş edilmiş olan bir dizi yapı temelinde, mimar ile işveren arasındaki kritik ilişkiyi ve iletişimin ürüne nasıl yansıdığını irdeliyor.

ODTÜ Kampüsü, Bayan Makbule Villası (Makbule Atadan Villası), Denizli Basma ve Boya Sanayi Fabrikası (DEBA), Yahşibey Tasarım Çalışmaları yapısı ve Gökçeada Lise Kampüsü projelerini içeren seçki, özgün arşiv belgeleri ve söyleşilerle desteklenen anlatımlarla işverenin yapıdaki belirleyici rolüne odaklanıyor.

Serginin oluşum sürecinde, Kalebodur tarafından desteklenen SALT Araştırma Mimarlık ve Tasarım Arşivi bünyesindeki Ali Saim Ülgen, Cengiz Bektaş ve Altuğ-Behruz Çinici arşivlerinin yanı sıra Bürokrat Özer Türk’ün kişisel arşivinden de faydalanılmış.

Farklı modeller üzerinden mimar-işveren ilişkisi

İşveren Sergisi'nin basın toplantısında projenin oluşumuna dair bilgiler paylaşan SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Meriç Öner, sergide yer alan çalışmaların farklı iş birliği modellerine örnek teşkil ettiğine dikkat çekti.

Sergiye ev sahipliği yapan SALT Galata da bu örnekler arasında bulunuyor. Binanın sahibi Garanti Bankası ile mimar Han Tümertekin'in yanı sıra kurucu ekibin ortaklığında geliştirilip uygulanan proje, Tümertekin'in yapıdaki farklı birimleri tasarlayan mimarlar ile oluşturduğu iş birliği açısından da farklı bir model sunuyor. SALT Galata’nın yeniden işlevlendirme sürecini tüm katalara yayılan Tümertekin eskizleri ve videolar eşliğinde incelemek mümkün.

Han Tümertekin, SALT Galata

Han Tümertekin, SALT Galata

Altuğ-Behruz Çinici tarafından hayata geçirilen ODTÜ Kampüsü yarışmayla elde edilen bir proje sürecini, resmi yazışmalar ve farklı belgeler eşliğinde aktarıyor. Sergide proje çizimlerinin ötesinde, Çiniciler’in titiz çalışma prensiplerini ve ODTÜ Rektörü Kemal Kurdaş’ın mimarlardan esirgemediği desteği görünür kılan şantiye seyir defteri ve seyir raporlarının yanı sıra kontrollük sözleşmeleri, iş bitirme belgeleri ve resmi dilekçeler yer alıyor.

Altuğ-Behruz Çinici

Denizli Basma ve Boya Sanayi Fabrikası (DEBA) ise, çocukluk arkadaşları Esat Sivri (işveren) ve Cengiz Bektaş (mimar) tarafından gerçekleştirilen ve yeni bir örgütlenme modeline işaret eden bir proje örneği. 

Serginin tasarımını da üstlenen PAB'ın imzasını taşıyan Gökçeada Lise Kampüsü de yarışma ile elde edilen bir proje örneği. Ancak burada mimarın tek kişiyi muhatap almadığı bir model ile karşı karşıyayız. Nitekim bu projeye dair sunulan görsel malzeme de bu ilişkiler ağının zaman içerisindeki değişimini aktaran hareketli bir şema. 

Bayan Makbule Villası ise kadın işveren tarafından verilmiş bir proje olarak serginin bir başka iş modelini izleyiciyle buluşturuyor. Aama aslında yapıya adını veren Makbule Atadan'dan ziyade, abisi Atatürk'ün karar verici rolde olduğu bir proje bu. Mimar Seyfi Arkan'a sipariş edilen ve bugün Camlı Köşk olarak bilinen yapı, sonraki cumhurbaşkanları döneminde Abdurrahman Hancı, Yalçın Çıkınoğlu, Yüksel Karapınar (1974-1976) ve Coşkun Karadeniz (1994-1995) tarafından yenilenmiş.

Bayan Makbule Villası

Sanatçı, tasarımcı ve eğitmen Emre Senan tarafından, mimar arkadaşı Nevzat Sayın'a sipariş edilen Yahşibey Tasarım Çalışmaları yapısı, başta okul olarak planlansa da şu anda, eğitimi enformelleştiren ve onun farklı yönlerine bakmamızı sağlayan bir model olarak varlığını sürdürüyor. Yirmi yıl boyunca aynı işveren, mimar ve ustanın birlikteliğinde gelişen yapım süreci, Yahşibey Tasarım Çalışmaları'nda vurgulanan ortak üretim için gerçek bir uygulama alanı sunmuş.

Yahşibey Tasarım Çalışmaları

Osmanlı'dan günümüze kadın işverenler

Proje materyallerinin yanı sıra, İşveren Sergisi için hazırlanan "Osmanlı İstanbul'unda Kadın Bani Yapıları Haritası" da oldukça ilgi çekici bir çalışma. Araştırma ve içerik çalışması Firuzan Melike Sümertaş tarafından yürütülen Kadın Bani Yapıları Haritası, konumlardan ölçeklere, mimari ayrıntılardan onarımlara tüm inşaat etkinliklerini mercek altına alırken, kadının şehirdeki izini takip edip şehirleşmedeki rolünü araştırıyor.

Osmanlı İstanbul'unda Kadın Bani Yapıları Haritası

Genellikle hanedana, yönetici elite ya da ulema hanelerine mensup; ekonomik ve yer yer siyasi iktidara sahip kadınlarca dört buçuk asır içerisinde inşa ettirilmiş çeşitli yapıları bir araya getiren harita, bitmiş bir üründen ziyade açık uçlu bir düşünme aracı olarak tasarlanmış. 

SALT Araştırma Ali Saim Ülgen Arşivi’nden derlenen çizim, fotoğraf ve yazışmalar, 15. yüzyıldan 20. yüzyıla kadın banilerin şehirleşmedeki rollerini incelememizi kolaylaştırıyor. 

İşveren Sergisi, 26 Kasım tarihine kadar SALT Galata'da izlenebilir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :