Londra’daki yeni Design Museum’ın açılış sergisinde, dünyaca ünlü 11 tasarımcının işlerine yer verilecek. OMA’nın Brexit’e bir tepki olarak tasarladığı Avrupa Birliği temalı oturma odası da bunlardan biri. Yeni tasarım müzesi 24 Kasım’da kapılarını ziyaretçilere açmaya hazırlanıyor.
OMA'nın “The Pan-European Living Room” adlı enstalasyonu, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin tasarımlarıyla dekore edilen temsili bir oturma odasından oluşuyor.
“Fear and Love – Reactions to a Complex World” adlı sergi, John Pawson tarafından tasarlanan müzenin yeni mekanında 24 Kasım 2016 tarihinde tasarım ve sanatseverlerle buluşacak.
Müzenin yeni küratörü ve Dezeen köşe yazarlarından Justin McGuirk tarafından düzenlenen sergideki her bir çalışma, farklı bir toplumsal olayı ele alıyor.
“Bu yeni işler; bilinçli robotlar, sanal dünyadaki cinsellik, yavaş moda, yerleşik göçebeler gibi içinde bulunduğumuz zamanın ruhunu tanımlayan geniş spektrumdaki meselelere odaklanıyor” diyor Design Museum yetkilileri. Sergi, tasarımın ticaret ve kültürle kurduğu derin bağın yanı sıra korku ve aşka ilham veren önemli meselelerle de yakından ilişkili olduğunu göstermeyi amaçlıyor.
Rem Koolhaas tarafından kurulan Hollanda merkezli mimarlık ofisi OMA, sergiye “The Pan-European Living Room” adlı işiyle katkıda bulunuyor. Bu yapma oturma odası, Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin tasarımlarıyla dekore edilecek. Brexit’e bir tepki olarak tasarlanan enstalasyon, bir Avrupalının iç mekan algısının ideal Avrupa Birliği işbirliğiyle şekillendiğini göstermeyi amaçlıyor.
Hussein Chalayan ise sergiye müze ziyaretçilerinin duygularını algılayan ve ‘Room Tone’ adı verilen bir parçayla bu duyguları çevreye yansıtabilen giyilebilir bir alet serisi ile katkıda bulunuyor.
Muji’nin sanat yönetmeni Japon grafik tasarımcı Kenya Hara, dünyadaki temel besin maddelerinin kültürel kimlik fikrinin yaratılmasında nasıl önemli bir rol oynadıklarını gösteren bir çalışma üzerine odaklanıyor.
Andrés Jaque'ın “Intimate Strangers/Yakın Yabancılar” başlıklı sergisi, çöpçatan aplikasyonlarının ve network teknolojisinin etkilerini araştırıyor.
Mimar, tasarımcı ve MIT hocalarından Neri Oxman, 'Vesper' adlı 3D baskılı ölüm maskeleriyle sergiye katılırken daha önce New York MoMA PS1 için enstalasyonlar kurgulayan mimar Andrés Jaque audiovisual bir enstalasyonla sergiye katkıda bulunuyor.
Amerikalı tasarımcı Madeline Gannon ise Autodesk ile sergi ziyaretçilerinin varlığını algılayan ve onlara yanıt veren büyük bir endüstriyel robotu yeniden programlıyor. Hong Kong merkezli Rural Urban Framework ise ‘yurt’ların mimari potansiyelini ‘City of Nomads/Göçebelerin Şehri’ adlı bir enstalasyonla gözler önüne seriyor.
Diğer katılımcılar arasında Amsterdam merkezli grafik tasarımcılar Metahaven, Kolombiyalı aktivist ve mimari kolektif Arquitectura Expandida, Çinli moda tasarımcısı Ma Ke ve Hollandalı ürün tasarımcısı Christien Meindertsma yer alıyor.
Neri Oxman, Mediated Matter Group ve Stratasys ile birlikte yarattığı ‘Vespers’ adlı 3 boyutlu baskılardan oluşan ölüm maskeleriyle sergiye katılıyor. Fotoğraf: Yoram Reshef
“Design Museum 1989 yılında ilk kez endüstriyel ürünlerin değeri üzerine odaklanan ‘Ticaret ve Kültür’ adlı bir sergiyle açılmıştı” diyor McGuirck ve ekliyor: “Bundan neredeyse 30 yıl kadar sonra bu önemin yeterince vurgulandığını düşünerek biraz daha ileri gitmeye karar verdik. ‘Fear and Love/ Korku ve Aşk’ sergisiyle tasarımın daha derinlikli konularla da ilişki kurduğunu ve dünyanın içinde bulunduğu durumu yansıtabileceğini göstermek istedik.”
Kolombiyalı aktivist mimari kolektif Arquitectura Expandida, Bogoto’daki bir okulun replikasını sergileyecek.
John Pawson tarafından tasarlanan eski Kalkınma Enstitüsü binası, tasarım müzesinin büyük sergilerin yanı sıra kalıcı koleksiyonuna da ev sahipliği yapmasına imkan tanıyacak.
Bu haber Dezeen'den derlenmiştir.