Yapı-Endüstri Merkezi (YEM'’in bu yıl ikincisi düzenlenen Mimarlık Haftası etkinliklerinin sekizinci oturumunda, mimarların malzeme üreticileriyle ilişkisi masaya yatırıldı. Toplantıya katılan malzeme üreticileri, mimarları kendilerini zorlamaya çağırarak, bunun yeni ürün geliştirmede teşvik edici olduğunu vurguladı.
Tuşpa NK Mimarlık ve Urban Atölye Kurucusu Nilüfer Kozikoğlu'nun moderatörlüğünde gerçekleşen "Malzeme Üreticileriyle Mimarlık" oturumuna; Assa Abloy İş Birim Yöneticisi Bilal Kafalıer, Işıklar Yapı Ürünleri Pazarlama Müdürü Dilek Karaköz Toruş, Braas Çatı Sistemleri Pazarlama ve Satış Müdürü Hamdullah Abiş, Şişecam Düzcam Mimari Cam Projeleri Ürün Yönetim Şefi Yudum Demirkol ve Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga Öztoprak konuşmacı olarak katıldı.
Kozikoğlu: “Mimarın malzeme seçiminin temelinde sistem tarifi var”
Yapı malzemeleri üretiminin, bileşenlerinin ve oyuncularının ne kadar geniş olduğunu hatırlatarak konuşmasına başlayan Nilüfer Kozikoğlu, “Mimarın malzeme seçiminin temelinde sistem tarifi var. O binada mimarın nasıl bir sistemin işlediği, nasıl bir performansı tarif ettiğini anlıyoruz” diyerek oturumu açtı. Kozikoğlu, yapı malzemesi sektörünün önde gelen firmalarını temsilen oturuma katılan konuşmacılardan; mimar-üretici, üretici-üretici, üretici-mühendis ve üretici-son kullanıcı gibi çesitlenen ilişkiler ağında özel deneyimlerini paylaşmalarını istedi. Ayrıca, Sanayi 4.0 diye adlandırdığımız otomatik üretim çağında; mimarlıkta robot kullanımları, mobil uygulamaları, yapıyı malzemeden sistem geliştirmeye doğru evrilten güncel teknolojileri nasıl değerlendirdiklerini de sordu.
Nilüfer Kozikoğlu
Kafalıer: “Mimar tasarımına sahip çıkarsa o ürün standart haline geliyor”
Assa Abloy İş Birim Yöneticisi Bilal Kafalıer, firmaları bünyesindeki Besam markasının doğuş hikayesini paylaşarak konuşmasına başladı. 1962 yılında bir hastanede ortaya çıkan otomatik kapı ihtiyacına cevaben bir mühendis tarafından geliştirilen bu kapı sistemi, yakaladığı başarının ardından markalaşarak büyüyor ve 2002 yılında Assa Abloy bünyesine katılarak faaliyetine devam ediyor. Kafalıer bu örnekten hareketle, firmanın kurulması ve küresel ölçeğe geçmesinde mimarın belirleyici rolüne işaret etti.
Bilal Kafalıer
Kafalıer, “Mimar bir hayalim var diye geldiğinde tedarikçiyi zorluyor. Biz standart üretimle maliyeti düşürmek istiyoruz fakat kendimizi de geliştirmek istiyoruz. Mimar tedarikçiyi zorlamalı. Yoksa sonunda ‘sıkıntı çıkartmayacak sertifikasyona sahip ürün nedir?’ deniyor. Mimar tasarımına sahip çıkar ve geliştirirse o ürün standart haline geliyor. Tedarikçiyi, üreticiyi zorlamadığınız sürece, sanayi aynı şeyleri üretmeye devam edecektir. İhtiyaç halinde bizi arayacaksınız. Kapınıza gelen bir sürü gereksiz tedarikçi olmayacak. İhtiyacınız olduğunda aramazsanız, o zaman her zaman kapınıza gelmek zorundayız. Yurtdışındaki mimarlar bizi zorluyor. Enerji tasarrufu için bize puan kazandırın diyorlar.”
Abiş: “Ben bunu kabul edemem diyen mimarlar var artık”
Braas Çatı Sistemleri Pazarlama ve Satış Müdürü Hamdullah Abiş, “Üreticiyi zorlamak gerekiyor, bunda ise en önemli mekanizma bina tasarımı ve mimarlar” diyerek sözlerine başladı ve “Türkiye’de ilk defa bir ürün olarak piyasaya çıkmak yerine, mimarlara danışarak sistem olarak çıktık. Türkiye'yi çatı sistemiyle biz tanıştırdık. Böylece sektör tuğla ve kiremitten çıktı. Çatı sektöründe 80'den sonra ne üretirseniz satıyordunuz. Şimdi üretici sayısı arttı, talepten çok arz var. Dolayısıyla fark yaratmanız lazım. Mimarla yakın çalışarak, talepleri doğru anlayıp ona göre tasarlamak gerek. Önceleri estetikten yoksun bir zihniyetle ‘Yeter ki ısınması iyi olsun, çatı su almasın’ deniyordu. Bu yavaş yavaş değişiyor. Mimari ve tasarım kısmı ön plana çıkıyor. Mimarların ağırlıklarını koyduklarını görüyoruz. En ucuz ürün istenildiğinde ‘Ben bunu kabul edemem’ diyen mimarlar var artık. Bu sevindirici istediğimiz bir şey. Müteahhit firmalara bıraktığınız zaman orta ve alt segmenttekiler seçici olamayabiliyor. Günümüzde çatı sistemi oldukça gelişti. Kullanımı artıyor, ürün yelpazesi gelişiyor, büyük bir rekabet var ve kalite de yükselmeye başladı. Mimar adaylarından beklentimiz, bu süreci yönetmek için güçlerini kullanmaları. Mimar projesine sahip çıkmalı” diye konuştu.
Hamdullah Abiş
"Teknoloji gelişse de insan faktörünü göz ardı edemeyiz. Tasarım yerine uymadığında şantiyedeki karar vericiler bizim için çok önemli. En büyük paydaşlarımız tasarımcılar ve mimarlar. CAD çizimlerini mimari firmalarla da paylaşıyoruz. Altyapı imalatlarını satmıyoruz ama ihtiyaç halinde bunu da çözüyoruz." diyen Hamdullah Abiş, istenildiğinde üniversitelerde ders ve seminerler verdiklerini ekledi. Ar-Ge çalışmalarını Londra ve Frankfurt'taki laboratuvarlarda yaptıklarını söyleyen Abiş, uluslararası bir şirket olsalar da yerel davrandıklarını vurguladı.
Karaköz Toruş: “Bence mimarlık, biraz da geleneksel mimarimizi yaşatmak”
Işıklar Yapı Ürünleri Pazarlama Müdürü Dilek Karaköz Toruş, mimarlara “bizleri zorlamanızı istiyoruz” diye seslendi ve “Mimarlar bizi zorlarsa sorunlara çözüm olacak ürünler geliştirebiliyoruz. Mekanik sistemde çözüm ortaklarımız var. Şimdiye kadar 4-5 ofis dışında bizi zorlayan olmadı. Yıllar evvel Behruz Çinici, Platin Konutları için “yalıtım plağı üzerinde kaplama tuğlası istiyorum’ demişti. Tuğla boyutlarına kanallar açtırarak izoklinker sistemini geliştirdi. O yıllardan bu yana hala bu ürünün satışı gerçekleşiyor. Malzeme seçimi sonrası da sahada olmanızı istiyoruz. Hangi malzemeyi nerede kullanacağınıza iyi karar vermeniz gerek” dedi. Teknoloji sayesinde daha özgür formlu tasarımlar gerçekleştirdiklerini, öte yandan geleneksel mimariyi canlandırmak adına 'Köyünü Yaşat' gibi çeşitli projeler yürüttüklerini anlatan Toruş, “Bence mimarlık biraz da geleneksel mimarimizi yaşatmak” diyerek sözlerini noktaladı.
Dilek Karaköz Toruş
Demirkol: “Mobil uygulamalarımızla hayatı kolaylaştırıyoruz”
Şişecam Düzcam Mimari Cam Projeleri Ürün Yönetim Şefi Yudum Demirkol ise camın mimarlıkta alternatifi olmayan bir malzeme olduğunu hatırlatarak konuşmasına başladı. “Camdan beklentilerimiz giderek artıyor. Mimarlar bu konuda oldukça talepkar. Mümkün olduğunca şeffaf, renksiz, geniş, ince, gürültü kontrollü, emniyetli camlar bekliyorlar. Yeşil bina sertifikaları için de bu bir artı puan. Mimarlar, cephe tasarımcıları, yatırımcılar bu taleplerle karşımızdalar.” diyen Demirkol, bunların hepsini karşılayabildiklerini söyledi.
Yudum Demirkol
“Araştırmalara göre doğal ışık alan ve doğru cam kullanılan bir ofiste çalışanların konsantrasyonu artıyor, hastalar daha çabuk iyileşiyor, öğrenciler daha başarılı oluyor” sözleriyle doğru cam seçiminin önemini vurgulayan Demirkol, proje özelinde verdikleri cam danışmanlığının kapsamını şöyle anlattı: “Şişecam olarak Avrupa’nın en büyük firmasıyız, dünyanın en büyük beş firması arasındayız. Kullanılan yazılımlarla statiği hesaplayarak cam çözümleri sunuyoruz. Ürünlerimizle ilgili bilgi vermek için Bursa Yenişehir Fabrikası’nı ne zaman ziyaret etmek isterseniz yardımcı oluyoruz. Mimarlarla etkinlikler düzenliyoruz. Cam çözüm önerisini anlatmak için İTÜ Cephe Tasarımı ve Teknolojisi Tezsiz Yüksek Lisans Programı sektörel danışma kurulunda yer alıyoruz. Camla şeffaf çözümler dediğimiz seminerler veriyoruz. Cam Danışmanı, Performans Hesaplayıcı, Cam Akustiği ve Isıcam Seçim Sihirbazı’ndan oluşan dört mobil uygulamayla hayatı kolaylaştırıyoruz.”
Öztoprak: “Ürün geliştirme alanında bize yön vermeye devam edin”
Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı Tolga Öztoprak, sektörün köklü kuruluşu Ytong’un her zaman mimarlarla işbirliği yaptığını söyleyerek sözlerine başladı. Ytong’un sosyal sorumluluk projelerine büyük önem verdiğinin altını çizen Öztoprak “İstanbul Serbest Mimarlar Derneği ile birlikte 'Sarı Işık: Kentsel Dönüşüme Hazırlan' projesi kapsamında bir rehber kitap hazırladık ve çeşitli sokak etkinlikleri yapıyoruz. Öğrencilerin malzemeyle tanışması için açtığımız mimarlık yarışmalarının bu yıl 19.'sunu düzenliyoruz. Üniversitelerde gazbeton dersleri, ürün uygulama eğitimleri ve seminerler veriyoruz” dedi.
Tolga Öztoprak
Satış ve pazarlama biriminin dışında mimarlara çözüm ortağı olmak üzere iş geliştirme ve teknik ürün müdürlüğü birimleri olduğunu belirten Öztoprak konuşmasına şöyle devam etti: “İnşaat sektörü geleneksel bir sektör olduğu için dijital değişimi yavaş yaşıyoruz. Medya ve bankacılık dijitalleşmeyi çok daha hızlı yaşadı. Hem üretim hem tasarım aşamalarında dijitalleşme geleceğin konusu. BIM (Yapı Bilgi Modelleme) sistemi, tasarım, inşa ve işletme aşamasında büyük verimlilik sağlayan hizmetlerden birisi. Türk Ytong olarak BIM object'leri web sitemizde mimarların kullanımına sunuyoruz. Ar-Ge faaliyetlerini mimarlar şekillendiriyor. Yeni talepler bizi yeni ürünler yapmaya teşvik ediyor. Yenilikçi ürünlere yönelik talepler önemli. Mimarlar malzeme üreticilerini zorladıkça bize ışık tutuyor. Ürün geliştirme alanında bize yön vermeye devam edin. Mimarların malzemede söz hakkı olmalı. Bizce mimarlık, mimarın ürün, sistem ve performans üzerine söz sahibi olmasıdır.”