Renkli Dyologlar’ın Bu Haftaki Söyleşisi Günseli Kato ve Bekir Sert Arasında Gerçekleşti

mimarizm.com / 10 Ağustos 2020
DYO’nun, AURA İstanbul işbirliği ile gerçekleştirdiği, Türkiye’nin Renkleri ile “Renkli DYOloglar söyleşi” serisinin dokuzuncusunun konukları, sanatçı Günseli Kato ve Tetrakromat sanatçı - dilbilimci Bekir Sert’ti.

DYO’nun, AURA İstanbul iş birliği ile gerçekleştirdiği söyleşi serisinde konuşmacılar; gastronomiden seyahate, felsefeden edebiyata, arkeolojiden çağdaş sanata, müzikten mimariye, kendi disiplinleri içerisinde sahip oldukları özgün bakış açılarıyla renk kavramını düşündürücü bir şekilde yeniden tanımlıyor. DYO, proje kapsamında “Türkiye’nin Renkleri” olan isimleri, YouTube üzerinden “Renkli DYOloglar” canlı yayın söyleşileriyle bir araya getiriyor.

Renkler Uçsuz Bucaksız Bir Alemdir

Serinin dokuzuncu canlı yayınında tetrakromat-dilbilimci Bekir Sert ve sanatçı Günseli Kato renkleri bilimsel ve felsefi açıdan ele aldılar. Bowyard isimli dil öğrenim ve edinim metodunun da mucidi olan Bekir Sert, bir tetrakromat olarak 4 renk konisi ile renklerdeki baskın tonları nasıl ayırt edebildiğini anlattı. Sarı renk ile ilgili ilginç çocukluk tecrübesine değinen Sert, sarı renk için ‘’Batı toplumlarında sarı rengi hastalık ve geçicilik olarak değerlendirirken, Doğu bu rengi bilgelikle ilişkilendiriyor’’ dedi. Günseli Kato ise bu renk ile ilgili görüşünü ‘’Ben doğuyu ruhen yaşayan biri olarak, sarı rengin bütün tonlamalarına aşığım. Sarı renk olmadan yaşanamaz. Ben Altın rengini sarı olarak kabul ederim. Altın rengi güneşin rengi, yaşamın rengi demek. Yaşamın rengi diğer bütün renkleri en güzel gösteren renktir. Altın rengi, üzerinde kullanılan diğer bütün renklerin tonlarını ve yapılan işi muhteşem gösterir. Saray kültürü içerisinde de vardır. Ben, yaptığım tüm eserlerin üzerine okre sarısını mutlaka kullanırım. Tüm renklerim vardır ama en çok okre sarısı rengim vardır. Renkler uçsuz bucaksız bir alemdir’’ sözleri ile ifade etti.

Umut En Büyük Cesarettir

Pandemi süresinin insanların kendini keşfetmesi için bir fırsat olduğuna dikkat çeken Kato ‘’Müthiş bir döneme imza atıyoruz. Ruhumun açıldığını, ışıldadığını, hayallerimin büyüdüğünü hissediyorum ve bunun için çalışmalara başladım’’ diyerek bu dönemde yaptıklarını anlattı.

Bu dönemin kendisine de çok iyi geldiğini ve çok fazla çalışıp ürettiğini dile getiren Bekir Sert, yapılan iş ne olursa olsun sadece yeteneğin yeterli olmadığını dile getirdi ve şu sözleri paylaştı. ‘’Aklıma bir Sümer deyişi geliyor. Sümerler der ki; Şans tanrıçası yeteneği olup cesareti olmayanlara vakit ayıramayacak kadar yoğundur. Yeteneğim var, cesaretim yok olmaz, bence umut en büyük cesarettir’’ dedi.

Bekir Sert’in Çok Enteresan Bir Renk Skalası Var

Sohbette konu, yapılan eserlere gelince Günseli Kato Bekir Sert’in çok enteresan bir renk skalası olduğunu ifade etti. Kato, Bekir Sert’in alışılmışın dışında renkleri olduğunu söyleyerek, ‘’Bir arada kullandığı renklerin birbiri ile olan çelişkisi ve iticiliği aynı zamanda sevimliliği nasıl bu kadar naif, sade olabiliyor bu bir tez konusu olmalı’’ sözleriyle açıkladı.

Her toplumun kendi renginin olduğunu belirten Kato İstanbul’un rengini şu şekilde açıkladı: “İstanbul imparatorluklar şehridir. İmparatorluk şehrinin rengi tartışılamaz. Bu renk altındır, mordur ve morun bütün tonlarıdır. Gelmiş geçmiş bütün imparatorlukların rengi, mor ve morun tonlarıdır.” Birçok renk ve tonlarıyla ilgili anlatımlarda bulunan Kato, ‘’Turkuaz soğuk bir renktir, vermilyon çok müthiştir, canlı bir renktir. Benim en sevdiğim renk Lapis Lazuli’dir’’ dedi.

İki konuk Zen Felsefesi’nden toplumların renge bakışlarına, sanattan kullandıkları tekniklere, farklı kültürlerin renklerinden, dillerin ve dilimizin yapısına kadar oldukça ilgi çekici bir sohbet gerçekleştirdi. 


İlişkili Haberler
Etiketler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :