Slash Architects, sağlık merkezleri ve klinikler için geliştirdiği özel tasarlanmış mobilya markası SLASH ile kliniklerin estetikten vazgeçmeden tüm gereksinimlerini karşılayabilmelerini sağlıyor.
Mimar Şule Ertürk liderliğindeki Slash Architects, onlarca seçkin sağlık projesi tasarlayarak elde edilen uzmanlığın meyvesi niteliğindeki SLASH markası ile sektörde çok önemli bir boşluğu dolduruyor. Sağlık mobilyaları sektöründeki özel tasarlanmış mobilyaların eksikliğinin farkına varan Slash Architects, kullanışlılığı sofistike tasarım diliyle birleştirerek yarattığı mobilya koleksiyonu ile pazarda adeta bir devrim yaratıyor.
“Sağlık mekanlarının geleceği” sloganıyla hayata geçirilen SLASH mobilya koleksiyonu, resepsiyon bankosundan tedavi odası dolaplarına, konsültasyon modülleri gibi davranan toplantı noktalarından hasta deneyimini geliştiren hibrit mobilyalara kadar bir sağlık merkezindeki tüm alanlara hizmet veriyor. SLASH çatısı altında, tıbbi uygulamaların ayrılmaz bir parçası olan ancak zamanla son derece sıradan şekillerde standardize edilen kabinetleri tedavi odalarının önemli bir unsuru haline getirerek dönüştüren Mimar Şule Ertürk, “Gittikçe küçülen odalar, bir klinik odasından beklenen tüm performansı nasıl 15 metrekareye sığdırırız, gibi farklı soruların önünü açtı. Bu işlevleri parçalayarak ve yeni yaklaşımlarla yeniden inşa ederek toplantı modüllerimizi ve hibrit mobilyalarımızı geliştirdik” diyor. Böylece doktor ve hasta arasında bir hiyerarşi kurmadan sıradan bir masanın fonksiyonu yeniden değerlendirilerek yarım metrekareden daha az bir alanda kompakt bir toplantı modülü geliştirilmiş. Aynı yaklaşımla askı, masa, aydınlatma elemanı ve bazen de aynayı bir arada bulunduran hibrit mobilyalar, birden fazla işlevi tek üründe barındırabilecek şekilde tasarlanmış.
Tek Sınır Hayal Gücü!
SLASH, sağlık sektöründe sadece kendine özgü tasarım çizgisiyle değil, inovatif çözümleriyle de fark yaratıyor. Slash Architects’in mimari projelerde sayısız doktorla çalışarak elde ettiği, gerçekçi ihtiyaç ve beklentilere dayalı knowhow’ı dahiyane mobilya çözümlerine dönüştüren SLASH’in en yenilikçi ürünlerinden biri de farklı dispenser setleriyle tasarlanmış olan baş üstü dolap sistemi.
SLASH ürünlerinin en önemli özelliklerinden biri, sağlık sektörü dışında oteller, mağazalar, ofisler, barlar gibi farklı tipolojideki mekanlarda da kullanılabilmeleri. Örneğin, kabinet tasarımları dijital sanat enstalasyonları için kullanılırken, toplantı modülleri kendilerine otel lobilerinde yer bulabiliyor. Tek sınır, kelimenin tam anlamıyla hayal gücü!
Her bir ürünün, gezegenin herhangi bir yerinde kendine bir yer bulmaya hazır olan son haline getirilmesi için eskizden modellemeye, prototip oluşturmadan test etmeye kadar çeşitli yaratma süreçlerinden geçtiğini söyleyen Mimar Şule Ertürk “Tüm bu aşamalara tanık olmak, ürünlerimizle aramızda sağlam bir bağ kurmamızı sağlıyor” diyor ve ekliyor: “Tasarım dili söz konusu olduğunda mimari tasarım geçmişimiz inkar edilemez bir şekilde ana kaynağımız oluyor.”
Zamansızlık, Kullanışlılık ve Minimalizm
SLASH tasarımları küresel olarak üç ana eksen etrafında gelişiyor: Zamansızlık, kullanışlılık ve minimalizm. Tasarlanan ürünlerin SLASH koleksiyonlarında yer alabilmesi için bu üç temel unsuru karşılaması gerekiyor. Zamansız bir tasarım diline sahip olan ve çoğunlukla eğrisel çizgilerle biçimlenen SLASH ürünlerinde ahşap ve lake gibi malzeme ve bitişler ön plana çıkıyor.
Sağlık mekanları özelinde tasarım yapıldığı için hijyen, görünürlük, renk kontrastı gibi dikkatlice göz önünde bulundurulması gereken bir dizi zorunluluğa uygun olarak ele alınan ürünlerde kullanılan malzemeler onaylanmadan önce sayısız kez test edilerek ve prototip oluşturuluyor. Tasarımlar için yeni malzeme arayışı ise bitmeyen bir macera.
SLASH ürünlerinin imzası niteliğindeki akıcı, eğrisel tasarım dili, markanın alışılmışın dışında formlar kullanarak etki yaratma yaklaşımından kaynaklanıyor. Takip edilen form ne olursa olsun, ortaya çıkan ürünler her zaman mükemmel oranın, optimum kullanışlılığın ve kullanıcı adaptasyonunun orta noktası niteliğinde. Genellikle monokrom renklerin tercih edildiği mobilya koleksiyonunda klasiklere bağlı kalmayı tercih edenler kadar iddialı renk kullanımına cesaret edenleri de tatmin edecek bir renk yelpazesi mevcut.
SLASH ürünlerinin kalitesi ve dayanıklılığı üretim tekniklerine verilen önemden kaynaklanıyor. El işçiliği markanın en çok önemsediği değerlerden biri olmakla birlikte yeni araç ve teknolojilerin üretim sürecine dahil edilmesine de özel bir önem gösteriliyor.
İstanbul ofisi üzerinden Türkiye’nin her yerine ulaştırılabilen SLASH ürünleri markanın İstanbul’daki showroomunda doktorlar ve tasarımcıların beğenisine sunuluyor.