Hem eskiz, çizim ve resim yapmaya hem de not defteri olarak kullanıma uygun hazırlanan YEM Yayın’ın “Halkalar” adlı yeni defter dizisinin kapaklarına mimar ve çizer Deniz Dokgöz hayat verdi.
“Mimar okuduğu kadar yazmalı ve çizmeli de”
YEM Yayın'ın hem eskiz defteri hem de not defteri olarak kullanılabilen “Halkalar” adlı yeni defter dizisi, cebinizde, çantanızda taşıyabileceğiniz boyutta tasarlandı. Böylece masa başında, seyahatte, doğa gezisinde ya da şehrin sokaklarını keşfederken karakalem, suluboya, pastel boya vb. çizim gereciyle perspektifleri, planları, kesit ve görünüşleri kaydedebileceksiniz. “Söz uçar yazı kalır” diyerek notlarınızı aktarabileceksiniz.
“Halkalar” defter dizisinin kapaklarında Mimar ve Çizer Deniz Dokgöz’ün, aynı teknik yöntem ve yaklaşımla çizdiği “Halkalar” adlı mimari eskizleri yer alıyor. Akademisyen ve çizer olarak yaptığı çalışmalarda uzun yıllardır “Mimari eskiz nasıl yapılır? Perspektif nasıl çizilir? Üçboyutlu görünüm nasıl elde edilir?” gibi sorulara yanıt veren Dokgöz; Halkalar Defter dizisinde İstanbul Kız Kulesi, İzmir Tarihi Asansör, İstanbul Galata Kulesi, Ankara Birinci TBMM Binası ve Antalya Yivli Minare’yi kendine özgü yorumuyla renkli eskizlerle veriyor.
Dokgöz, defterlerin arka kapaklarında mimari eskize ilişkin şunları söylüyor: “Eskiz, sonuç ürüne bağ(ım)lı olmaksızın arayışın kavranması adına öne çıkan bir çizgi eylemidir. Eskiz her şeyden önce çizgidir fakat her çizgi eskiz değildir. Tasarımcının kendini ifade etme biçimi, imzasıdır. Eskiz, yapılı ve doğal çevreyi anlamanın bir yolu, silinmeyen zamanın kesitini sunan çizgiyle düşünme, bir nevi çizgiyle not tutma eylemidir...”
“Eskiz, hangi tasarım aracı kullanılırsa kullanılsın görsel düşünme yollarının geçerliliğini koruması üzerine temellenmektedir. Farklı bir grafik, görsel düşünme yolunun gelişimi eskizin niteliğini değiştirecek ve evriminin bir sonraki adımı olabilecek potansiyeli bünyesinde barındırmaktadır...”
“Eskiz yapma olgusunu resim, illüstrasyon, karikatür, grafik tasarım gibi diğer çizgi odaklı üretimlerden farklı kılan ve belirleyici olan unsur hızdır. Eskiz yapısı ve doğası gereği hızlı üretilmelidir. Bu hızlı üretim, eskizin öznel kurgusunun en önemli parçasıdır...”
“Eskizin en önemli işlevlerinden biri görsel düşünme yönteminin soyut ortamdaki varlığını görsel anlatımlarla somut ortama taşımasıdır. Akılda üretilen bilgi ve var olan birikimlerin yansımasıyla oluşan bu işleyiş görsel düşünme ve görsel anlatım arasındaki döngüsel bir bağı ifade eder...”
“Eskiz, gücünü yapıldığı sıradaki rahatlığından ve yapıldıktan sonraki vazgeçilebilirliğinden alır. Tasarımcının yapmış olduğu herhangi bir arayış onun için vazgeçilmesi son derece sıradan olabilen bir durumdur. Eskizin öznel bir kurgu olmasının ve ilk iletişiminin tasarımcısı ile gerçekleşmesinin temel nedeni bu vazgeçiştir...”
*
Deniz Dokgöz hakkında
1976 yılında Çorum’da doğdu. 1998 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisansını 1999-2002 yılları arasında İYTE’de tamamladı. 2002 yılından bugüne Dokuz Eylül Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir. 2004 yılında Ferhat Hacıalibeyoğlu ve Orhan Ersan ile birlikte oluşturdukları İkiartıbir Tasarım Grubu ile çalışmalar yapıp yarışmalara katılıyor. Ekip olarak 2004 yılından itibaren katıldıkları ulusal mimari proje yarışmalarından çeşitli ödülleri bulunmaktadır. Deniz Dokgöz, tasarımda eskize, el çizimine büyük önem vermekte, sürekli çizmekte ve çizmeyi öğretmek için uğraş vermektedir.