'H.O.R.T.U.S.' ya da Biyoloji Mimarlığa Soyunduğunda

Amber EROYAN / 24 Ocak 2012

Londralı tasarım pratiği ecoLogicStudio, Architectural Association - AA'de açılan H.O.R.T.U.S adlı sergide ziyaretçileri, fiziksel ve sanal boyutun arakesitine buyur ederek, biyolojinin mimarlığa, mimarlığın biyolojiye dönüştüğü bir sürecin parçası haline getiriyor.


Kelime anlamı 'bahçe' olan, ancak ecoLogicStudio'nun kurucuları Claudia Pasquero ve Marco Poletto tarafından eğlenceli bir 'deney' adına dönüştürülüveren H.O.R.T.U.S.(Hydro.Organisms.Responsive.To.Urban.Stimuli // Kentsel Uyaranlara Duyarlı Hidro Organizma) , doğa ve teknoloji arasındaki ilişkiyi hem analog yöntemler hem artırılmış gerçeklik ile deneyimlememizi sağlıyor.

Zemini yeşil halılarla döşeli sergi mekanın tavanından sarkan 325 şeffaf (fotobiyoreaktör) torbanın içinde, nane yeşilinden uçuk pembeye ve koyu kahveye varıncaya dek çeşitlilik gösteren 9 yosun türü yerleştirilmiş.

Torbalardan dışarı doğru uzanan plastik tüpler, kişide adeta "üfle beni" hissiyatı yaratırken, bu işlemi tamamladığınız takdirde, karbondioksitinizle beslediğiniz yosunun büyümesine tanık olabiliyorsunuz. Torbaların -bilimsel adıyla fotobiyoreaktörlerin- üzerinde yer alan QR kodunu telefonunuza okuttuğunuzda ise yosununuza dair tüm bilgilere ulaşıyorsunuz. Hatta dilerseniz, etkileşiminize dair Tweet atmanız da mümkün.

Sergiye eşlik eden 3 boyutlu dinamik görüntü (3dscape), ziyaretçilerin yosunlarla gerçekleştirdikleri etkileşimi toplu halde sunarken, sanal bir bahçe imgesi oluşturuyor.

Üretken ve açık kaynak bilgi alışverişine olanak tanıyan H.O.R.T.U.S dünyasında, biyoloji mimarlığa, mimarlık biyolojiye dönüşüyor.

Ziyaretçiler tarafından beslenen bakterilerin dışında mekanın farklı noktalarına dağıtılmış olan 25 büyük fotoreaktörde ikamet eden bakteriler ise kesintisiz havalandırma sayesinde yaşamlarını sürdürüyor.

Deney kitlerinin bolluğu bir yandan, büyümekte olan ve altına serilebileceğiniz bir yeşil doku hissi verirken, diğer yandan birşeylerin vuku bulduğuna işaret ediyor. Renk değişimlerini gözlemleyebiliyorsunuz.

Yerleştirmelerinde hep fiziksel ve sanal bahçe olgularına yer verdiklerine dikkat çeken Marco Poletto ve Claudia Pasquero, ziyaretçilerin sergilenen öğelere ve sürece aşina olmasının, daha faydalı bir etkileşim ortamı sunduğunu savunuyor: "Böylelikle siber bir bahçıvan haline geliyorsunuz."

Üç boyutlu sergi projeksiyonu, nefesleri ve tweet'leri ile peyzajın değişmesine katkıda bulunan bahçıvanların portrelerini bir araya getiriyor. Etkileşimli yerleştirmelerde çok sayıda sensöre yer verilmesine rağmen, H.O.R.T.U.S daha basit bir oyun alanı sunuyor:

"Proje bir yandan, tarım ve bahçecilik üzerine düşünmeye sevk ederken, diğer bir yandan bilginin yayılmasına ve değiş tokuşuna olanak tanıyarak, bilginin sanal üretimine katkıda bulunuyor. Medya teknolojileri ile malzeme sistmelerini bir araya getiriyor."

Hemen her yerde karşımıza çıkan mikroorganizmalar olan yosunlar, bugün gıda, alternatif yakıt ve daha pek çok ticari kullanım için çiftlik üretimine geçmiş durumda. H.O.R.T.U.S. sergisi ziyaretçileri ise, konunun ticari boyutundan çok, yosunun mimarlık sistemine dahil edilmiş olmasının simgesel önemine vurgu yapıyor.

AA'de eğitim görmüş olan Tomasz Mlynarski, sergiyi, "mimarlığın güncel durumuna atıfta bulunan bir şaka" olarak niteliyor: "Herkes bir şekilde çevreyle etkileşim içinde olmak istiyor. H.O.R.T.U.S. ise, biyolojiyle bağlantı kurmada çok gerçekçi bir yöntem izliyor."

Cenova merkezli mimarlık pratiği Open Building Research'ün kurucusu Tomasso Principi ise, ecoLogicStudio'nun geleceği araştırdığını belirtiyor ve ekliyor: "Süreklilik ve bilinç, iyi tasarım ve etkileşime dair iyi bir sentez sunuluyor. Bu yaklaşım, sanat yerleştirmesi ve mimarlık arasında bir duruma işaret ediyor. İçerisi ve dışarısı arasında yeni bir arayüz oluşturuyor."

Serginin ziyeretçilerinden biri de AA'de proje dersleri veren Liam Young. Özellikle 'dijital peyzaj' fikrinin ilgisini çektiğini belirten Young, "Doğanın özel bir şey olduğunu düşünme eğilimindeyiz ama bu sergi bize, 'doğal sistem' ile 'teknolojik sistem'in giderek daha zor ayırt edildiğini açıkça gösteriyor. Bu terimler artık demode oldu. Yosunu doğal ya da tamamen yapay bir öğe olarak tanımlamak artık zor."


Sergi hakkındaki diğer yorumlar ise şu yönde:

Bartlett Mimarlık Okulu doktora öğrencisi Eva Sopeoglou :

"Doğa ve teknoloji arasındaki etkileşimi heyecan verici buldum. Sergi alanı, tıpkı gerçek bir bahçe gibi bir seyir mekanına dönüşmüş. Oturup, tekno müzik eşliğinde bu tekno bahçeyi seyre dalabiliyorsunuz."

Robotik bina sistemleri konusunda danışmanlık hizmeti veren Londralı D-Shaped firmasının genel müdürü Enrico Dini:

"İlk intibam kendimi yetersiz hissetmem oldu. Biraz rahatsız edici bir sergi, çünkü işin içinde hem gıda var, hem tasarım, hem de biçim. Biyoloji ve genetiğin mimarlık alanına uygulanması üzerine çalışan birkaç arkadaşım var. Bu konular eskiden birbirinden çok uzaktı. Bugünse iyi bir mimar olmak için genetik, algoritma, CNC prosesleri ve mekatronikten anlamanız gerekiyor. Artık biyolojinin, mimarlık alanının neredeyse içinde olduğunu görüyorum."


H.O.R.T.U.S. (Hydro.Organisms.Responsive.To.Urban.Stimuli) sergisi, 11 Şubat'a kadar Londra, Architectural Association'da ziyarete açık olacak.


Bu haber,
domusweb.it'den derlenmiştir.


İlişkili Haberler
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :