Kanal İstanbul Projesi'nin Unutulması Gerekiyor

İstanbulSMD'nin konuğu Prof. Cemal Saydam Kanal İstanbul Projesi'nin ilk kazma vurulduğu andan itibaren geri dönüşü olmadığını ve potansiyel olarak büyük tehlike taşıdığını söyledi.

İstanbul Serbest Mimarlar Derneği (İstanbulSMD) tarafından Kaleseramik desteği ile Kaleseramik Binası, İbrahim Bodur konferans salonunda  düzenlenen "Mimarlar Bu Ay Neyi Konuşuyor" başlıklı toplantıların bu ayki konuğu Prof. Cemal Saydam oldu. 

Açılış konuşmasını yapan İstanbulSMD Başkanı Ersen Gürsel, Kanal İstanbul'un kenti çevreleyen denizlere yapacağı etki konusunda uyarıda bulunan Cemal Saydam'a kulak verilmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Saydam , Kanal İstanbul olarak topluma lanse edilen ve İstanbul Boğazı'na ilave olarak Karadeniz ve Marmara denizleri arasında ikinci bir su geçişi olması planlanan projenin, ön etüd aşamasında deniz bilimcilerine danışılmadığını ve bunun büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı. Konuşmasında iki denizi birleştiren Kanal İstanbul Projesi'nin ne tür felaketlere yol açabileceğinin daha projenin başlangıç aşamasında ortaya konmuş olması gerektiğini vurgulayan Prof. Saydam sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sorunu bir havuz problemi olarak ele alırsak, Karadeniz'in Akdeniz'e göre daha yüksek olması ve Boğazlar'ın gözle de görünen o akıntısını sağlayan nehir girdileri, debisini artırmadan bu havuza ikinci bir musluk takmak anlamına gelecek ve Marmara'nın oksijen dengesini geri dönülmez bir şekilde etkileyerek zamanla tüm Marmara bölgesini çürük yumurta kokusunun kaplamasına neden olacaktır. İlk kazma vuruluğu andan itibaren geri dönüşü olmayan ve bu denli potansiyel tehlikeler taşıyan bu projenin rafa kaldırılması değil tamamen unutulması gerekmektedir."