"Bina ve kullanıcı arasında oluşan ortak dili göstermeye çalışıyoruz"
Yapılarını filme çektiğiniz mimarlar ile de mutlaka görüşmüşsünüzdür. Belgeselleri izledikten sonraki tepkileri ne oldu?
IB: Tabi, filmler tamamlandıktan sonra onlara da izlettik. Dvd'lerin çoğunda bu söyleşilere rastlamak mümkün. Genelde hoşlarına gitti, ilgi ve merakla izlediler. Böylece binaların teslimat sonrasındaki yaşamına dair bilgi edinmiş oldular. Binanın, yapımdan sonra -belli bir problemi çözmek için- değişikliğe uğramasını rahat karşılayanlar oldu.
La Maddalena adasındaki projenin mimarı Stefano Boeri ile gerçekleştirilen söyleşiden bir kare.
LL: Mimarlığın temsiliyeti çoğu kez belli bir zaman dilimiyle sınırlı. Şantiyenin bitiminde proje teslim edilirken, mekanın kalitesini belgelemek için fotoğraf çekimi yapılıyor ve proje belli yayınlarda kendine yer buluyor. Gerçek şu ki, bu fotoğraflar bina henüz yeniyken, herhangi bir hikaye oluşmadan çekiliyor. Bunlar mimari bir düşüncenin izi olmakla birlikte, henüz yaşanmamış bir mekanı belgeliyor. Bizi asıl ilgilendiren ise, mimarlığın kullanıcıları tarafından 'evlat edinilmesi'nin ardından, bunların nasıl bir çift oluşturduğunu, nasıl ortak bir dil yarattıklarını göstermek.
'Inside Piano, Submarine'
'Inside Piano, Little Beaubourg'
Mimarlığın yaşam biçimini ne ölçüde etkilediğini, insanların yaşadıkları binaya ne tür izler bıraktıklarını, yani nasıl bir diyalog içinde olduklarını görebilmek için en az 10 yıllık binaları filme çekmeyi tercih ediyoruz.
"Mimarların asıl ilgisini çeken, fikirlerinin yaşamaya devam ettiğini görmek oldu"
Ama bunlar hep güncel mimarlık örnekleri oluyor, değil mi?
IB: Daha eski bir binanın da filmini yaptık ama bu dizide yer almıyor. Bu filmlerle belki de mimarlığın geçiciliğini biraz daha uzatmış olduk. Çünkü normalde mimarlık, proje sürecinde varolur. Yani bina teslim edilip işlevini yerine getirmeye başladığı ana kadar. Bu noktadan sonra binayla olan ilişkimiz sona erer ve yapı, salt bir imge olarak ikonlaşır. Diğer bir deyişle sırf bir imge olarak varlığını sürdürür. Dolayısıyla mimarlık alanında uzmanlaşmış yayınlarda, projenin temsiliyeti teslim aşamasında durur. Yaptığımız filmlerle bu süreyi uzatıp, mimarlığın daha sonra da yaşamaya devam ettiğini göstermeye çalıştık. Mimarların asıl ilgisini çeken de bu oldu bence; projelerinin yani fikirlerinin yaşamaya devam ettiğini görmek.
'Pomerol - Herzog & De Meuron'
>>>>>