Ayasofya Müzesi

İlk olarak 360 yılında İstanbul’a adını veren İmparator Konstantin tarafından yaptırılan, ancak iki kez yakılıp yıkılan Ayasofya’nın, şimdi görünen yapısı 537 yılında inşa edilmiş. İmparator İustinianos tarafından matematikçi Tralles ile geometrici İsidorus’a, beş yıl süren bir çalışma sonucu yaptırılmış. Bizans’ın en büyük kilisesi olduğu gibi dünya mimarlık tarihinin de başyapıtlarından sayılıyor.

Ayasofya “kutsal bilgelik” anlamına geliyor. Pek çok efsaneye konu olan Ayasofya’nın inşasında, Efes’teki Artemis başta olmak üzere pek çok antik kentten getirilen 107 adet sütun kullanılmış. Binaya giriş için kullanılan dokuz kapının en sağdaki üçü suçluların girişi için kullanılırken, ortadaki büyük ahşap kapı ise sadece imparatorların girişi için açılırmış. Kapının ahşaplarının Nuh’un Gemisi’ne ait olduğuna inanılırmış.

İç mekan duvarlarını süsleyen mozaiklerin her biri sanat eseri sayılıyor. Bunlardan en ünlüsü olan Ayasofya’nın maketini Hz. İsa’ya sunan İmparator İustinianos betimlemesi tek kelimeyle büyüleyici. 1750 yılında üzerleri sıvanan muhteşem mozaikler, Ayasofya’nın müze olduğu 1934 yılında titiz bir çalışmayla tekrar gün yüzüne çıkarılmış.