"Başbakan’ın çılgın projesi, İBB ve Kültür Bakanlığı patentli"

02 Haziran 2011

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın günlerdir kendi projesi olarak övünerek söz ettiği Çılgın Proje'nin, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin Kültür Bakanlığı'yla ortaklaşa hazırladığı bir proje olduğu ortaya çıktı. İstanbul Çevre Nazım İmar planı tarafından, Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir Planlama Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kaptan yönetiminde hazırlanan 1/100.000 ölçekli proje planı 15 Haziran 2009 tarihinde İBB meclisi tarafından onaylandı ve bizzat İBB Belediye Başkanı Kadir Topbaş tarafından adeta gizlice imzalanarak yürürlüğe sokuldu. Ama buradaki asıl skandal, Lejandları bile belli olmayan projenin bu haliyle onaylanmasıydı. Projede plan dokusu belirtilmediği gibi, sanayi bölgelerine ya da diğer yapılaşmalara yer verilmemesi ve buna rağmen onaylanması akıllarda birçok soru işareti uyandırdı. 4 sene boyunca kamuoyundan ve mimarlık çevrelerinden gizli tutulan plan aslında çılgın bir proje değil, bir rant projesi.

İŞTE GÜZERGÂH
Marmara Sinekli kavşağı altından giriş yapan kanal Silivri sanayi sitesi ve Alipaşa Sanayi sitesi batısından geçerek sırayla Küçükkılıçlı, Fener ve Kurfallı köylerinden devam ediyor. Istranca devlet ormanını takip edip Gümüşpınar yakınından Çatalca ve Karamandere arasından devam ederek Karacaköy'ün batısından orman boyunca ilerliyor. Buradan da Yalıköy'ün doğusundan Karadeniz'e bağlanıyor.
Çılgın proje olarak lanse edilen projenin Lejand alanları belirtilmediği gibi, ne yerleşim alanları planının ne sanayi bölgesi planlarının ne de diğer yapıların mevcut plana işlenmediği ortaya çıktı. Projeye bakıldığında, Silivri'de yapılması planlanan havaalanının Çorlu'da askeri havaalanı olarak kullanılan havaalanına kaydırılmak istediği sonucu da çıkıyor. Bu öğeler belirtilmeden planın plan sayılmayacağı bilinmesine rağmen, bu haliyle İBB Meclisi'nden nasıl imzalanıp yürürlüğe sokulduğu sorusu cevap bekliyor.

"BU HALİYLE AÇIKLANMASI ‘ÇILGINLIK'"
Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Mimarlar Odası İstanbul Şubesi sekreteri Sami Yılmaztürk, onaylanan projede Başbakan Erdoğan'ın kanal olacağını açıkladığı yerin sadece bir çizgiden ibaret olduğunu hatırlatarak, "Burada ilk önce şunu belirtmek isterim: Bir konu projelendirilirken o konuyla ilgili öngörünün de planda gözükmesi gerekir. Ancak burada bir çizgiden başka bir şey yok. Dolayısıyla böyle bir planı bugün açıklamak çılgınlığın ta kendisidir" diye konuştu.

LEJAND OLMADAN NASIL ONAYLANIR?
Lejandın (gösterge ve açıklamalar)  belirtilmediği bir planın hiçbir geçerliliği olmadığına dikkat çeken Yılmaztürk, "Birileri kafalarındaki planı gizleyerek hukuksuz bir biçimde yürürlüğe sokmuşlar. Lejandı olmayan bir plan açıkça şehircilik ve imar hukukuna aykırıdır. Burada açıkça bir niyetin gizlenmesi konusu var'' diye konuştu. Ne getirir ne götürür konusunu uzmanlarla konuşmadan, bu şekilde ortaya çıkmanın çılgınlığın ta kendisi olduğunu belirten Yılmaztürk, "Bu açıkça aklı, bilimi dışlamaktır. Bilimde projede yer alması gereken her öngörünün bir karşılığı,bir altyapısı  vardır. O açıdan bilimsel verilere dayanmayan bir işaret, bir çizgi, bir öngörü bu şekil planlarda kabul edilemez. Zaten  her gün yeni bir plan tadili yapılıyor" dedi.

KENT TOPRAĞI RANT KAPISI
Bunun yapılmasının tek nedeninin rant olduğuna dikkat çeken Yılmaztürk, "Bugün kent topraklarından çok ciddi  rantlar elde ediliyor. Kamu arazileri üç kuruşa elden çıkartılıyor, yapılan planlarla buralardan birileri inanılmaz rantlar elde ediyor. Bir dairenin 6, 7 milyon dolar ettiği düşünüldüğü zaman metrekarelerin inanılmaz fiyatlara çıktığı açıkça görülüyor. Basında, televizyonlarda inşaatlarla, konutlarla ya da alışveriş merkezleriyle, ofislerle ilgili birçok reklam çıkıyor. Demek ki bu reklamlara bütçe ayrılmış, demek ki buradan çok ciddi rantlar elde ediliyor. Bunların hepsi kent toprağı, geçmişiyle geleceğiyle hepimizin ortağı olduğumuz kent topraklarının nasıl satıldığını, nasıl paraya çevrildiğini görüyoruz'' dedi.

Planın bir fizibiliteye göre, bir  sosyal ekonomik verilere göre yapılması gerektiğini altını çizen Yılmaztürk, "Bir kente yapılıyorsa eğer oranın doğasını değerlendirmeyen,suyunu toprağını,tarım arazisini değerlendirmeyen,toprak altı kaynaklarını,kültürel ve tarih yapılarını  değerlendirmeyen bir plan değildir. Burada en önemlisi de insanın esas almayan bir plan plan değildir. Bu sadece rant'ta hizmet eden bir kağıt projesidir. Bazı insanların da doğal kaynaklar üzerinde nasıl rant sağladığının da belgesidir. Hatta burada ki rant o kadar büyük ki buradan alınacak pay nedeniyle kendi meclisteki çoğunluklarını kullanarak her türlü açıklamada ve düzenlemeyi yapma cesaretini bulunmaktadırlar" diye konuştu.


Zeynep KURAY / BirGün Gazetesi, 05.05.2011


Ve Başbakan Erdoğan çılgın projesini paylaştı...
Akademik dünyadan basına yansımalar
STK'lar ne diyor?
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :