Columbia'da kentsel tasarım; farklı ölçek, farklı ekol...

Türkiye'de daha teknik bir eğitim verilirken, Fransa'da daha çok düşünmeye teşvik eden bir yaklaşım benimseniyor sanırım...

Kesinlikle, Fransız eğitiminde teknik kısım daha sonra geliyor. Daha doğrusu bizim okul öyleydi. Daha mekan üzerine, işin şiirselliği, ışığın ve malzemenin kullanımı üzerine odaklanan bir eğitim modeli vardı. Aslında Ecole Speciale d'Architecture, Gustave Eiffel'in de kurucuları arasında yer aldığı bir okul ama zaman içerisinde diğer devlet okullarına göre daha farklı bir yöntem geliştirmiş.

Lisans eğitimim bittikten sonra New York, Columbia Üniversitesi'nde kentsel tasarım yüksek lisansı yaptım. Mimarlık okulunda çalışırken ölçek oldukça ufak kalıyor. Büyük projelere girmeye ne süre var ne de imkan var. Ben de farklı bir ölçeği görmek için kentsel tasarımı seçtim. 6-7 sene Fransa'da kaldıktan sonra Amerikan sistemiyle aradaki farkı çok net görüyorsunuz. Oradaki deneyimlerimin de bana çok olumlu katkıda bulunduğunu söyleyebilirim.

Peki Columbia'daki eğitiminizi ne zaman tamamladınız?

New York'ta yaklaşık 2 sene kaldım. 2001'de 11 Eylül olayı yaşandıktan sonra, Amerika'daki durum pek iç açıcı değildi. Özellikle mimarlık ve inşaat sektörü açısından iyiye gitmeyen bir ekonomi vardı. Sonrasında Amerika'da çok fazla kalma şansım olmadı.

Eğitim süreciniz devam ederken tatillerde İstanbul'a gelip buradaki projeleri takip etme şansınız oldu mu?

90'lı yıllarda yoğun bir inşai süreç vardı. Ofis, proje yönetimi işlerine de girmiş oldu. İşin teknik altyapısıyla, saha yönetimiyle vs uğraşıldığı için, proje yönetimi o dönemde Türkiye'de pek gündemde değildi. Bu sayede ofisin içinde böyle bir yapılaşma ve bilgi birikimi oluştu. Ama benim yurtdışında aldığım eğitimle burada yapılanlar arasında çok büyük farklılık vardı açıkçası. Ülkenin gelişmesi, malzemelerin gelmesi, yapı sistemlerinin artmasıyla birlikte biraz daha örtüşmeye başladı. Yani ilk döndüğümde zorlandığımı söyleyebilirim...