Biraz da Floransa'daki tasarım ortamından bahsedelim. Yerel ve uluslararası bağlamda bu kentin sunduğu fırsatları öğrenebilir miyiz?
FL: Açıkçası hiçbir fikrim yok! (gülüyor) Hakikaten Floransa’da profesyonel olarak neler döndüğü hakkında çok fazla bilgi sahibi değilim. Hatta mimarlık okurken bile yarışmalarla falan pek ilgilenmedim.
MS: Benim biraz tecrübem oldu profesyonel anlamda. Burada tasarım ortamı lüks ve yüksek maliyetli üretimler üzerine odaklanmış durumda. Moda tasarımı daha ağırlıklı bu kapsamda. Bu biraz geçmişle de alakalı. Floransa karakteristik olarak güzellik ile anıldığı ve şık tasarım tarihine sahip olduğu için günümüzde de bu gelenek devam ediyor. Yani tasarım anlamında burada çok modern ve yenilikçi girişimler yapmak kolay değil. Sen ne dersin Francesca?
“Rönesans sonucunda oluşan gelenekler günümüzde bağlı kaldığımız bir yaşam biçimi”
Mimarlık yaptığın için buradaki mimarlık ortamına yönelik konuşmak ister misin?
FL: Kesinlikle çok konservatif! Floransa tarih ve mimarlık açısından çok konservatif bir şehir. Yani yeni bir girişime açık bir şehir zaten değil. Üniversiteye bağlı proje üreten mimarlar ve diğerleri arasında çok büyük bir boşluk var.
Toplum olarak, güncel politikamız doğrultusunda yenilenmeye kapalı haldeyiz. Bunun en büyük sebebi Mattia’nın da belirttiği gibi buranın geçmişinde yatıyor. Bu durum bir yandan geri dönüşüm ve tasarruf yapmamızı sağlıyor, fakat diğer taraftan yeni işler geliştirmemizi ve deneysel olarak çalışmamızı engelliyor. Bunu mimari tasarım alanında değerlendirirsek mevcut yapıları korumamızı sağladığı kadar, yeni tasarımlar yapmamıza da engel teşkil ediyor. Bu nedenle de mimarlar gerçekleştirilebilirliği daha makul olan ürün tasarımına yöneliyor.
Bu durumun bir diğer sonucu ise, yeni yaratıcı projelerin küçük ölçekli işler olup, belirli gruplar arasında şehrin kültüründen bağımsız, üretim ve ticaret ortamından uzak gerçekleşmesi. Herkes kendi imkanlarıyla çok güzel butik işler yapıyor fakat bu kopukluk nedeniyle ortaya daha büyük çaplı işler çıkaramıyoruz. Bu çalışmalar aslında bir devrim yaratabilirdi ama olmadı.
Sonuçta Rönesans Floransa’da sadece mimarlık alanında gerçekleşmedi, sanat, müzik, felsefe, politika gibi birçok alanı kapsadı ve bunun sonucunda oluşan gelenekler günümüzde bağlı kaldığımız bir yaşam biçimi. Yani hepimiz mükemmel bir şekilde kendi arka bahçelerimizde (Lofoio gibi, Campucc10 gibi) güzel şeyler yapıyoruz fakat şehrin geri kalanından bağımsız, küçük bir getto misali kendi aramızda çalışıyoruz.