Şu anda Floransa tasarım camiasında neler ön plana çıkıyor, neler tartışılıyor? Lofoio'nun bu eksende ürettiği, kente kattığı projeler var mı?
MS: Arnold! Ama öncelikle Lofoio’nun Floransa'ya kattığı değeri tanımlamak gerekirse, bir eğitim öğretim alanı oluşturmak diyebiliriz. Herhangi bir zanaatkarın atölyesine gidip bana bunu öğret diye meşgul edemezsiniz. Bizim amacımız işte bu imkanı sağlamaktı. Mesela bu kapsamda bir zanaatkar bize gelip ders vermeyi teklif etti. Yani onlar için de burası kendilerini gösterebilecekleri bir vitrin özelliği taşıyor.
Arnold projesi, geleneksel teknikleri kullanarak çalışan, yaratıcı yeni nesil zanaatkarların bir araya gelerek oluşturduğu bir network. Floransa’da şu anda 30-35 yaş grubunda bir sürü genç zanaatkar mevcut. Officine Nora bunlardan biri... Bu proje de ticari bir kaygı gütmeden bir araya gelerek şehrin geleneksel zanaat kültürünü tekrar canlandırarak biçimlendirmeye ve ön plana çıkarmaya çalışıyor.
FL: Yani aslında amaç geçmişten tamamen kopmak değil, eskiye bağlı kalmadan bu ruhu yaşatmaya devam etmek.
MS: Arnold projesinde, şehirdeki zanaatkarları başvuruları dahilinde, yaptıkları mesleklere göre sınıflandırarak haritalandırdık. Farklı dallardan insanların birbirlerini atölyelerinde konuk ettiği etkinlikler ve dersler düzenledik, Santo Spirito ve Piazza della Passera’da serbest konuşma kürsüsü oluşturduk. Sonuç olarak amacımız, Floransa’da bu geçmişten gelen ve günümüzde değişerek devam eden yeni nesil zanaatkarlardan oluşan bir topluluk oluşturmak ve birbirimizle iletişim haline geçmekti.
Yakın gelecekte yapmayı düşündüğünüz, planladığınız neler var? Belirlediğiniz belli hedefler de olabilir...
FL: Ölmemek! (gülüyorlar) Hakikaten öyle. Bunun anlamı şu aslında, Lofoio bütün bu anlattığımız güzel şeylerle birlikte, ekonomik olarak ayakta kalmakta güçlük çekiyor. Yani üç kişinin gönüllü bir şekilde çalışması ve cebinden harcamalarıyla emekliyor. Eğer ölmez ve yapılan etkinlikler, dersler, ürünler aracılığıyla kendi ayakları üzerinde durmayı başarırsa harika bir örnek olacak. Böylece bizim için sadece “ah ne güzel oldu” demenin ötesinde, kuruluş olarak şehre örnek bir proje haline gelecek. Burada yaratmaya çalıştığımız şey fikirlerin değer bulduğu, birlikte uyum içinde üreten insanlardan oluşan ve kendini finanse eden bir topluluk yaratmak. Bu yüzden benim için bir sonraki hedef ekonomik olarak Lofoio’nun ayakta kalması!
MS: Ben de buna bağlı olarak şunu eklemek istiyorum. Lofoio bir hizmet sağlama merkezi değil (gülüyorlar). Bu da güzel bir hedef olabilirdi tabi fakat Lofoio başlı başına bir paylaşım projesi. Yani gerçekten paylaşma felsefesini benimsemiş, yararlı olmayı bilen ve isteyen herkesin dahil olabileceği bir proje. Bizim hedefimiz sokaktan geçen herkesin özgürce bu kapıdan girip “Ben bunu yapmayı biliyorum ve bir workshop düzenlemek istiyorum, nasıl yapabilirim? Ya da bir proje yapmak istiyorum!” diyebilmesi. Bu sayede insanlar hem ürettikleri projelerle kendilerine, hem de bizim yarattığımız bu atölyede gelişen topluma bir katma değer sağlayabilirler.