"Fransızlar mimara çok saygı duyan bir millet"

06 Eylül 2013

Biraz da sanayi yapılarından bahsedelim. Projelerdeki devamlılığa bakılırsa Fransız Mecaplast şirketiyle ciddi bir işbirliğiniz olmuş...

ZK:
Evet, Mecaplast'ın o dönemki genel müdürüyle tanışıklığımız vardı. Çok kuvvetli bir karaktere sahip, inisiyatif alabilen, hiperaktif ve özel bir insan... Daha önceden sanayi yapılarıyla ilgili referansımız olmadığı halde bu projeyi iyi bir şekilde yapabileceğimize inandı.

Mecaplast, Türkiye'ye ilk geldiğinde İzmir'de bir fabrika kiralıyor. Sonra Toyota onlara bir iş teklif ederek, "İstanbul'a yatırım yapmanız lazım" diyor. Yer seçimlerine de bayağı katkım oldu. İşi teklif ettiklerinde bu konuda çok tecrübemiz yoktu fakat proje kısa sürede şekillendi ve dekorasyonuyla birlikte toplam 4,5 ayda tamamlandı. Çok hızlı bir proje oldu çünkü bir sipariş almışlardı ve deadline'ları belliydi.

Fransızlar mimara çok saygı duyan bir millet. Eğer o diplomayı aldıysanız bu işi zaten biliyorsunuz demektir diye kabulleri var. Ne gençliğimiz ne de bilgimiz konusunda bir yorumda bulunmadılar. Aldığımız kararları öyle fazla kurcalayıp da kafamızı karıştırmadılar. Biz de çok basit malzemeleri bir araya getirerek projeyi tamamladık. Orası da gerçekten çok ucuza çıkmış bir yapıdır. İstinat malzemelerinde kullanılan yapı blok malzemesini ilk kez bina yapımında bu projeyle biz kullandık. Ne sıvaya ne kaplamaya ihtiyaç duyulduğu için inşaat çok çabuk bitti. İlginç bir serüvendi, ilk büyük işimiz olması nedeniyle de çok yakından ilgilendik. İşbirliğimiz daha sonra da devam etti. Mecaplast'a birisi Hindistan'da olmak üzere uygulanmış toplam dört proje yaptık.


Mecaplast Ar-Ge Merkezi şantiyesi

Ar-Ge binası olan son projeyi de 3 ay gibi kısa bir sürede tamamlıyorsunuz.

ZK:
Binanın kurulması 1,5 ayda bitti ama tabi bir de proje ve üretim süreci var. Bir montaj yapısı halinde planlandı. Mecaplast sektöründe bilinen önemli bir firma. Monaco'da çok övündükleri bir Ar-Ge bölümleri var.
Özellikle otomotiv sektöründe Ar-Ge birimi kurmayan bir firmanın yaşama şansı yok. Hem teknolojiyi çok iyi yorumlamanız hem de masrafları minimize etmeniz gerekiyor çünkü rekabet çok fazla. Türkiye de yabancı yatırımcıları çekmek adına bu konuda büyük teşvikler veriyor. Mecaplast bu sayede Türkiye'de ikinci Ar-Ge bölümünü açmaya karar veriyor. Ekonomi amaçlı bir yatırım olduğu için Türkiye'de bunu nasıl gerçekleştirebleceğimizi araştırdık. Prefabrik yapıların leasing'lendiğini öğrendik. Konteynırlardan yola çıkabilir miyiz diye statikçilerle konuştuk. Sonra bildiğimiz inşaat konteynırlarını yapan bir firma ile anlaştık. Tabii statikçilerimiz kesitleri biraz değiştirdi. Kutular kalınlık, içerik tipi vs değiştirilerek hazırlandı, vinçlerle bir araya getirilip monte edildi. Biz de bu modüler görüntünün mimari bir etkiyle fark edilmeden nasıl yorumlanabileceği üzerine konsantre olduk. Eklediğimiz balkonlar, taklar ve girişteki saçaklarla o modüler etkiyi kırdık. Aslında inovatif bir projeydi. Çok hızlı bitti ve çok ekonomik oldu. Çalışanlar da oldukça memnun, ziyarete gittiğimde çok iyi karşılandığım yerlerden birisi...


Mecaplast Ar-Ge Merkezi binası


İglo'nun İçinden...
Koşaradım Projeler
Tasarım Ekibi
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :