Maltepe Üniversitesi 2011 mezunuyum. Yaklaşık 5 aydır Ven Mimarlık'tayım.
Daha önce bir şantiye deneyimim oldu ama orada mimarlık konusunda kendimi geliştiremeyeceğimi görüp proje ofisine yönelmeye karar verdim. Şantiyede mimara çok fazla şey kazandırmıyor. Yani malzeme tanır, çok güzel detayı çözersiniz ama ben daha çok tasarıma yönelik bir şeyler oluşturmak istediğim için ofiste olmayı tercih ettim. Bir de ben mimarlığı isteyerek seçtim. O yüzden de kendimi ofise yönelttim.
Okulda hep Revit kullandım. Autocad'in üç boyutu o kadar gelişmiş değil. Rapidoyla çizmekle aynı mantık; çizgilerden ibaret. Revit çok farklı bir sistem olduğu için özellikle bu programı kullanan ofisleri araştırdım. Ankara'da Revit kullanan az ofis sayıda var. Bu sayede Ven Mimarlık'ı bulduğum için mutluyum.
İsmi duyulmuş birçok projeleri var. Hepsi birbirinden değişik. Her gün evimin önünden geçerken gördüğüm Keyport projesini Ven'in yaptığını öğrenince iyi projeler yaptıklarını düşünmüştüm. Sonra başvurdum ve kısa bir süre burada işe başladım.
Konsept tasarım, etüt, uygulama, animasyon vs üretimin her aşamasını görüyor, her işin ucundan tutabiliyoruz. Ven Mimarlık modern ve yenilikçi bir çizgiye sahip. Gecekondu yapmıyoruz, güzel şeyler kazandırıyoruz.
Son olarak, etüdünü İstanbul ofisindeki arkadaşların yapmış olduğu bir ofis projesinin uygulamasını çizdik. İşe girdiğimden bu yana bin metrekarelik projede de çalıştım, 90 bin mertrekarelikte de…
Gül Hanım, klasik patronlar gibi "şunu istiyorum" demiyor. O da bizimle birlikte çalışıyor. Gerektiğinde projeyi alıp kendisi çiziyor, detaylarda yardımcı oluyor. Ne yapacağımızı birlikte tartışıyoruz. Bazı ofislerde mimar, teknik ressam gibi kullanılır. Burada bir öneri getirdiğimizde, Gül Hanım onayladığı sürece kendi tasarımımız öne çıkabiliyor.