"Hiçbir şey yeni değil, ama neyin güncel olduğunu anlamaya ihtiyacımız var"

09 Kasım 2011

Bu yıl Dünya Mimarlık Festivali'nde çok sayıda yayıncı ve gazetecilere gerek jüri değerlendirmeleri gerek seminerlerde aktif birer rol verildiğini gördük. Mimarlık disiplini içerisinde genellikle arka planda kalan bu üreticilere daha fazla görünürlük kazandırılması taze bir yaklaşım… Güncel mimarlık ortamında içerik üretiminin –daha genel bir tabir ile medyanın- altı çizilen önemini neye borçlu olduğunu düşünüyorsunuz?

Wiliam Menking: İnternetin varlığı ile her şey çok hızlı değişiyor. Giderek artan bir tempo ile yeni mimarlık mecraları, platformları ile karşılaşıyoruz. Web-siteleri ve bloglar bugün, dergilerin geleneksel denebilecek yöntemlerle gerçekleştirdiklerini yapmaya çalışıyorlar. Ama bu dijital platformların çoğunluğu maalesef yeni içerik üretmiyorlar. Mimarlar, yükleniciler ve müşterilerin ürettiği basın bültenlerini doğrudan kullanıyorlar. Basın bültenlerini hor gördüğümü düşünmeyin; bunlar genellikle iyi yazılmış metinlerdir. Birden çok kişinin üzerinden geçtiği ve hazırlığı birkaç ayı kapsayan yazılardır ve bu nedenle net ve sofistike olurlar. Dijital platformlar ise neredeyse yalnızca bunları yeniden üretirler. Çoğu insan bunun "habercilik" olduğunu sanıyor. Oysa ki ellerindeki fabrikasyon bir hikayedir. Biz ise The Architect's Newspaper'da tamamen kendi özgün içeriğimizi oluşturuyoruz. Asla basın bülteni yayınlamıyoruz.



The Architect's Newspaper'da okuyabileceğiniz haberler, en az 3 kişinin editoryalinden geçiyor: Bir yazar, bir editör –ki ben de bu görevi üstlenebiliyorum- ve bir yazı işleri müdürü. Hatta baskıya girmeden önce metnin yazara geri gönderildiği düşünüldüğünce toplamda 4 editoryalden bahsediyoruz. Geleneksel habercilik yöntemi bu ve bu, pahalı bir süreç… Öte yandan yalnızca basın bültenlerini basmak, maliyetlerinizi düşüren pratik bir yol. Ve biz, insanların –özellikle de 30 yaş altı ve okuma pratikleri dijital odaklı olanların- aradaki farkı görebilmelerini ümit ediyoruz. Ümitten bahsetmemin nedeni ise şu: Eminim size de "Yayınına bayılıyorum!" diyen yığınla kişi vardır. Bunu hepimiz duyuyoruz. Ama zaten mimarlık medyası, haber nesnesi olan mimarlar ile bunu yayınlayan gazeteciler açısından karşılıklı ilişkilerden besleniyor. Biz onların haberlerini istiyoruz, onlar bir kitleye ulaşmak istiyorlar. Aynı şey firmalar için de geçerli… Ancak onlara daima şunu hatırlatıyoruz: "Reklam vermeniz, sizinle ilgili bir haber yapmayacağımız anlamına gelmez." Okuyucunuzun içeriğinizi "satmadığınız" konusunda güven duyması gerekir. Bunu yapanlar var ama doğru değil! 5 dakikada okuyucularınızı kaybedersiniz!

Mesleğinizin en önemli yönlerinden birinin eleştirel olmak olduğunu düşünüyorum. Yayınlarınızda eleştirelliği akademik bir yaklaşımla mı sağlamaya gayret ediyorsunuz? Yoksa habercilik algınız üzerinden mi eleştiri iletiyorsunuz?

WM: Bu, sürekli mücadele içinde olduğumuz bir konu… Ben aslında bir akademisyenim de. New York'ta mimarlık tarihi ve kent tarihi dersleri veriyorum. Ancak çalışanlarımızın çoğunluğu haberci çünkü teslim tarihlerini algılayabiliyorlar ve gerçek profesyoneller. Habercilik için de profesyonelliğe ihtiyacınız var. Yine de benim için ideal yazar/haberci, gazetecilik ve mimarlık tarihi eğitimi almış birisi. Sonuçta mimarlığı gerçekten anlayan insanları işe almakta ciddi zorluk çekiyoruz.

Mimarlık tarihi bilgisi, mimarlık medyası üretmek için önemli çünkü kişi, ancak bu şekilde iyi ve yeni haberin ne olduğunu algılayabiliyor. Diğerlerine, buldukları haberin 1920'lerde kaldığını anlatmak zorundasınız! Oysa ki –en azından- bunun 1920'lerde yapılmış olduğunu bilebilmesi ve "daha çnce hiç yapılmamış" dememesi gerekiyor. Ben ise hem okulda hem de iş yerinde öğretmenlik yapıyormuşum gibi hissediyorum.

"İyi bir hikaye" yakalamak için mimarlık yayıncılığını mimarların ya da mimarlık bilgisi olanların yapması gerektiğini söylediniz. Peki size nedir bir haberi iyi yapan?

The Architect's Newspaper'ı 2002 sonu-2003 başında çıkarmaya başladık. Ve amacımız, mimarlık medyasında eksik olduğunu hissettiğimiz bir nişi doldurmaktı. O tarihte Amerika Birleşik Devletleri'nde 3 ulusal mimarlık gazetesi vardı. Şimdi yalnızca 2 tane… Her halükarda, doldurmak istediğimiz niş, mimarlığa profilleme işi olarak değil "haber" olarak bakmaktı. Piyasaya çıkmamızdan bu yana, söz ettiğim iki yayından birinin stratejisini değiştirdiğini gözlemledik. Diğeri ise içeriğine daha fazla haber girmeye başladı. Ülkenin en önemli gazetesi, New York Times'ın bile, bizden sonra içeriğine daha fazla mimarlık aldığını gördük. Dolayısıyla rekabet arttı ve herkes, haber değeri olan için savaşmaya başladı. Üstelik bir de internet var işin içinde. Artık hiçbir haberi basılı yayın duyurmuyor, hepsi internetten yayılıyor. Bu yüzden ihtiyacımız olan, tamamen "yeni" olan! Evet, belki hiçbir şey "yeni" değil… Ama neyin güncel olduğunu anlayabilen çalışanlara ihtiyacımız var.


Marcus Fairs - Kurucu ve Baş Editör, Dezeen.com
William Menking, Kurucu ve Editör, The Architect's Newspaper
Rob Gregory - Mimar ve Editör, The Architectural Review (AR)
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :