"Haberi 'basmak' demek, elinizdeki bilginin %99'unu elemek demek!"

09 Kasım 2011

Mimarlık ve tasarım disiplinlerinde, farklı mesleki alanlara kıyasla yayıncılık ve haberciliğin müthiş derecede önemsendiğini, dahası ihtiyaç duyulan bir üretim alanı haline geldiğini görüyoruz. Örneğin mimarlık medyasının en eski temsilcilerinden Architetural Review (AR) 120 yıllık bir dergi… Medya, mimarlık ve tasarım sektörlerinin aktörleri ve ilgilileri için hayati mi? Ya da tam olarak da bu alanlardaki medya üretimi neden bu kadar verimli?

Marcus Fairs: Habercilik, becerikli bir bilgi ulaştırma şekli. Gazeteci olarak ben de önemli, ilgi çekici, güzel veya tartışmaya açık olduğuna inandığım bilgileri topluyor ve "paketliyorum". Haberciler olarak yaptığımız bu: Bilgiyi kontrol etmek ve yeniden yönlendirmek. Böyle bir misyon her disiplin için önemli. Avukatlar, çiftçiler, eczacılar… Hepsinin kendine ait bir medyası var. Ama tasarım, mimarlık ve içmimarlık söz konusu olduğunda, tasarımcıların "bilgi"yi yaymadan tanınırlık kazanmaları mümkün olmuyor. Sonuçta bir "ürün"den bahsediyoruz. Ve ürünün pazarlanması gerekiyor! Tasarım –her ne kadar tasarımcılar bu yakıştırmadan hoşlanmasalar da- bir endüstri… Endüstrilerde felsefi tartışmalara mahal yoktur: Tasarlarsınız, birileri onu imal eder ve birileri satın alır. Dolayısıyla elinizde, birbiri ile iletişimde olması gereken gruplar vardır. Tasarımcılar, perakendeciler, sanayiciler, halkla ilişkiler, pazarlamacılar ve tüketiciler… Medya da, tüm bu aktörlerin diyalog kurabilecekleri bir platform sağlar. Başka bir açıdan bakmak gerekirse tasarım bir kültür, insan yaratıcılığının bir ifadesidir. Söylemlerin en verimli şekilde ifade bulacakları yer ise, medyadır. Dolayısıyla önemli olan medyanın kendisidir; habercilik ise onun bir parçası…



İnternetin bir medya aracı olarak devreye girmesi, bu anlamda neyi değiştirdi?

MF: İnternet, bilgi aktarımını daha kolay ve şeffaf hale getirdi. Öncesinde son derece yavaş ve verimsiz bir süreçti medya üretimi… Haberi basmak demek, elinizdeki bilginin %99'unu elemek demek! Nedeni basit: Yeriniz yok. Bastığınız haber mecrasının akıbeti de şüphe götürür. Çünkü belki dağıtıcıya ulaşmaz, belki kimse almaz, belki alırlar ama okumazlar. Bir derginin kaç kişi tarafından okunduğunu bilebilir misiniz? Buna kimse reel bir yanıt veremez. İnternette ise tamamen şeffaflık vardır. Kaç kişi o filmi izledi? Kaç kişi okudu? Kaç kişi paylaşmaya değer buldu? Sonra neye baktı? Dolayısıyla internet medya için de gerçek bir devrimdi.


Marcus Fairs - Kurucu ve Baş Editör, Dezeen.com
William Menking, Kurucu ve Editör, The Architect's Newspaper
Rob Gregory - Mimar ve Editör, The Architectural Review (AR)
Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :