Projenin kitap ayağını etraflıca konuştuk. Biraz da sergi ve panel ayaklarına değinebilir miyiz?
YH: Kitap daha çok meslek ortamında takip edilecek bir ürün. Paneller de yine akademik ortamı ve profesyonelleri ilgilendiriyor. Seçilen her tipoloji paneller vesilesiyle masaya yatırılıyor. Bu nedenle serginin, projenin popüler ayağı olmasına karar verdik. Yani sadece mimarlar ve mimarlık öğrencilerine değil, sokaktaki vatandaşa da bir şey söylesin. Herhangi birisi sergiyi ziyaret ettiğinde bundan keyif alsın. Zaten TSMD'nin ve Mimarlık Merkezi'nin de birincil amaçlarından biri bu… Daha nitelikli bir mimarlık talebi oluşturmak üzere toplumdaki mimarlık bilincini artırmaya çalışıyoruz. O nedenle de bu sergi bizim için çok önemli ve değerli…
AUE: Kitapta korumaya çalıştığımız bir standardımız var çünkü projenin kalıcı ve tarafsız olmasını önemsiyoruz. Ama sergide böyle bir öngörümüz yok. Popüler olmasını istediğimiz için de yeni yaklaşımlar denemeye açığız. Kendimize yakın bulduğumuz bir küratörün yaklaşımıyla ilerlemeyi doğru buluyoruz.
YH: Standart bir mimarlık sergisi, bir pano sergisi yerine, günün medya araçlarını kullanan interaktif bir sergi olması taraftarıyız.
Mutluluk Fabrikaları sergisinden; "Kendi avm'ni kendin yap"
Popüler bir sergi yaratmak istediğinizden bahsettiniz. İlk sergi için seçilen "Mutluluk Fabrikaları" ismi oldukça çekiciydi. İkinci serginin adı belli oldu mu?
AUE: İkinci sergimizde de "Lütfen rahatsız etmeyin" diyoruz (gülüyorlar). Geçen sefer küratörümüz de, alt çalışma ekipleri de mimarlardan oluşuyordu. Bu sefer küratörümüz yine bir mimar (Ertuğ Uçar), ama sergide 6 sanatçının çalışmalarını göreceğiz. Bunun iki sebebi var. Bir, küratör böyle bir yaklaşım ortaya koydu çünkü yapıyla doğrudan ilişki yerine, yapının içinde barındırdığı işleve -tatil kavramına- yüzünü dönen bir sergi yapıyoruz. İki, sergiyi bir sanat çatısı altında yapmamız... Yeni sergimiz İstanbul Modern'de olacağı için küratörümüz de sanat izleyicisini daha fazla çağıran bir yol izlemeyi tercih etti.
Sergide yer alacak sanatçılar kimler?
AUE: Metehan Özcan, Kerem Ozan Bayraktar, Erdem Ergaz, Nermin Er, Burak Arıkan, Meriç Kara. Bunların her biri kendi alanında iyi işlere imza atmış, proaktif çalışamalar yapan genç sanatçılar…
YH: Hep aynı isimlerle çalışmak yerine, gençlere de imkan tanımayı önemsiyoruz.
AUE: Çünkü asıl amacımız, mimarlığın daha geniş çevrelerce konuşulur olmasını, daha çok kişinin mimarlık tartışmalarıyla ilişkilenmesini sağlamak…
Mutluluk Fabrikaları sergisi İstanbul'un ardından Ankara'ya, TSMD Mimarlık Merkezi'ne taşındı. Şu ana dek sergiyi ziyaret eden genel izleyici kitlesinden nasıl geri dönüşler aldınız?
YH: Ankara adına konuşacak olursam, izleyicilerden hep çok olumlu tepkiler alıyoruz. İnteraktif bir sergi olduğu için herkesin eğlenerek gezdiğini gördüm. Hatta Mimarlık Merkezi'nin üst katında toplantımızın olduğu bir gün, galeriden bir gürültü geldiğini duyunca ne oluyor diye çıkıp kafamı uzattım. ODTÜ'lü öğrenciler öğlen arasında sergiyi gezmeye gelmişler. Bayağı kalabalık bir grup. Biri barkodu okutuyor, biri şapkayı takıyor…
Keyifle gezdikleri belli… Bunun önemli olduğunu düşünüyorum çünkü küçük bir grup dışında kültür-sanat faaliyetlerine çok da fazla katılan bir toplum değiliz. Kapıdan bakıp, ne olduğunu merak edip, içeriye girmeye çekinen insanlar görüyorum. Müze gezme, çağdaş sanat izleme kültürü çok yerleşik değil. Belli bir entelektüel kesimde, öğrencilerde, meslek gruplarında böyle bir alışkanlık var ama sergiler, halkın kendini çok da rahat hissettiği alanlar değil.
"Serginin yeni illerle, yeni kitlelerle buluşması için çalışıyoruz"
Genel izleyici kitlesini çekmek için sergiyi sokağa taşımayı düşündünüz mü?
YH: Bu serginin elektronik bir altyapısı da olduğu için sokağa taşınabilecek bir kurguda değil. Ama aslında kendisi bir pazar yeri niteliğinde…
AUE: Ticari Yapılar kapsamında düzenlenen paneller üzerinden geriye dönüp bakarsak, bugün alışveriş merkezleri sokağın alternatifi olarak öne çıkıyor. Serginin daha çok kişiye ulaşması adına, AYD (Avm Yatırımcıları Derneği) ile görüşmelerimiz sürüyor. Henüz bir şey kesinleşmedi ama onların da sergiyi avm'lerin içine taşımakla ilgili bir talepleri var. Bu işbirliği gerçekleşirse, serginin sokağa taşınacağını düşünebiliriz. Tabi daha korunaklı sokaklar olacak bunlar… (gülüyor)
YH: Serginin yeni illerle, yeni kitlelerle buluşması için çalışıyoruz. Bodrum'la görüşmelerimiz devam ediyor. Mutluluk Fabrikaları'nın avm'lerin içinde sergilenmesi çok anlamlı. İster olumlu ister olumsuz yaklaşalım, avm'ler artık kentin yeni kamusal alanları… Mevcut bir durum varsa da bunu değerlendirmek gerekir.
İkinci projede yeni etkinliklerle, bölümlerle karşılaşacak mıyız?
AUE: Turizm ve Rekreasyon Yapıları'nda, projenin iki yeni ayağı daha olacak. Ticari Yapılar'da sergi, kitap ve panellerimiz vardı. Bu üçü yine olacak. Bunlara ilave olarak sergi süresince, İstanbul Modern'in imkanlarından da faydalanmak adına- yaratıldığı kente turizm değeri katan sinema üretimlerinin yer aldığı film gösterimlerimiz olacak. Bu da sergiye popüler bir özellik katacak.
İkinci yeniliğimiz henüz tam olarak kesinleşmedi ama konuyu yerinde tartışmak üzere iki farklı gezi düzenlemeyi planlıyoruz. Şu anda proje koordinatörümüzle temaları belirliyoruz. Temsiliyet, bu seçimde de önemli bir kriter olarak öne çıkıyor.