Turizm ve Rekreasyon Yapıları seçkisine başvuran projelere ilişkin genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
YH: Turizm ve Rekreasyon iki ana başlığımız. Bir de alt başlıklar var. Turizm ve rekreasyon yapıları özelinde kriterlerimiz ne olmalı; Nelere dikkat çekmeliyiz; Alt başlıkların altında ne gibi örneklemeler yer alabilir; Danışma Kurulu'nda bu konuları uzun uzun tartıştık. Bu tartışmaların ışığında ortaya genel bir tablo çıktı. Kitabın seçici kurulu, editörü ve eleştirmeni bu kriterler bağlamında doğru örnekleri seçerek yola devam ettiler.
AUE: Geçen sefer ofis yapıları azınlıkta kalmıştı; bu sefer de rekreasyon yapıları otellere göre daha az adette. Temsiliyet kalitatif mi, kantitatif mi diye soracak olursanız, rekreasyon alanında üretilmiş yapı daha az olduğundan, kitapta da daha küçük bir oranda yer alıyor.
YH: "Şu güzel otelleri kitaba koyalım" diye yola çıkmıyoruz. Butik otel mi, başka bir fonksiyondan otele mi dönüştürülmüş, tatil köyü mü, temalı otel mi, kentin içinde mi, kente bir değer katmış mı gibi bir sürü kriterimiz var. Dolayısıyla bu seçki, "en güzel", "en nitelikli" proje gibi bir yarışma sonucunda oluşturulmuyor. Hakikaten bütünü dikkate alan, genele daha yukarıdan bakabilen, hiçbir projeyi dışlamadan tartışma yaratacak bir model oluşturmaya çalıştık.
AUE: Kitabın oluşma aşamasında editoryal ekibimiz, şu ana kadar konuya hem mimarlık hem de ticaret açısından nasıl yaklaşıldığına ilişkin bir inceleme yaptı. Mesela yıldızlama sistemini devlet nasıl yapıyor, turizm sektörü nasıl yapıyor? Yıldızlılar dışında başka hangi yapılara konaklama yapısı deniliyor? Uzantısı ev olan yerler vardır, Polis Evi, Öğretmen Evi gibi… Bazıları çok iyi yapılar olabilir ama biz bunları ticari bir oluşum olarak kabul edecek miyiz, etmeyecek miyiz? Bunları çok tartıştık ve muhtemel itirazlara karşı net bir çerçeve sunmak adına, şu ana kadar yapılmış objektif sınıflandırmaları kendi içerisinde bir tutarlılığa kavuşturmayı amaçladık. Aslında bu seçkide, objektif ve somut kriterlerin bekçiliğini yapmaya çalışıyoruz.
"Bu, bir firmanın bir sivil toplum örgütüne sağlamış olduğu bir sponsorluk asla değil"
YH: Bu projenin bir bütün olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Geçen sefer projenin her bir parçası tekil olarak öne çıktı. Ama bu parçalar bütünün içinde anlamlı…
AUE: Bu kadar bütün ve büyük bir iş yapmayı kendi adımıza önemsiyoruz. Bir defada bitmeyen, kendi içinde bir vaadi olan, çerçevesini devam ettirmeyi ve sonuna kadar getirmeyi hedefleyen bir proje...
Farklı platformlarla 360 derece bakış yakalamaya çalışan bir iş olduğu için bunu ne kadar gösterirsek, bir tarafından bakan, "buna başka tarafından da bakılabiliyormuş" diye yüzünü dönüp ona da bakarsa, bizim asıl yakalamaya çalıştığımız o tartışma, gelişime önayak olma hedefi orta vadede sağlanabilir.
YH: Bu, bir firmanın bir sivil toplum örgütüne sağlamış olduğu bir sponsorluk asla değil. VitrA, ortaya koyduğu maddi ve manevi katkılarla TSMD ile birlikte bu projenin ortağı. Bir iş doğru yapıldığında başka firmalara da örnek oluyor. Bütün profesyonelliğiyle projenin içinde var olduğu için VitrA'ya tekrar teşekkür ediyorum. Birlikte böyle bir proje gerçekleştirmekten ötürü derneğim adına çok mutluyum.
AUE: İşi profesyonellerine devreder ve standartlarla çalışırsanız ortaya çıkan sonuç da iyi oluyor. Pelin Derviş, başından itibaren bu projenin koordinatörlüğünü üstlendi. Kitabımızı Binat İletişim'e teslim ettik. Hangi eleştirmeni seçeceğimizi toplantılarda uzun uzun tartıştık ama bir isim üzerinde uzlaştıktan sonra o kişinin yaklaşımına karışmayı doğru bulmuyoruz. Sergiyi yine bir profesyonele teslim ediyoruz. Film gösterimlerinde de hem proje koordinatörümüz ve ekibiyle hem de İstanbul Modern'in ilgili departmanıyla işbirliğine gidiyoruz.