"Lagranja 'çiftlik' demek

22 Mart 2020

NK: Lagranja’nın çıkış hikayesi nedir?

TB: Lagranja’nın kurucuları, Gabriele ve Gerard aslında Benetton Design Studio’dan yetişme, orada tanışıyorlar. Daha sonra birlikte çalışmaya karar verdiklerinde, Barselona’nın yükselişte olduğunu görüp, şirketi kurmaya karar veriyorlar. Lagranja, çiftlik demek. 

NK: Evet, tavuklar gördüm, soracaktım, demek bununla ilişkiliymiş…

TB: Evet. Aslında bir çiftlikte gördüğünüz curcuna, karmaşa, herkesin kendi bildiğini söylemesi, konuşması biraz o özgür ortamı ifade etmek istemişler. Sonra da bizim bütün katalog, mobilya tasarım çekimlerimize ilham olmuş. Hatta bir tanesinde Lagranja Collection’ımız var, Barselona dışında Sitges tarafında bir çiftlikte çektik. 

Lagranja ilk başta daha çok yerel projeler yapmış. Daha sonra birkaç büyük marka, mesela Camper’ın Floransa’daki ilk konsept mağazası, İspanya’nın en büyük fastfoodlarından biri olan Pans&Co’nun ilk konsept mağazası ve daha sonra franchise mağazaları. Bu birazcık firmayı yukarı çekmiş. 2010’lardan sonra İspanya Avrupa'daki krizden dolayı biraz yavaşlamış. Ondan sonra bizim 2012-2013 gibi tanışmamız ile belli büyük markalara proje yapar hale geldik.

İstanbul’da en son Petrol Ofisi’ne 10 bin metrekarelik bir ofis projesi yaptık. İspanya’da Massimo Dutti’nin, Zara’nın bazen konsept projeleri bize geliyor. Böyle büyük markalara hitap etmeye başlayınca biraz firmanın strüktürünü de değiştirdik. Çok sanatsal, tasarımsal yönümüzü bozmadan daha kurumsal olmaya da çalışıyoruz.

 

Yönetici Ortak Tunga Baysal

Ben çok mimari konuşmuyorum, dediğim gibi işin daha çok idari ve iş geliştirme kısmındayım. Benim burada yaptığım, yeni projeler, müşteriler bulmak. Müşterilerle olan bağımızı sürekli geliştirmek. Bazen tasarımcılarla müşterilerimizin anlaşamadığı konularda arayı bulmak. Çünkü özellikle Türkiye’de en zorlandığımız konular; genellikle müşterilerin mimari konularda birçok fikri ve dayatması olması. Orada mücadeleyi genelde ben veriyorum. Bunu yapmamızın amacı da, sadece projeleri yapalım, bitirelim, para kazanalım firma büyüsün değil. Bizim için iyi referans olabilecek ve müşterinin tekrar bize geri dönmesini sağlayacak projeler yapmak istiyoruz. 

Türkiye’deki ofisi açtığımızda ilk müşterilerimizden biri Doğuş’tu. Bugüne kadar onlara 7 tane proje yaptık halen çalışıyoruz. Yine en büyük müşterilerimizden bir tanesi Japan Tobacco’ydu, önce bir ofis, devamında üç tane daha ofisini yaptık. O devamlılığı sağlayabilmek önemli.

Japan Tobacco International-JTI Turkish Headquarters

NK: Lagranja’ya dönecek olursak; mottonuz “Design for companies and friends”. “Companies” kısmını dinledik, neden “friends”?

TB: Çünkü firma ilk başta daha çok ev projeleri yapıyordu, “friends” için. Artık yapmıyor. Ama o motto çok beğenildi ve biz de bozmadık. Çalıştığımız firmalarla süreklilik gelişince, onlar “friends”e dönüştü. Bugün çalıştığımız firmalarda muhatap olduğumuz insanlar artık dostlarımız, tabi belli bir profesyonellik ilişkisi masada devam ediyor. Ama oradan kalktığımız zaman hepsiyle dostuz. 

Uğur Doğan: Daha iyi anlayabilmek adına, Barselona ile olan bağlantınızı biraz daha açabilir misiniz?

TB: Lagranja’yı tek bir firma olarak düşünün. 2013’te ortaklığı yaparak iki mimarlık ofisini birleştirdik. Oranın tasarım ve çizim anlamında çok güçlü bir altyapısı var; endüstriyel tasarımcılar, aydınlatma tasarımcıları, grafik tasarımcılar, iletişimciler var. Sene içerisinde çok farklı ülkelerden stajyerler ya da daha junior mimarlar gelip çalışıyor. İki sene önce Japonya’dan Toshiba, ev aletleri tasarımı konusunda ortak çalışma yapmak için kendi endüstriyel tasarımcılarını bizim ofise gönderdi. Samsung ile “Evlerde daha kullanışlı elektrik süpürgeleri nasıl tasarlayabiliriz?” konusunda ortak çalışmamız oldu. Oranın tasarım gücünü kullanıyoruz ve o tasarımın projelendirilmesi, uygulanması, doğru yapılması ya da yeni iş kolları açılması burada oluyor. İlk baştaki hedefimiz, buradaki ofisi de olabildiğince büyütmekti, tamamen bir konsept tasarım çıksın sonra burada toparlayalım. Fakat sonra gördük ki ekonomik şartlarda inişler, çıkışlar Türkiye’de de, İspanya’da da çok fazla. Yirmi kişi orada, yirmi kişi burada olmasındansa, gerilla tipi, savaş nerdeyse kişiler orada. Bu yapı bizi ekonomik olarak çok rahatlattı. Projelere daha iyi fiyat vermemizi sağladı. Bugün İstanbul’da fiyat işlerine girdiğimizde hiçbir zaman yüksek kalmıyoruz, Dolar/Euro kurlarından biraz sıkıntı yaşadık ama adapte olduk. Bu da bu yapı sayesinde oldu. Belki benim mimar olmamam da işe yardım etti. Ben mimar olsam, kendi tasarım fikirlerim ağır bassa, belki anlaşamazdık. Ama bu işi çok sevmem, onların da bu konuda çok yaratıcı, başarılı olması, işi bugüne getirdi. Yapı biraz farklı. Herkes soruyor, “Siz Lagranja’nın buradaki ofisi misiniz?” diye, değiliz. Biz Lagranja’yız, firmamızın ismi de Lagranja İstanbul, oradaki Lagranja Barcelona. Singapur’da ise sadece bir iletişim ofisimiz var. 

Mimar Ece Satıbol

ES: Burada en önemlisi Lagranja'nın aslında bir tasarım ofisi olması. Sadece bir mimarlık ofisi, bir iç mimarlık ofisi değil. Endüstri tasarımıyla, iç mekân tasarımıyla bir tasarım ofisi. Ortaya çıkan ürüne tasarım ürünü olarak bakılıyor. Bu bir mekân tasarımı olabilir, bir obje, koltuk tasarımı olabilir...


Bu Haberi Sosyal Medyada Paylaşın
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.
Bu İçeriğe Yorum Yazın
Ad Soyad
E-posta
Yorum
Kalan karakter :