Mert Eyiler, Y. Mimar, MeMalondon Kurucusu

Çizi, Yazı, Yapı

Beni en etkileyen karşılaşma; Cengiz Ağabey’in olmadığı, gecenin bir yarısı ertesi gün yapacağımız teslimin hazırlığı arasında, Kütüphane’de Etüd+Proje endüstri yapıları sayısına bakınırken gerçekleşti. Nevzat Sayın’ın, NSMH’nin ve Kuzguncuk’un, hem benim hem hayatımın içinde yerini bilen bilir. İşte tam o günlerin içinde iken; Banvit’e Bandırma’da ürettiğimiz 170 m uzunluğunda bir ileri işleme ünitesi yapısı için, “Bir yapı nasıl kaplanır, cephe nedir, detay nedir?” sorularına denklik ararken; bir yapı (Aliağa Demirçelik idi sanırım; bakındım Salt Arşiv’e ve fakat bulamadım o yapıyı) ve bir detay ve uzun yapı tarifi arasında her şeyi görüverdim. ‘Hah’ dedim, 'Bu bayağı iyiymiş'. Sonra baktım ki Cengiz Bektaş tasarlamış (ki Cengiz Ağabey’in Ortakent’te ve Datça’da yaptıklarından “İşte bu Bektaş” demişliğim vardır). Bilememişliğime şaşırmıştım.

Aliağa’daki yapı ve metal kabuk ve detaylar benim en yalın bulduğum Bektaş İşi idi. Ve orada hem detay hem mimarlık hem mimar hem Nevzat hem Kuzguncuk her şey yerli yerine oturdu..Tüm bu aktörlerin bir önemi yok idi..Yapma/etme bilgisi dediğim ilham da tüm saydıklarım kadar değerli idi ve o anki duygumu hatırlıyorum da, o ilham hepsinden çok daha değerli gelmişti...İşte o ilham TAÇ için tasarladığımız yapıda aynı endüstriyel bilgiyi taşıdı kağıda; akıvermişti kendiliğinden..

İyi ki yazdı, çizdi ve yaptı Cengiz Ağabey; 

Bu sene European Cultural Center'in Venedik'te Time/Space/Existence sergisine Bektaş'ın yokluğunda çıkmak kolay olmayacak.

Cengiz Bektaş'ın eş başlatıcısı olduğunu düşündüğüm, Kuzguncuk Okulu’nu EAAE için Hidden School için hazırladık ve ECC için geliştirdik.

Çok şey birikmiş/birikmeye de devam ediyor.

Selam olsun,