Nazlı Çetiner / Mandalinarossa: “İstanbul’da sokak modasına daha yeni alışıyor ve başlıyoruz”

GalataModa'ya kaçıncı kez katılıyorsunuz ve bu yılki faaliyeti nasıl değerlendiriyorsunuz?Sanırım 5 veya 6. kez katılıyorum GalataModa'ya… Bu sene biraz yavaş geçiyor. Biliyorsunuz, Akaretler'deki etkinlikten önce Bebek Şenliği vardı. Orası çok hareketliydi. Belki henüz bir hafta önce Bebek'e uğrayanlar yeniden uğramıyor.

GalataModa'nın "isim babası" mekanı Galata'da olduğu zamanları herkes övüyor.

Evet, evet! Ben de öyle düşünüyorum; keşke yeniden orada olsak! Galata'daki ortam çok güzel ve hareketli oluyor. Çeşit çeşit insan ve hatta turistler uğruyor. Akaretler'de ise tek tipler... Civarda çalışanlar veya belki özellikle gelenler… TRT Binası önünde düzenlendiğinde de aslında keyifliydi. Sonuçta orada da Pera'nın havası var! Bir de tabi daha merkezi bir yer.



Bir tasarımcı olarak GalataModa'ya katılıyor olmak nasıl bir avantaj veya alternatif teşkil ediyor?

Müşteriler ile buluşmamı sağlıyor. Daha çok insan ile tanışabiliyor, yaptıklarımı gösterebiliyorum. İnsanlar İstanbul'da modanın sokakta üretilmesine yeni yeni alışıyor ve başlıyorlar. Ama ilgi hep var; geçen sene gelenler bu sene de uğruyor. Bir devamlılık var…

Rengarenk bir standınız var. Burada sergilediğiniz ürünleri biraz anlatabilir misiniz?

Daha çok 1-8 yaş arası çocuklara yönelik giysiler tasarlıyorum. Bu sezon baskılara önem verdim; kendi çizimlerimden renk renk baskılar yaptırdım. Her şeyi kendim yapıyorum; atölyemde dikiyorum ve örgüleri de kendi makinemde yapıyorum. Büyüklere yönelik tasarımlarım da var; tişörtler ve elbiseler… Bir köşede de annemin üfleme cam ile yaptığı takılar var.

Peki tasarıma nasıl adım attınız?

Çocukken hep örgü örer, tığ işi yapardım. İlgiliydim yani… Elbiselerimi kesip değiştirirdim. Hep içimde vardı. Sonrasında New York'ta moda tasarımı okudum.

Çocuklara yönelik tasarım yapma fikri hangi noktada belirginleşti?

Çok renkli çalışıyorum; dolayısıyla tasarımlarımın çocuklara daha uygun olacağını düşündüm. Öte yandan çocukları da seviyorum; onların dünyasına girmek güzel…