"Ofis açabilmek için mimarlığı çok sevmek gerek"

Öncelikle her ikinizi de tanıyalım… Nereden mezunsunuz ve mimarlığa ilginiz nasıl oluştu?

Emin Balkış: İTÜ 1994 yılı mezunuyum. 1999 yılında yine İTÜ'de Bina Bilgisi kürsüsünde yüksek lisansımı tamamladım. Tezimin adı "Modernist Mekanın Evrimi" idi. Mezuniyetimin ardından Elvan ile Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık'ta çalışmaya başladık. Belli dönemlerde de orada bulunduk. 2003 yılında ise kendi ofisimizi açmaya karar verdik ve arkiZON'u kurduk.

Elvan Çalışkan: Emin ile İTÜ'den sınıf arkadaşıyız aynı zamanda… İkimiz de 1994 mezunuyuz. Kariyerlerimiz de paralellik gösteriyor açıkçası. Yüksek lisans öncesinde Erginoğlu & Çalışlar'da part-time çalışmaya başlamıştım. Emin'in de katılması ile birlikte burada 4-5 yıllık bir iş arkadaşlığımız oldu. Zaten öğrenci iken de kendi ofisinizi açma hayalini kuruyorsunuz… 2003 yazında Emin ile bu işe atılmış olduk.

Kendi ofisinizi açma yönünde sizi teşvik eden motivasyonlar nelerdi? Kendi patronunuz olmak, dilediğiniz işleri alabilmek…

EB: Kendi adıma konuşmam gerekirse, dilediğimiz şekilde mimarlık yapabilmekti.

EÇ: Patron olmak değil! Ama bir yerde birisinin yanında çalıştığınızda, ister istemez özgürlüğünüzün kısıtlandığını hissediyorsunuz elbette. Ve bu da etkili oluyor. Diğer yandan da mimarlık mezunları arasında herkesin kendi mesleğini doğrudan yapmadığını görüyorsunuz. Mesela bizim devreye baktığımız zaman, 180 kişi arasında bizim yaptığımızı yapanın az olduğunu görüyoruz. Bu belki üzücü bir şey, belki de iyi bir şey… Ama gerçek olanı, herkesin farklı sektörlere ayrıştığı…

Öyleyse sizin mimarlık "yapabilmenizi" sağlayan şey neydi? Maddi olanaklar ya da belki çevre?

EB: Çok sevmek ve çok istemek! Yoksa tabi ki zorluklar oluyor. Ama çok istediğiniz bir şeyin arkasında durduğunuzda, bir şekilde başarıyorsunuz.

Mimarlığı bu denli sevdiğinizi kariyerinizin ne noktasında fark ettiniz?

EÇ: Lisans sırasında…

EB: Evet, lisans sırasında, aynen öyle… Ben şans eseri girdim zaten; hiç aklımda yoktu. Ama üniversite hayatım boyunca giderek hoşuma gitti.